İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AİHM´den `vicdani retçi´ mahkûmiyeti

‘Vicdani retçi’ Osman Murat Ülke’ye verilen hapis cezalarını kötü muamele olarak kabul eden AİHM, Türkiye’nin 11 bin euro tazminat ödemesine hükmetti

GÜVEN ÖZALP Brüksel GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’de milyonlarca kişiyi ilgilendiren askerlik uygulamasında önemli değişikliklere yol açabilecek bir karar aldı. Vicdani retçi Osman Murat Ülke’ye verilen hapis cezalarını “kötü muamele” sayan AİHM, inançları nedeniyle askerlik yapmak istemeyenlerle ilgili Türk yasalarını “yetersiz” buldu ve yeni yasa gerekliliğine işaret etti.

Savaş Karşıtları Derneği üyesi Ülke, askerlik yapmayı reddettiği 1995’ten 1999’a kadar 8 ayrı hapis cezası aldı ve toplam 701 gün askeri cezaevinde yattı. Halen asker kaçağı olarak aranmakta olan Ülke’nin 1998’de yaptığı başvuruyu AİHM dün sonuçlandırdı.

Sivil ölüm

Türk yargıç Rıza Türmen’in de imzasını taşıyan, oybirliğiyle alınan kararla, Türkiye’nin 11 bin euro tazminat ödemesine hükmedildi. AİHM kayıtlarına göre, gizli yaşadığı için resmi evlilik yapamayan, doğan çocuğunu bile nüfusa kaydettiremeyen Ülke’nin, verilen cezalardan dolayı sürekli kaçak yaşamak zorunda bırakılması “sivil ölüm” olarak nitelendirildi. Tazminat da bu nedenle verildi.

Kararda, üniforma giymeyi reddeden Ülke’nin “emre itaatsizlik” suçundan sürekli hapisle cezalandırılması Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “işkence ve kötü muamele yasağı” başlıklı 3. maddesine aykırı bulundu. Kararda, Ülke’ye yönelik muameleler için “insan onurunu küçük düşürücü” yorumu yapıldı.

Yasalar yetersiz

Kararda, felsefi görüş ve inançları nedeniyle askerlik hizmeti yapmayı reddedenlerle ilgili Türk yasalarının yetersiz olduğu, konunun sadece askeri yasalarla çözümlenemeyeceği vurgulandı ve Türkiye’den bu tür ihlallere karşı önlem alması istendi. Vicdani ret konusunda “ilk” olma özelliğini taşıyan karar, Ülke’nin davasına benzer başvurular için de emsal oluşturabilecek. Türkiye gerekli düzenlemeleri yapmazsa, AİHM’de sistematik olarak mahkûm olabilecek.

“Kaldırın” demiyor

Kararda, Türkiye’deki zorunlu askerliğe karşı çıkılmadı ancak vicdani retçilerin sürekli cezalandırılmasını engelleyecek bir düzenleme yapılması gerekliliğine işaret edildi. Türkiye böyle bir düzenleme yapar ya da askerlik yapmak istemeyenler için alternatif bir kamu sistemi geliştirirse benzer tazminat kararlarını engelleyebilecek.

Savaş Karşıtları Derneği verilerine göre Türkiye’de 57 vicdani retçi bulunuyor ve bunlardan halen cezaevinde bulunan Mehmet Tarhan da dahil olmak üzere 5’i hapis yattı.

AB üyesi ülkelerinin tamamının “insan hakkı” olarak gördüğü vicdani ret konusunda, Türkiye, Ermenistan, Arnavutluk ve Azerbaycan dışında 46 üyeli Avrupa Konseyi’nde alternatif sistem geliştirmemiş ülke bulunmuyor. Avrupa Konseyi 1987’de, İtalya, Yunanistan ve Türkiye’nin şerh koyduğu bir kararda vicdani ret kavramını tartışmış, Parlamenter Meclisi, 2001’de “vicdani ret” kabulü doğrultusunda bir karar yayımlamıştı. Fransa, Belçika, İngiltere, İtalya gibi ülkelerde de zorunlu askerlik bulunuyor. Almanya, Danimarka, Finlandiya gibi ülkeler ise talep edenlere askerlik yerine süresi daha uzun tutulan farklı bir kamu hizmetinde çalıştırma yöntemini uyguluyor.

5 SORU 5 CEVAP

Zorunlu askerlik kalkıyor mu?

1 Vicdani ret nedir?

-Vicdani ret, en basit anlamıyla bireyin ahlakı, tercihleri, dini inanç ya da politik nedenlerle askere gitmeyi reddetmesi olarak tanımlanıyor.

2 AİHM’nin kararıyla Türkiye’deki zorunlu askerlik uygulamasına mı karşı çıkılıyor?

– Hayır. AİHM, Türkiye’de zorunlu askerlik yaptırılmasına değil, vicdani retçi olduğunu açıklayan ve askere gitmeyi reddedenlere yönelik uygulamayı mahkûmiyet konusu yaptı.

3 Türkiye, AİHM kararında öngörülen tazminatı ödedikten sonra, yasalarında herhangi bir değişiklik yapmaksızın aynı uygulamaları sürdürebilecek mi?

– AİHM kararında açıkça, zorunlu askerlikten muaf tutulmak isteyenler için ayrı bir yasal düzenleme yapılması önerilmiyor. Bu nedenle Türkiye tazminat ödeyerek aynı uygulamaları sürdürebilecek. Ancak benzer uygulamalar nedeniyle açılan davalarda yeni tazminatlarla karşı karşıya kalabilecek.

4 Vicdani retçi olduğunu söyleyen herkes askerlikten muaf tutulmayı isteyebilecek mi?

– Hayır. Dünyadaki uygulamalara göre bir kişinin vicdani retçi olduğunu belli bir tarihte açıklaması ve yaşantısını anti militarist felsefeye göre düzenlemesi gerekiyor. Türkiye’de de uygulama yerleşirse herkes vicdani retçi olduğunu söyleyebilecek, ancak buna uygun yaşadığını kanıtlaması gerekecek.

5 Askerlikten muaf tutulma talebi reddedilen herkes AİHM’de tazminat kazanabilecek mi?

– Hayır. AİHM vicdani retçiye verilen cezaları tazminat nedeni saydığından, askerlikten muaf tutulma talebi reddedildiğinden dava açan bir kişinin açacağı dava başlı başına yeni bir dava konusu olacak.

Vicdani retçi Tarhan açlık grevi yapmıştı

SİVAS Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan vicdani retçi Mehmet Tarhan, geçtiğimiz kasım ayında 34 gün süren açlık grevi eylemi yapmıştı. Tarhan, cezaevinde maruz kaldığı insan haklarına aykırı uygulamaları protesto etmek amacıyla açlık grevi başlatmıştı. Vicdani retçi olduğunu açıklayan ve Askeri Ceza Kanunu’nun 88. maddesi uyarınca “toplu asker karşısında ve hizmetten tamamen sıyrılmak maksadıyla emre itaatsizlikte ısrar” suçundan hakkında iki ayrı dava açılan Tarhan toplam 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak bu kararlar, Askeri Yargıtay tarafından bozuldu. Tarhan’a destek olmak isteyen bir grup vicdani retçi de, 7 Eylül 2005’te Taksim Gezi Parkı’nda toplanarak eylem yapmıştı.

Türk hukukçularının yorumu:

‘Anayasa’ya göre vatan görevi zorunlu’

BAZI hukukçular, Anayasa’ya göre askerlik yapmanın değil, vatan görevinin zorunlu tutulduğunu savundular. Hukukçular, konuya ilişkin makalelerinde şu görüşleri öne sürdüler:

Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can:

Vicdani ret anayasal bir haktır. Anayasa’ya göre herkes için zorunlu olarak kabul edilen hizmet askerlik hizmeti değil, vatan hizmetidir. Bu hizmet, TSK’da, kamu hizmetinde yerine getirilebilir, kimi durumlarda yerine getirilmiş sayılabilir.

Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu:

Anayasa’nın 72. maddesinde, ‘Vatan hizmeti, her Türk’ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin TSK’da veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı yasayla düzenlenir’ denilmektedir. Yani askerlik hizmetinden söz edilmemektedir. Vicdani ret, vicdan özgürlüğü kapsamındadır ve suç olmamalıdır.

AİHM Yargıcı Rıza Türmen:

Türkiye düzenleme yaparsa iyi olur

AİHM Yargıcı Rıza Türmen, kararı şöyle yorumladı: “AİHM, Türkiye’ye ‘yasalarında zorunlu askerlik uygulamasının yanında alternatif bir sistem geliştir’ önerisinde bulunmadı. Kararda vicdani ret değil, vicdani retçi olduğu söylenen kişiye ardı ardına verilen hapis cezaları, sürekli kaçak yaşamak zorunda bırakılması tazminat nedeni sayıldı. Normal bir hayat sürmesi olanağının ortadan kaldırılmasının AİHS’nin ‘kötü muamele’ başlıklı 3. maddesine aykırı olduğu saptandı. AİHM, ‘vicdan özgürlüğü’ ile ilgili 9. madde konusunda ise hiçbir yorum yapmadı. ‘Zorunlu askerlik AİHS’ye aykırıdır’ demedi. Türkiye elbette ki alternatif hizmet imkanı tanısa iyi olur. Bunu tanımayan fazla devlet kalmadı. Ama mahkeme böyle istekte bulunmadı.”

Yorumlar kapatıldı.