İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hangisi Türklüğe hakaret?

Orhan Pamuk davası yerli ve AB’li izleyicilerin ağır hakaretler ve fiziki saldırılara maruz kaldığı bir arbede eşliğinde görüldü. AB: Gelişmeler not edildi. Bu dava düşmeli. PEN: Pamuk’un can güvenliği tehlikede

DEMET BİLGE ERGÜN

İSMAİL SAYMAZ

İSTANBUL – Haftalardır gündemde olan Orhan Pamuk davasının ilk duruşması saldırı, tartışma ve protestoların gölgesinde yapıldı. Duruşmayı izlemek için gelen Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu üyeleri ve Pamuk’a destek olmak isteyen sivil toplum örgütü temsilcileri ile gazeteciler sözlü tacizlere ve zaman zaman da fiziki saldırılara uğradı. Mahkeme, Pamuk’un eski TCK’ya göre yargılanması gerektiğini, bu nedenle Adalet Bakanlığı’ndaki dosya gelene kadar yargılamanın durdurulmasına karar verdi.

Şişli Adliyesi’nin önü sabah saatlerinden itibaren hareketlenmeye başladı. Avrupalı parlamenterler, sivil toplum örgütü temsilcileri de adliyeye geldi. Gelenler arasında Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu’ndan Daniel Cohn-Bendit, Feleknas Uca, Cem Özdemir, AP Türkiye Raportörü Hollandalı Camiel Eurlings ve AP Türkiye Karma Komisyonu Başkanı Joost Lagendijk, yazarlar Yaşar Kemal, Mehmed Uzun, Aslı Erdoğan ve Muhsin Kızılkaya, ekonomist Mehmet Altan, Prof. Dr. Baskın Oran, edebiyat eleştirmeni Vecdi Sayar, müzisyenler Şanar Yurdatapan, Ferhat Tunç, gazeteciler Hrant Dink ve Oral Çalışlar, Veysi Sarısözen, İHD Genel Başkanı Yusuf Alataş ve İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, eski ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, DEHAP İstanbul İl Başkanı Cemal Kavak da vardı.

Britanyalı MacShane tartaklandı

Gergin hava daha duruşma başlamadan kendini hissettirdi. Protestoculardan bazıları adliye dışında slogan atarken, kimileri de adliye içindeydi. Bir kısmı Kayseri’den geldiklerini söylerken, bazıları da Orhan Pamuk aleyhine adliyede bildiri dağıtıyordu.

Duruşma yaklaştıkça daha geniş olduğu için duruşma salonu olarak belirlenen 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin önünde birikme başladı. Herkesin amacı tarihi duruşmayı izlemekti. Kalabalıktan biri, Kayseri’den yaklaşık 50 kişi geldiklerini, görkemli bir şekilde İstanbul’a uğurlandıklarını anlatıyordu. Bu sırada kalabalığı yarmaya çalışan bir grup genç ise ‘üstat’ dedikleri gazeteci Altemur Kılıç’a yer açmaya çalışıyordu. Kalabalık içinde Avrupalı parlamenterler de vardı. Ülkücü gruptan bazı kişiler parlamenterlere “İşgal altında mıyız, gidin buradan” diye bağırmaya başladı. Asıl arbede ise kapı açıldıktan sonra yaşandı. Salona girerken bir avukat, Britanya’nın eski Avrupa işlerinden Sorumlu Devlet Bakanı ve halen Avrupa Komisyonu üyesi olan Denis MacShane’i tartakladı. Salon dolunca kapı kapandı. Yargıç beklenirken MacShane, suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

Duruşmada ilk sözü Pamuk’un avukatı Haluk İnanıcı aldı ve “Müvekkilim yedi aydır manevi baskı altındadır. Adil yargılama hakkı gereği sorgusunun yapılmasını istiyoruz” dedi. İnanıcı, beraat kararı verilmesini istedi.

Tansiyon sık sık yükseldi

Duruşmada daha sonra, ‘müşteki’ sıfatıyla duruşmaya gelen Hukukçular Birliği üyesi avukat Kemal Kerinçsiz söz aldı. Kerinçsiz de, Pamuk’un suçu İsviçre’de işlediğini bu nedenle eski TCK”ya göre Adalet Bakanlığı’nın izninin gerekmediğini söyledi. Duruşma boyunca avukatlar arasındaki tartışmalar nedeniyle tansiyon sık sık yükseldi. Müdahil avukatlar, salonda bulunanlardan bazılarını ‘provokatör’ ilan ederek, dışarı atılmasını istedi. Avrupalı parlamenterler ise mahkemede konuşulanları çevirmenleri aracılığıyla dinledi.

Duruşmada söz alan savcı Hasan Bölükbaşı, dosya bakanlıktan gelene kadar yargılamanın durdurulmasını istedi. Mahkeme de duruşmayı 7 Şubat 2006 tarihine bıraktı.

Orhan Pamuk yaptığı yazılı açıklamada davada savunmasını yapamadığı için üzüldüğünü belirtti. Pamuk, “Düşünce suçu davalarının uzaması, yenilerinin açılması Türkiye için iyi olmuyor” dedi. Avukat Kerinçsiz de müşteki olma taleplerine yanıt verilmediğini belirterek karara itiraz edeceklerini açıkladı.

Yorumlar kapatıldı.