Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, ”Bir cinayet işlenmekte. Yüzyıllardır süren Türk-Ermeni birliğinin bir cinayete kurban gitmesidir olay. Bu cinayeti işleyenler, Ermeni soykırımını parlamentolarında kabul eden emperyalist ülkelerdir” dedi.
Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Federasyonu tarafından The Marmara Oteli’nde düzenlenen ”Millet-i Sadıka: Ermeniler” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Halaçoğlu, Ermenilere ”millet-i sadıka” adının Selçuklu devleti döneminde verildiğini ve Ermenilerin Anadolu’da
Müslümanlarla aynı şehirleri paylaştığını anlatarak, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle de İstanbul’da Ermeni Patrikhanesi açıldığını söyledi.
Osmanlı döneminde Ermenilerin üst düzey görevlerde bulunduklarını, son dönemde dışişlerinin gizli yazışmalarının tercümelerini de Ermenilerin yaptığını dile getiren Prof. Dr. Halaçoğlu, hatta Birinci Dünya Savaşı sırasında genelkurmayın önemli noktalarında da Ermenilerin bulunduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Halaçoğlu, Rus gizli belgelerine bakıldığında ”aslında Müslümanlar ile Ermeniler arasında sorun yok. Mesele Taşnak, Kıpçak gibi örgütlerin her pazar kiliselerde toplantılar gerçekleştirerek Ermenilerden silah için para istemesi, vermeyen Ermenileri de tehdit etmesi var” ifadelerinin yer aldığını kaydetti. Yaklaşık 850 yıl bir arada yaşayan Ermeniler ile Müslümanlar’ın nasıl daha sonra ”soykırıma” varan bir düzeye geldiklerinin sorgulanması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Halaçoğlu, tek yanlı tarihçilik yapmadıklarını, Osmanlı, Rus, Fransız, Alman, Avusturya, ABD arşiv belgelerinden yola çıkarak araştırmalarını yürüttüklerini söyledi.
”DİASPORA ERMENİLERİ’NİN YAPMASI GEREKEN DAVA AÇMAKTIR”
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:”Bir cinayet işlenmekte. Olay, yüzyıllardır süren Türk-Ermeni birliğinin bir cinayete kurban gitmesidir. Bu cinayeti işleyenler, Ermeni soykırımını parlamentolarında kabul eden emperyalist ülkelerdir.
”HAYALİNİZDE GÖRDÜĞÜNÜZÜ YAZAMAZSINIZ”
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, kendisinin açıklamalarını ”soykırım olduğunu kabul eden” devletlerin de arşiv belgeleriyle yaptığını vurgulayarak, ”Fransızların yatacak yeri yok. Zeytun Ermeni isyanı Fransızlar, Van ve Bitlis isyanı da Ruslar tarafından organize edilmiştir” dedi.
Prof. Dr. Halaçoğlu, birilerinin çıkıp ”belge ile tarih yazılmaz” dediğini belirterek, ”Hayalinizde gördüğünüzü yazamazsınız. O, roman olur. Son zamanlarda romancılar da tarih yazmaya başladı. İş artık çığırından çıkmıştır” diye konuştu.
”TÜRKİYE OLARAK ORTAÇAĞA GERİ DÖNMEK İSTEMİYORUZ”
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, şunları kaydetti: ”Parlamentolarında bu kararı bilgiye, belgeye göre değil, siyaseten alıyorlar. Bu parlamentolar soykırım kararı alırken, Türkiye’ye ‘savunmanız nedir’ diye sordu mu, sormadı. Bu da benim aklıma Ortaçağ engizisyon mahkemelerini getiriyor. Türkiye olarak Ortaçağ’a geri dönmek istemiyoruz.”
Lozan anlaşmasının Ermeni, Yahudi ve Rumları azınlık olarak görmesine rağmen, kendisinin azınlık görmediğini ifade eden Prof. Dr. Halaçoğlu, bunların Türkiye’nin özbeöz vatandaşı olduğunu, bu ülkede doğduklarını ve bu ülkeye hizmet ettiklerini söyledi.
”İSVİÇRE HUKUK DEVLETİ DEĞİL”
Konuşmasından sonra konferansa verilen arada basın mensuplarının ”yargılandığı İsviçre ile Türkiye milli takımları arasındaki maçın ardından yaşanan olayları” hatırlatmaları üzerine Prof. Dr. Halaçoğlu, ”Bir çifte standart görüldü. Türk milli takımının İsviçre’de maruz kaldığı olaylar ile burada yaşananlar arasında bir fark yok. Görüntülerde de görüldü” dedi.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Halaçoğlu, Türkiye’nin Medeni Kanunu’nu İsviçre’den aldığını yineleyerek, ”Medeni hukukumuzu onlardan nasıl aldığımızı hala düşünüyorum. Çünkü onlar hukuk devleti değiller” diye konuştu.
Yorumlar kapatıldı.