İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Misyoner bir papazın öldürülmesi

Hasan Demir

Kim ki, “Türkiye’de misyonerlik ciddi bir tehlike değil” derse, biliniz ki o kimse ya misyoner, ya gafildir.

Çünkü bizzat Vatikan’ın “var” dediği, “Türkiye’de misyonerlik faaliyetlerinde bulunuyoruz” itirafı yaptığı böyle bir zamanda sen hâlâ bir Türk evlâdı, sen hâlâ bir Müslüman olarak, “Yok canım, abartıyorsunuz!” demeye devam eder ve bana ve benim gibilere böyle şeyler yazıyor diye kızarken Papazlarla diyalog muhabbetini sürdürür, onu koluna takıp Mardin’den Şanlıurfa’ya doğru yolculuğa çıkarsan, seninle helâlleşmemiz gerçekten zorlaşır.

Kardeş olan biziz Papazlar değil..

Günde en az beş vakit aynı Kıble’ye yönelen, Hz.Muhammed(s.a.v.)’den şefaat dilenen biziz, yani kol kola dolaşması gereken, aynı saflarda bir duvarın taşları gibi sımsıkı durup elbiselerini önce omuzlarından eskitmesi gereken biziz..

Evet Vatikan, Papazlar ve en yetkili Piskoposlar “Biz Türkiye’de misyonerlik faaliyetlerinde bulunuyoruz!” itirafını yaptılar, yapıyorlar…

İşte Trabzon itirafı…

Trabzon’da “Kutsal Meryem” kilisesi rahibi Adrea Santoro’nun öldürülmesi vesilesiyle yetkili ağızlardan kaçan laflar ve ortaya çıkan kimi gerçekler Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerinin hangi boyutlara ulaştığının ve Vatikan’ın Türkiye’yi Hıristiyanlaştırma projesini ne kadar ciddiye aldığının da bir ifşâsı değil midir?..

Anadolu Bölgesi Katolik Kiliseleri Başpiskoposu Luigi Padovese’nin öldürülen rahip Santoro için söylediklerine bakınız:

“- O, Roma’da 100 bin kişilik bir kilisenin Başrahibiydi. 100 bin kişilik cemaati bırakıp Türkiye’ye geldi… O, Türkiye’yi çok seviyordu…”

Yok ya, ben de buna inandım…

Hayır o Türkiye’yi değil, “Diyalog” çerçevesinde, Vatikan’ın, “3.Bin yılda Asya’nın Hıristiyanlaştırılması Projesi’ni” çok seviyordu sayın Başpiskopos Padovose!

Nitekim, öldürülen rahip Andrea Santoro, Roma’daki Katolik misyoner kuruluşlarından “Don Orione Hizmeti” ne bağlı bir rahip. Ve o kendi itirafıyla bir Vatikan yol haritası olan “Ortadoğu’ya Pencere” adını verdiği projeyi hayata geçirmek için Türkiye’deydi, Türkiye’yi sevdiği için değil.

Roma Katolik Kilisesi’ne ait Pastoral Misyonerlik Merkezi adlı kurumun resmi internet sayfasında Santoro’nun, “Ortadoğu ve Batı arasında, İslam, Yahudilik ve Hıristiyan kiliseleri arasında bir pencere kurmayı düşlüyorum. Bu çerçevede bir pencere yani iletişim ve buluşma mekanı haline gelmeliyiz (Zaman,7.2.2006)” satırlarını ihtiva eden ve kelimenin tam anlamıyla bir “dinlerarası diyalog” kokan satırları vardı… Ve bu “diyalog” tan yani Rahip Santoro’nun bu gayretinden asıl maksat da yine rahip Santoro’nun aynı mektubundaki ifadesi ile, “Hıristiyanlığın doğuşuna beşiklik eden Ortadoğu’da Hıristiyanlığı yeniden tanıtmak” yani Anadolu’yu tekrar Hıristiyanlaştırmaktı..

Böylesine hin bir faaliyetin bundan daha açık bir itirafı olabilir mi..

Yani adamlar çıkıp sizin camilerinizi kiliseye çevireceğiz mi desin?

Sakın ola ki Rahibin öldürülmesini tasvip ediyorum falan sanılmasın.

Amma İtalya’da 100 bin kişilik bir cemaate sahip bir Rahip, Türkiye’de üç kişilik cemaati bile olmayan kiliselerde görev yapmayı göze alıyor, 2000 yılından beri bu topraklarda, Mardin’den Trabzon’a kadar, “Hıristiyanlığın doğuşuna beşiklik eden Ortadoğu’ya Hıristiyanlığı yeniden tanıtma” hizmeti için Anadolu’da ayak basmadık toprak bırakmıyorsa ve bu kişinin İnciller arasına 50 dolarlar koyup Müslüman çocuklara dağıttığına ve misyonerlik faaliyetleri içersinde olduğuna dair defalarca şikayette bulunuluyorsa..

Bu bir yandan bu ülkeyi yönetenlerin acziyeti diğer yandan da Vatikan ve misyonerlerinin bu toprağın çocuğunu tahrikidir…

Ben bir baba olarak ortaokula giden 11-12 yaşındaki kızımın eline, bir rahip tarafından arasına dolar sıkıştırılmış İncil verilince ne yapacağım? Elbette devletime şikâyet edeceğim, devletim ilgilenecek, belki de AB korkusuyla, bir şey bulamadım diyecek ve ben de, “E, iyi öyleyse, demek ki ben abartmışım” diyeceğim, öyle mi!..

Özetle, misyonerler bu ülkede cirit atmamalı…

Yoksa çok daha kötü ve üzücü şeyler olur…

Santoro’nun toprağı bol olsun…

Yorumlar kapatıldı.