Prof.Dr.Hale Şıvgın: Diasporanın oyunu
bilimsel mücadeleyle boşa çıkarılacaktır.
GAZİ Üniversitesi Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 23-25 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Türk Ermeni İlişkilerinin Gelişimi ve 1915 Olayları “konulu uluslararası sempozyumda başta ABD ve Rusya olmak üzere bir çok ülkeden konunun uzmanları bildiri sunacak.
Yaşananlar
trajedi
Kandilli Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Dikran Kevorkyan, “Soykırım diye bir şey yok. Bir tehcir var. Tehcirde yaşanan acılar ve trajediler var” dedi.
Hamaset değil, belgeler konuşacak!
PROF. DR. HALE ŞIVGIN, ERMENİ DİASPORASININ ‘SOYKIRIM’ OYUNUNU BOŞA ÇIKARACAK
ERMENİ Soykırımı yalanını belgeleriyle çürütmek için harekete geçen Prof.Dr.Hale Şıvgın, dünyaca ünlü tarihçileri uluslararası bir sempozyumda bir araya getiriyor.
SEMPOZYUMDA hamasi söylemlere yer olmadığını belirten Prof.Dr. Şıvgın “ Gerçek olan, belgelere ve arşiv belgelerine dayalı araştırmalar masaya yatırılacak “ dedi.
BİLGİ Üniversitesinde düzenlenen konferansa katılanların tamamını konferansa çağırdıklarını belirten Prof.Dr. Şıvgın, sadece Prof.Dr.Baskın Oran ve Prof.Dr.Fikret Adanır’ın katılacağını söyledi.
Ermenileri Batılılar
destekliyor
GAZİ Üniversitesi Atatürk Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof.Dr.Hale Şıvgın, Ermeni diasporasının yoğun çalışmalar neticesinde ve Batılı devletlerden gördükleri destekler sonucunda dünya kamuoyunu ele geçirdiğini belirterek “ Türkiye bugün işlemediği bir suçtan dolayı mahkûm edilmeye çalışılıyor. Haksız olan bu mahkumiyet sonucunda Türkiye’ye bir ceza kesilmek isteniyor. Türkiye Cumhuriyet Devleti işlemediği suçtan dolayı büyük bir haksızlığa uğruyor.”dedi.
GAZİ Üniversitesi Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen “Türk Ermeni İlişkilerinin Gelişimi ve 1915 Olayları “konulu uluslararası sempozyumda başta ABD ve Rusya olmak üzere bir çok ülkeden konunun uzmanları bildiri sunacak. Sempozyumda amacın Ermenilerin soykırım ile ilgili tezlerine tarihsel belgelerle yanıt vermek olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Atatürk Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof.Dr.Hale Şıvgın, “Sempozyumda Ermenilerin Soykırım Tezleri belgeleriyle çürütülecek” dedi. Gazi Üniversitesi Atatürk Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof.Dr.Hale Şıvgın, 23-25 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan sempozyumun içeriği ve amacı hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
BU konferansı düzenlemenizin amacı nedir?
Türkiye uluslararası platformlarda işlemediği bir suçtan dolayı mahkûm edilmeye çalışılıyor. Bilindiği gibi son dönemde AB ülkelerinin bir çoğunun parlamentolarından peşpeşe soykırım kararı geçmeye başladı. Bugün 20’nin üzerinde Avrupa ülkesinin parlamentosundan soykırım kararı geçmiş durumda. Maalesef Ermeni Diasporasının çok yoğun çalışmalarının neticesinde ve ayrıca batılı devletlerden gördükleri destekler sonucunda Ermeni Diasporası dünya kamuoyunu ele geçirdi. Türkiye bugün işlemediği bir suçtan dolayı mahkûm edilmeye çalışılıyor. Haksız olan bu mahkûmiyet sonucunda Türkiye’ye bir ceza kesilmek isteniyor. Türkiye Cumhuriyet Devleti işlemediği suçtan dolayı büyük bir haksızlığa uğruyor. Biz bunun karşısında tarihi belgeleri ortaya koyarak Türkiye’nin bir soykırım yapmadığını tüm dünya kamuoyuna anlatmak istiyoruz. Osmanlı İmparatorluğu zamanında meydana gelen olayların bir savaş içerisinde cereyan eden olaylar olduğunu da belgeli olarak ortaya koyacağız.
ÖZELLİKLE Batı konuya bilimsel olmaktan çok siyasi bir içerikle yaklaşıyor. Bu konferansta bu bakış açısını kırmak gibi amaç güdüyor musunuz?
Düzenlediğimiz bu sempozyuma davet ettiğimiz bilim adamlarında aramış olduğumuz kriter ise sadece bilim adamı olmaları. Sempozyuma katılıp hissi konuşma yapacak insanları bu sempozyuma davet etmedik. Gerçek olan, belgelere ve arşiv belgelerine dayalı olan ve tüm dünya tarafından kabul edilecek olan doğruların ortaya konması amacıyla bu sıfatı taşıyan araştırmalar yapmış bilim adamları konuları masaya yatıracak. Oturumlarımıza katılan bütün bilim adamları belgeleriyle konuşacak. Bunun yanında konuyla ilgili araştırma yapanlar aynı zamanda bu konu üzerinde yaptıkları çalışmalarıyla kariyer edinmiş kişilerdi. Buna özellikle dikkat ettik. Politik alanda olsun, hukuk alanında olsun, tarih alanında olsun hep bu kriteri gözönüne aldık. Bu nedenle herkesin her söylediğinin belgesi olacak.
ORTAYA konacak belgelerle Batılıların bakış açısı kırılacak mı?
Türk Ermeni ilişkilerinde özellikle Batılı bilim adamlarının bakış açısıyla ilgili olarak konuşursak bu meselenin birkaç boyutunun olduğunu görürüz. Meselenin öncelikli olarak tarihi boyutu var. Ayrıca hukuki ve siyasi boyutları bulunmakta. Batının bakış açısına bakıldığında meselenin siyasi yönünün çok güçlü olduğunu görmekteyiz. Ancak siyasi boyutunu tarihçi olmayan kişiler götürüyor. Yani bir devlet politikası olarak bunu yürütüyorlar. Bu bakış açısı elbetteki ilmi gerçeklerin dışına çıkıyor. Devlet politikası olarak yürütüldüğü için ilmi gerçeklerin dışına çıkıyor. Ancak buna karşı da bizim parlamenterlerimiz çalışmalara başladılar.
BATILI bilim adamlarının Ermeni olayları konusunda belge bulmakta zorlandığı için Ermeni Soykırımına ilişkin iddiaları Türk aydınlarına söyleterek bunları belge olarak kullanmak amacı gütdükleri iddia ediliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir kişinin söyledikleri asla belge yerine geçmez. Bazı insanlar söylüyor diye bunlar tarihi bir belge olarak kabul edilemez. Kişilerin söyledikleri belge yerine geçemez. Ermeni sorununa bakış açımız ne olmalı?Biz asla arada bir düşmanlık ve kin olmasını kabul etmeyiz. Ancak haksız bir suçlamaya karşı karşıyayız. Bir noktada kendimizi savunmak zorundayız. Bütün gayretimiz gerçeklerin ortaya çıkması için.
BATILI bilim adamlarını bir dönem buna benzer iddialara kanıt taşıması için kitap yazdıklarını biliyoruz. Konferansta bunları da ele alacak mısınz ?
Mavi kitaptaki belgelerin gerçek olmadığı ortaya çıktı. Bu konuyu en iyi bilenlerden bir tanesi Şükrü Elekdağ. Kendisi aynı zamanda bizim konferansımızın düzenleyicisi. Bu konuda da bilgi sunacaktır. Ancak Toynbee kitabın kendisine yazdırıldığını kabul etti. O kitaptaki belgelerin tarihi gerçekleri yansıtmadığı dünya kamuoyu tarafından anlaşılıyor.
DÜZENLEDİĞİNİZ konferansa Bilgi Üniversitesi’ndeki katılımcıları da davet ettiniz mi?
Bilgi Üniversitesinde düzenlenen konferansa katılanların tamamına katılım çağrısında bulunduk. Bizim düzenleyeceğimiz konferansa sadece Prof.Dr.Baskın Oran ve Prof.Dr.Fikret Adanır katılacağını söyledi. Diğerleri çeşitli sebeplerden dolayı katılamıyor.
Bu belgeler ilk defa açıklanıyor’
KONFERANSA geniş bir katılım söz konusu. Burada amaç konuyu uluslararası boyutta değerlendirip Türk Tezlerini ortaya koymak mı?
Evet. Davet ettiğimiz kişiler hep bu yönde örneğin Koç Üniversitesi’nden Prof.Dr.Norman Stone. Stone sempozyumda bir bildiri sunacak. Amerika’dan Massachussets Üniversitesi’nden Prof.Dr.Guenther Levy ki Amerika’nın bir numaralı soykırım uzmanıdır, bu konuda ilk defa Türkiye’de konuşacak. Levy son derece önemli bilgiler ve belgeler ortaya koyacak. ABD’li bir bilim adamının Ermenilerin tezlerini çürütecek fikirleri ortaya koyması son derece önemli. Ayrıca Ermeni Araştırmaları Başkanı Ömer Lütem, Ermeni sorununu AB- Türkiye ilişkileri hakkında bir tebliği sunacak. Moskova Devlet Üniversitesi’nden doktor Kalerya Belova Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkasya Cephesi’nde çarpışların çıkarları isimli bir tebliği sunacak. Prof.Dr.Hikmet Özdemir Seferberlik ilanından Rus işgaline kadar Ermeni Milislerle çatışmalar isimli bir sunum yapacak. Sempozyuma 53 katılım gerçekleşiyor. Bu konferansta daha önce ortaya hiç çıkmamış ve ilk defa konuşulacak bilgi ve belgeler sunulacak. Türk ve Dünya kamuoyu ilk defa bu bilgi ve belgeleri görecek.
Yorumlar kapatıldı.