İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mersin Kilisesine yapilan saldiri

(Mersin Katolik Kilisesine karşı yapılan saldırıya ilişkin basın açıklamasını aktarıyoruz)

11 Mart Cumartesi akşamı kilisenin lojmanında cemaatimizin çocuklarıyla yaklaşan paskalya bayramı dolayısıyla tiyatro provaları yapıldığı esnada çocuklarla beraber daha sonra adını öğrendiğimiz Batman asıllı Erdal Gürel isimli şahıs lojmana girip oradakilere pederle görüşmek istediğini belirtmiştir. Kendisinden ertesi gün gelmesi istenmişsede çok diretmiş olmasından dolayı çocuklardan biri beni, yani Rahip Hanri Leylek’i çağırmıştır.

Küfürler edip abuk-subuk şeyler söylemeye başlayınca gelen kişiye lojmanı terketmesini söyledim. Çıkmak istemeyip diretince ve daha fazla hakaret dolu sözler söylemeye devam edince polisi aramak için telefona yöneldim.

Bu arada çocukların bağırarak kaçıştıklarını gördüm. O anda yanıma gelen Erdal Gürel’in elinde bir döner bıçağı olduğunu gördüm. Bıçağı sırtında saklamıştı. Bıçakla beni tehdit edip hristiyanlığa ve kiliseye küfretmeye başladı. Gelen şahsı sakinleştirmeye çalışırken mutfak kapısından Pederimiz Roberto Ferrari göründü. Bu defa Erdal Gürel beni bırakıp Peder Roberto’ya yöneldi. Ona da tehdit dolu laflar ederek bıçağı sallamaya başladı. Ben rahip Hanri hemen Emniyet Müdürlüğüne koştum. Emniyet Müdürlüğü durumu Mağazalar Karakoluna bildirdi.

Bu sırada Erdal Gürel elindeki döner bıçağıyla salona kaçan çocukların peşinden gitti. Kapı kilitli olduğundan elindeki döner bıçağıyla kapının camını kırıp kapıyı açtı. Çocuklar salondan kaçıp herbiri ayrı ayrı odalara girip odaları kilitlediler. Erdal Gürel çocukları bulundukları odalardan çıkarmaya çalıştı. Bazı çocukları ikinci kata ve daha sonra çatı katına kadar kovaladı. Çocuklar orada da değişik yerlere girip kapıları kilitlediler.

Erdal Gürel salondan çıkarken orada bulduğu cep telefonunu alıp merdivenlerden inerken polislerle karşılaşmıştır. Bir süre polise mukavemet ettikten sonra polislerce arabaya bindirilip götürülmüştür. Arabaya bindirilirken de Kilisemizin manevi şahsiyetine karşı küfür ve hakaretlerine devam ederek “burada seks yapıyorsunuz” şeklinde akla gelmez hakaretlerde bulunmaya devam etmiştir.

Şahıs, bir gün sonra çıkarıldığı mahkemece, tutuklanmadan serbest bırakılmıştır.

Ertesi gün bazı televizyon kanalları bu olayı olağan bir hırsızlık vakası olarak lanse etti, gerçeklerin ne olduğunu ve karakola nasıl ifadeler verildiğini sormadılar, ancak bu suçlu şahsın söylediği sex yapıyorsunuz konuşmasını ön plana çıkararak yanlış kamuoyu oluşturmuşlardır. Bunun düzeltilmesini rica ediyoruz.

Bu, üç ay içinde kiliseye yapılan ikinci saldırıdır. Üç ay önce başka biri, sabah saat 04.00 sularında lojmanın iki kapısını da kırarak içeriye girdi. Lojmana girmeden önce de kilisenin kütüphanesinde bulunan kitapların bir bölümünü yakmıştır. Daha sonra polisler gelip adını bilmediğimiz bu şahsı karakola götürmüşlerdir.

Türkiye’deki kiliselere karşı yapılan bu şiddet olayları son zamanlarda yoğunlaşmış durumdadır. Bunlar, artık kendini bilmez bazı insanların gerçekleştirdikleri olaylar olarak düşünülüp, geçiştirilmemeli. Bu şahısları bu eylemleri gerçekleştirmeye iten düşünce nedir? Bunların arkasında başkaları mı var? Bu unsurların amaçları kiliseyi sindirmek, buraya gelenleri korkutup yıldırmak ve kiliseyi halktan ayırıp içine kapatmak mıdır?

Mersin’deki Katolik Kilisesi bilindiği gibi Mersinle beraber yaşamına başlamış ve 150 yıldır buradadır. Bu süre içerisinde de hiçbir problemle karşılaşmamıştır. Aksine Mersinliler de kiliselerine sahip çıkmışlardır. Kilise bu şehrin bir parçasıdır.

Trabzondaki pederin öldürülmesi olayından sonra olduğu gibi, bu olaydan sonra da kilisemize birçok kişi telefon açıp olayı kınamış ve bizimle dayanışma içinde olduklarını belirtmişlerdir. Bu açıdan, Mersin gerçekten de örnek alınacak bir şehirdir.

Burada gördüğünüz insanlar kilisemizin cemaatindendir. Erdal Gürel’in saldırısına uğrayanlar arasında kimilerinin çocukları da mevcuttu. Hepsi bu toprağın çocuklarıdır. Buraya konulmuş yabancı bir vücut değildirler. Hepsi bu ülke için çalışıyorlar. Bu ülkenin huzuru ve refahı aynı zamanda kendilerinin de huzuru ve refahı olduğunun bilincindedirler.

Mevcut dostluğun, kardeşliğin ve hoşgörüye dayalı sevgi bağının devamı için siz basın mensuplarına da büyük görevler düşmektedir. Bu konuda gereken desteği esirgemeyeceğinizden eminiz. Lütfen Mersin’deki bu güzelliklere sahip çıkalım.

Saygılarımızla…

Latin Katolik Kilisesi sorumluları

MERSIN 14.3.2006

Yorumlar kapatıldı.