İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tarihçi Ahmet Refik Altınay, Yabancı gazetecilerle Ermeni zulmünü yerinde incelemiş

Sık sık önümüze sürülen sözde Ermeni katliamı haberlerine şüphesiz en iyi cevabı, bu işin ilmini yapan, arşivleri araştıran, olayların hiç de anlatılanlar gibi gerçekleşmediğini, delilleriyle ortaya çıkaran tarihçiler bilir.

Bu kez karşımızda olayı yerinde bizzat incelemiş bir tarihçimizin anılarını topladığı kitabı var. Osmanlı’dan Türkiye cumhuriyetine geçiş dönemini yaşayan tarihçi Ahmet Refik Altınay’ın (1881-1937) Ermenilerin Doğu Anadolu’da gerçekleştirdiği mezalimi yerinde tespit etmek için kurulmuş tarafsız bir yabancı gazeteci heyetine başkanlık ettiği ve Batum, Trabzon, Erzincan, Erzurum, Kars ve Artvin’i dolaşarak olup biteni bu gazetecilerle birlikte yerinde tespit ettiği ortaya çıktı.

1918 yılında Batum’da başlayan gezi 6 kentin dolaşılmasıyla yeniden Batum’da sona ermiş. Altınay, yaklaşık 6 ay süren bu gezinin notlarını ‘Kafkas Yollarında Hatıralar ve Taahhüsler’ isimli 98 sayfalık eserinde toplamış. Altınay’ın bu orjinal metinlerini bulan isim ise 28 yıldır Doğu Anadolu’da ve Ermeni zulümlerinin gerçekleştiği bölgelerde araştırma yapan Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim görevlisi Yunus Zeyrek. Refik’in gazetecilerle birlikte gerçekleştirdiği gezinin kağıda geçen bölümlerinin tüyler ürpertecek nitelikte olduğunu söyleyen Zeyrek “Kitabı buldum. Hocalarımla tercümesini yaparken Ermenilerin gerçekleştirdiği zulüm karşısında hüngür hüngür ağladım.” diyor.

Rus saflarındaki Ermeniler

Ahmet Refik ve gazeteci heyeti Trabzon’a 17 Nisan 1918’de gelmiş. Tarihçi, Ermeni mezaliminin Trabzon’daki izlerini anlatmaya, “Her yer harap.” cümlesiyle başlıyor. Yaşlı bir kadınla konuşması ve izlenimleri ise yürek burkuyor: “Uzaktan ihtiyar bir kadın geliyor, yanına gidip konuşmaya başladım. (…) Rus istilâsı esnasında Rum ve Ermeni vatandaşlarının mezaliminden içi kan ağlıyordu. Onların tecavüzleri yanında Moskof istilâsı bir nimetti. Latif bir Laz şivesi ile içi titreyerek anlattı. Rumlar ve Ermeniler tarafından kapıları mı tekmelenmemiş, çocukları mı öldürülmemiş, kadınlara tecavüz mü edilmemiş. Hiçbir İslâm, sokağa çıkamaz olmuş. Biraz öteden, ayağında şalvar, ak sakallı bir imam da yanımıza sokuldu. Kadının şikâyetlerini o da tamamlamaya başladı. Hocayı en çok kahreden, Ermeniler. Bütün tahribat Kafkas Ermenileri ile Erzurum, Erzincan ve Van taraflarından Rusya’ya kaçan, sonra da Osmanlılardan intikam almak için Rus ordusuna gönüllü giren Ermeniler tarafından yapılmış…” Ahmet Refik anılarında Gümüşhane’nin Torul ilçesindeki manzaranın heyeti perişan ettiğini söylüyor: “… Torul’a geldiğimiz zaman, harabeden başka bir şey görülmüyordu. Rusların tahribatından, Ermenilerin mezaliminden kalbe dehşet geliyor. İnsan bir fener direği görse, darağacı zannediyor. Caminin içi, mezarlık, tamamen perişan…”

Yakılıp yıkılan şehirler

Ahmet Refik ve gazetecilerin gezideki duraklarından biri Ermeni katliamlarının en yoğun olduğu il olan Erzurum olmuş. 6 Mayıs 1918 tarihinde kente gelerek incelemelere başlayan heyetin Başkanı Refik’in Erzurum’da kaldıkları 5 gün boyunca mezalimlerle ilgili gözlemleri oldukça ilginç: “Erzurum’da büyükçe bir köy olan Ilıca’da Kadir Ağa isimli bir çiftçiye misafir olduk. Ermeniler en ziyade burada mezalim yapmışlar. Çoluk çocuk, kadın erkek, köyün ahalisinden birçoğunu öldürmüşler. Köyde bir tek nüfus bile kalmamış. Erzurum’a giderken yolun kenarındaki köyler tahrip edilmiş. Erzurum’da yakılan binaların sayısı hesapsız. Martın dokuzunda çekilen Ermeniler, hemen her tarafı yakmışlar. Taş hanların üzerindeki mermi yaraları, bu savunmaların son eserleri. Daha ziyade savunamayacaklarını anladıkları zaman, peşlerinde ölüm ve ateşten ibaret bir harabe bırakarak kaçmışlar…”

Heyetin bir diğer durağı ise Ermeni zulmünün en yoğun yaşandığı illerden Kars olmuş. Ekip 14 Mayıs 1918’te kente gelerek incelemelerde bulunmuş. Refik hatıralarında Kars’taki görüntünün de pek farklı olmadığını belirterek Ermeni çetelerinin kenti nasıl harabeye çevirdiğini tariha şöyle not etmiş: “… Sarıkamış’tan Kars’a kadar yol üzerindeki köylerin neredeyse tamamı bomboş. Evlerin kapıları açık, pencereleri kırılmış. Her tarafta müthiş bir istilânın, korkunç ve acı bir firarın eserleri var. Ermeniler köyleri tahrip etmişler. Peşlerinden koşan Osmanlılara, Kars’ta yeni bir savunma kuvveti hazırlamak için, buralarda yaşayan zavallıların ağızlarından lokmalarını, sırtlarından giyeceklerini, ambarlarından yiyeceklerini almışlar. Yollar, deşilmiş buzağı ölüleriyle dolu….”

Heyet 2 Mayıs 1918 tarihinde Erzincan’a giriş yapmış. Ahmet Refik Altınay anılarında Erzincan’da yaşanılanlarla ilgili olarak şunları söylüyor: “Vaktiyle yirmi bin nüfusu ihtiva eden kasabada şimdi üç dört bin kişi bile yok. Rusların istilâsı esnasında kasabada kalanlar fakir ve aciz halk. Bunların da yedi yüze yakın kısmı Ermeniler tarafından kesilmiş, öldürülmüş, yakılmış ve kuyulara atılmış. Ölülerin toplanması hâlâ bitmiyor. Her tarafta müthiş bir istilânın tesiri görülüyor. Yola çıktığımız zaman, açlık manzaraları, sefaletler, Erzincan’dayız. Ermeniler tarafından kesilmiş başlar, parçalanmış vücutlar, bir türlü gözlerimizin önünden gitmiyor. Geceyi Bican’da geçireceğiz. Etrafıma baktım: Ufak bir kız başı, yolun kenarına yuvarlanmış; oyuk gözleri, sırıtmış dişleriyle bana bakıyordu…”

Altınay, Kuleli Askerî Lisesi mezunu

Ahmet Refik Altınay (1881-1937), Ürgüplü bir ailenin çocuğu. İstanbul-Beşiktaş’ta dünyaya gelmiş, Kuleli Askerî Lisesi’ni ve Harp Okulu’nu bitirip piyade subayı olarak orduya katılmış. Askerî okullarda öğretmenlik ve gazetelerde başyazarlık yapan Refik, Askerî Mecmua’yı yönetti. Balkan savaşından sonra emekliye ayrıldı. Birinci Dünya Savaşı arifesinde (1913) yüzbaşı rütbesiyle yeniden göreve alındı. Ermeni tehciri sırasında (1915) Eskişehir Sevk Komisyonu’na başkanlık etti. Savaşın sonunda, yani 1918 yılında Ermeni zulümlerini yerinde tespit etmek için kurulmuş Avrupa’dan ve İngiltere’den tarafsız bir yabancı gazeteci heyetine başkanlık ederek Batum, Trabzon, Erzincan, Erzurum, Kars ve Artvin’i dolaştı.

02.04.2006

ALPER SANCAR

Yorumlar kapatıldı.