İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ünlü Fransız tarihçi: Lobilerle meclisin arasında sıkıştık

Fransız tarihçilerin, tarihî olaylar hakkında yasa çıkarmayı âdet edinen meclislerine isyanı sürüyor.

Sözde Ermeni soykırımının da yer aldığı tarihle ilgili yasaların iptali için ortak bildiri yayınlayan 19 bilim adamından biri olan ünlü Fransız tarihçi Marc Ferro, ülkesine sert eleştiriler yöneltiyor. Fransız tarihçilerin baskı altında olduğunu ve özgürlüklerinin kısıtlandığını ifade eden Ferro, meslektaşlarının durumunu ‘totaliter rejimlerdeki uygulamalar’a benzetiyor. Zaman’ın sorularını cevaplayan Ferro, Fransa’daki tarihçilerin bir yandan geçmişe ilişkin kararlar alan parlamentonun, diğer yandan bu yasaların çıkması için çalışan lobilerin baskısına maruz kaldığını vurguluyor. Çeşitli dernek ve kuruluşların ‘kendi istediklerini söylemeleri için’ tarihçilere baskı yaptığını anlatan Ferro, bu grupların, yazarları boykot ettiğini, kitaplarının satmaması için kampanya yürüttüğünü belirtiyor. Çok sayıda kitabı sinemaya uyarlanan ünlü tarihçi, kendisinin de imzaladığı ‘Tarih İçin Özgürlük’ bildirisinin bir ‘patlama’ olduğunu, meclisin geçmişe ilişkin yasa çıkarmaya devam etmesi durumunda önümüzdeki yıllarda Fransız tarihinin ‘patlayacağını’ kaydediyor.

Ünlü tarih dergisi Annales’in başkanlığını da yürüten Ferro, Fransız tarihçilerin kendilerini savunmak için örgütlenmeye hazırlandığına dikkat çekiyor. Kendilerini savunabilmek için dernekleşeceklerini açıklayan Ferro, “Mesleğimizi ve ifade özgürlüğünü savunmak için kendi direniş grubumuzu kuracağız.” diyor. Devletten ve ‘farklı ideolojik amaçlar güden kimlik gruplarından’ gelen baskının tarihçileri zora sokmasından yakınan Ferro, meclisin çıkardığı yasaların tarihçilerin konuşmasını engellediğini ifade ediyor. Ferro, “Bu fenomen totaliter rejimlerde yaşananları hatırlatıyor. Örneğin Sovyetler Birliği, tarihi, ne kadar güzel şeyler yaptığını söylemek için yazıyordu. Fransa’da bu yasaların sayısı artarsa Türklerden, Ermenilerden, Yahudilerden konuşamayacağım. Bu benim zihni özgürlüğümü daraltıyor.” şeklinde konuşuyor. Vaziyetin, kendisi de dahil tarihçileri ‘otosansür’ yapmaya itebileceğini belirten Ferro, tarihçiler arasında “Bundan konuşmayalım; yoksa şu grup tepki gösterir. Buna dikkat! Bu konuyu ele alırsak şu grup veya devlet tarafından hakkımızda dava açılabilir.” şeklinde bir yaklaşım oluştuğunu kaydediyor. Söz konusu yasaların aynı zamanda resmî bir tarih yazımının başlangıcı anlamına geldiğini ileri süren ünlü tarihçi, bazı meslektaşlarının yazdıklarından dolayı mahkemeye verildiğini hatırlatıyor.

İlerleyen yaşına rağmen hâlâ Paris’teki Sosyal Bilimler Yüksek Okulu’nda ders vermeye devam eden Ferro, muhalefetin ve tarihçilerin tepkisine rağmen Fransız Parlamentosu’nun 1990’dan bu yana çıkardığı yasaların bir anda iptal edilmesini pek mümkün görmüyor. Ünlü tarihçi, tartışmaları başlatan Fransa’nın sömürgecilik geçmişinin olumlu yönlerinin anlatılmasını öngören yasanın iptalini isteyenlerin, Yahudi soykırımıyla ilgili Gayssot Yasası’nın iptaline karşı çıkmasını buna örnek gösteriyor. Tarihçiler bildirisinin, gündeme gelebilecek yeni yasaları ‘frenleyeceğine’ inanan Ferro, “Yoksa 6 ay sonra bir yasa Brötonların, Birinci Dünya Savaşı’nda daha çok ölü verdiğini hatırlatabilirdi.” ifadesini kullanıyor. Fransız Parlamentosu’nun 2001 yılında kabul ettiği ‘Ermeni Soykırımı Yasası konusunda ise “Ne zaman Fransa’daki Türk toplumu Ermeniler kadar güçlü olursa o zaman yasa yürürlükten kalkar.” değerlendirmesinde bulunuyor. Ermenilerin Fransa’da güçlü bir oy potansiyeline sahip olduğunu hatırlatan Ferro, söz konusu yasanın Ermenileri memnun etmek için çıkarıldığını söylüyor. Parlamentonun çıkardığı tek satırlık ‘Fransa, açıkça 1915 Ermeni soykırımını tanır’ yasası ile yetinmeyen Ermeni örgütleri, yasanın sözde soykırıma inanmayanların cezalandırılmasını öngörecek şekilde genişletilmesi için yoğun çaba gösteriyor. Fransız meclisinde, bu konuda iktidar ve muhalefet partileri tarafından hazırlanmış beşe yakın kanun tasarısı bulunuyor. Tarih yazımı ve eğitimi konusunda çok sayıda eseri bulunan Ferro’ya göre meselenin çözümü okullarda tek bir tarih yerine farklı tarihlerin karşılaştırmalı olarak anlatılmasından geçiyor. Örneğin, Fransızlara, “işte cumhuriyet döneminde anlatılan tarih, işte Müslümanların, Korsikalıların ya da Brötanların versiyonu” diyerek anlatılmasını savunan Ferro, sadece rakamlar konusunda doğruların olabileceğini, onun dışında bütün versiyonların ‘tasarım’ olduğunu savunuyor.

Fransa’daki tarih tartışması, parlamentonun şubat ayında okul kitaplarında Fransa’nın sömürgecilik geçmişinin ‘özellikle olumlu yönlerinin yer almasını’ öngören bir yasa çıkarması ile başlamıştı. Yasaya, başta Fransa’nın eski sömürgeleri olmak üzere tarihçiler sert tepki gösterdi. Tartışmaların büyümesi üzerine Cumhurbaşkanı Chirac ve Başbakan Villepin ise, tarih yazımının parlamentoların işi olmadığı ve tarihin tarihçilere bırakılması yönünde açıklamalar yaptı.

22.12.2005

Ali İhsan Aydın

Paris

Yorumlar kapatıldı.