İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Açın gözünüzü!

Güngör Mengi

Zanlı yakalandı ve Türkiye’yi lekeleyen olayın uğursuz tezgâhı da açığa çıktı.

Cinayet sanığı, bölünmüş bir ailenin sevgi ve ilgi yoksulu 16 yaşındaki çocuğu.

Okuldan kaçıp internet cafe’ye gitmeler, tarikat bağlantılı bir üniversiteli tarafından fanatik bir cemaate sürüklenmek…

“Din elden gidiyor” vaazları ve misyonerlik faaliyeti yürüten rahiplere karşı nefret yüklemeleri…

Ve son olarak karikatür krizi bağlamında “Islâmiyeti aşağılıyorlar. Trabzon’da da durum aynı. Bizi aşağılayan bu papaz ölmeli” çağrısının coşkusu içinde bir cinayet aletine dönüşmek…

Bireysel bir suç koca ulusa ihale edilemez. Ama Papa’ya suikast düzenleyen ve rahip öldüren silâhların tetiklerini niçin bizim çocuklarımız çekiyor, onu da ciddi ciddi düşünmek gerekmiyor mu?

Başbakan doğru şeyler söyledi dün. Düşünce özgürlüğünün başkalarının mukaddesatına dil uzatma hakkı vermediğini, ama saygısızlığa gösterilecek tepkinin de şiddet içermemesi gerektiğini vurguladı. Bunlar doğru.

Din adına insan öldürmek Allah inancına yönelmiş en kaba inkârdır.

Ama bu kutsal kurallar Türkiye’yi Hizbullah’ın mezar evlerinden ve irili ufaklı Ağca’lardan koruyamamıştır.

Din, ondan menfaat sağlayan güçlerin karanlığına çekildikçe zarar görüyor ve zarar veriyor. Çünkü o karanlıklarda Başbakan’in anlattığı Müslümanlık öğretilmiyor.

Kaçak Kur’an kurslarını teşvik eden yasayı yaparken ve bu kursları Milli Eğitim Bakanlığı denetiminden çıkarırken AKP’li-ler millete ve dine hizmet ettiklerini sanıyorlardı.

Acaba hâlâ aynı yerdeler mi!

Yorumlar kapatıldı.