İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hasta Adam

Tuesday, April 25, 2006

Turkish Gazete

Dün, Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşamakta olan Türklerin dikkatleri, New York ‘ta gerçekleştirilen “2. Ermeni Yalanlarına Son” mitingine odaklanmıştı.

Biz de oradaydık.

TADF (Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu) -bünyesinde- gerçekleştirilen mitingin istenilen başarıya ulaşıp ulaşmadığı konusunda öncelikle size bazı gerçek bilgilerden bahsetmek istiyorum.

Amerika Birleşik Devletleri ‘nde yaklaşık 1 milyon Türk yaşamaktadır.

Bu rakamın 600.000 civarı New York ve yöresindeki eyaletlerdedir. Lütfen bu bilgiyi aklınızda tutarak aşağıdaki kritikleri dikkate alınız şimdi.

Miting çalışmalarına yaklaşık bir sene önce başlandı. (Son dakika geldi diye bir mazaret kabul etmiyoruz.) Çalışmalar için “her türlü” imkanın hazır olması gerekiyordu.
Organizatorler, planlama lüksüne sahipti.

“Her türlü(!)” maddi manevi desteği sağlayacağını açıklayarak, bu mitingi üstlenen TADF, dün resmen bir FIYASKOya imza attı.
Nasıl attığını da açıklayayım.

Miting saat 12:00 civarı film ve belgesel gösterimi ile başladı.
Saat 13:00 civarı yaklaşık 100 kişilik bir kalabalık vardı.
Bu kalabalığın içinde, elektrik tesisatçıları, sahne düzenleyicileri, federasyonun icra kurulu üyeleri, birkaç derneğin de başkanı vardı.

Derken konuşmalara geçildi.

Açılış konuşmasını Federasyon Başkanı Atilla Pak yaptı.

Arkasından ATAA (Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi) Başkanı Vural Cengiz sahneyi aldı.

Washington’dan gelirken getirmeyi söz verdiği bir otobüs dolusu insana katılımları için teşekkür etmesini bekliyorduk ki, böyle birşey duyamadık.

Çünkü ne bir otobüs, ne de otobüs dolusu insan vardı.

Milletvekillerinin tutmayacaklari sözü verme alışkanlığı maalesef Vural Bey’e çok erken bulaşmış(!). Kendisi ve birkaç kişi dışında Washington’dan kimseyi getirememiş.

Bu arada kalabalık sayımına geçen Turkish Gazete ekibi, teker teker saymış olduğu katılımcıların sayısını 213 kişi olarak belirledi. 10 kişilik broşür dağıtan görevlileri de ilave edersek, abartılı bir rakamla 225 kişi tespit edilmiş diyelim!

Bu rakamın içine hala tesisatçılar ve sahne hazırlayıcıları dahil.

Şimdi olayın analizine girelim.

New York ve civarında yaşamakta olan yarım milyonu aşkın Türk, bu mitinge neden önem verip, gelmedi ?

1) Miting gününün Federbahçe – Galatasaray maçına denk gelmesi !

Açıklama: Izin alınmadan önce, aynı güne denk gelen önemli olayların olup olmadığını araştırmayan federasyon ve organizasyon komitesinin suçudur. Halka hata bulmayın. Bu bahane değil.

2 ) Havanın yağmurlu olacağını belirten hava raporu !
Açıklama: Amerika’da yaşayan Türkler için hava koşulları asla sorun teşkil etmemiştir. New York ‘ta geçmiş senelerde, titreten bir soğuk ile sulu kar yağarken gerçekleştirilen Türk Günü Yürüyüşleri’nde on binlerce insan toplanıyordu. Bu da bahane değil.

3 ) Amerika ‘da yaşamakta olan Türk’lerin, daha önceki federasyon yönetimlerine malum sebeplerden dolayı artık saygısı ve inancı kalmadığı. Federasyonun isminin geçmekte olduğu faaliyetlere olumlu bakmadığı. Daha önceki Federasyon yönetimlerinin kötü şöhreti !

4 ) Federasyon miting komitesinin, profesyonellikten uzak, son derece amatör çalışması, “küçük olsun, benim olsun” mantığı ile başlattıkları çalışmalarda, millet konulu bir mitingi, yetenek değerlendirmesi yapmadan “bizden” olarak tanımladıkları birkaş ehliyetsiz kişinin eline teslim etmesi !

5 ) Mitingin başlayacağı dakikaya kadar, komite üyelerinin, konuşmacılar hakkında kesin bir bilgiye sahip olmaması. Siz isterseniz, vizyonu belirlenmemiş bir misyona girişilmesi de diyebilirsiniz. Bahsi geçen komite üyeleri içinde, vizyon ve misyon kelimelerinin açılımını bilmeyenler olursa; bir dahaki yazımda da onu açıklarım.

6 ) Miting çalışmalarına son bir haftaya kadar gereken önemin verilmemesi. Mitinge davet edilmesi gereken Senatör ve Kongre Üyelerine ulaşılamaması. Hani ceplerinde birkaç senator taşıdığını her fırsatta kibirle ifade eden ATAA üyeleri vardır ya, onların bu mitinge ne derece onem verdiği de başlı başına ayrı bir yazı konusudur.

7 ) Halka önem verilmemesi, motivasyon kelimesinin anlamanı bilememeleri, biliyorlarsa hangi amaçla halkı motive etmediklerinin nedeni.

8 ) Kendilerini “Dev Kuruluşlar” olarak niteleyen (kendilerine takmış oldukları isimdir bu. Halkımız maalesef bu tanımlamaya ardı ile gülmektedir.) kuruluşların, hakikaten dev olup olmadıklarının hala sorgulanmamış olması.

9 ) Sayın Doğan Uluç Bey’in bugün köşesinde çıkan “İki Kaş Arası Beş Kurşun” başlıklı yazısının son paragrafında, Amerika ‘da yaşayan Türk Toplumu için son derece önemli bir mesaj gönderip göndermediği. Sayın Dogan Uluç Bey’e buradan saygı, sevgi ve teşekkürlerimi gönderiyorum. Sağolun efendim.

10 ) Bu mitingin başarısızlığının milli değerlerimize yönelik bir tehlike olabileceğinin önemini idrak etmemekte direnen, sayın Ali Alaybeyoğlu’nun gidişata verdikleri önem.

………………………..

Mitingin başarısızlığının sebeplerini sorgulamak bu toplumun en tabii hakkıdır.

Çatı kuruluşları bu mitinge gereken ciddiyetle sarılmamışlardır.

Ayrıca bütün bunlara ek olarak, gözlerden kaçan bir soru:
Türk Milleti’nin onurunun savunulması gereken bu günde, federasyonun senelerce başkanlık koltuğunu işgal eden ve kendilerini “Onursal Başkan” seçtirten isimler neden bu mitinge teşrif etmediler ?

Kendilerine hatırlatmak zorundayız.

Sayın Onursal (!) Başkan, milliyetçilik söylemlerle olmuyor.

…………………….

Sonuç olarak, bu fiyaskoda halkımızın suçu yoktur.
Çünkü bu halk aynı mitingi, Ülker Aksu önderliğinde, 2005 Nisanında Washington’da Türk’e yakışır bir şekilde gerçekleştirdi !

Illa ki bir suçlu aranıyorsa, o suçlu: halkı yönlendirmekle görevli kişi ve kuruluşların saltanat sefası sürmesi ve Amerika ‘da yaşamakta olan Türk Halkı’nın sesine kulak vermemesi ve bu kötü zemini hazırlayan daha önceki yönetimlerin federasyonu HASTA ADAM konumuna düşürmüş olduklarının delilidir diye düşünüyorum.

Yorumlar kapatıldı.