İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Konferansın İptalinde Mahkeme Yetkisini Aştı

Bölge İdare Mahkemesi, İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri Konferansı’na ilişkin İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararını “idari yargının yetki alanına girmez” diyerek iptal etti.

——————————————————————————–

BİA Haber Merkezi

14/10/2005

——————————————————————————–

BİA (İstanbul) – Hukukçular Birliği’nin başvuruyla bir gün kala iptal edilen “İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları Konferansı”na ilişkin İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, Bölge İdare Mahkemesi’nce kaldırıldı.

26 Eylül’de alınan ve taraflara önceki gün tebliğ edilen Bölge İdare Mahkemesi’ne dair kararda, “Konferansın ertelenmesi idari yargının yetki sınırında değil” deniyor.

Karar, konferans bitince alınmış

Radikal gazetesine göre Bölge İdare Mahkemesi kararında konferansın idari yargının yetki sınırları içinde olmadığı belirtiliyor.

Konferansa ilişkin İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin verdiği “yürütmeyi durdurma” kararının Bölge İdare Mahkemesi’nce 26 Eylül’de kaldırıldığı öğrenildi.

İstanbul 4. İdare Mahkemesi, konferansın yapılmasına bir gün kala Hukukçular Birliği’nin başvurusu üzerine aldığı kararla yürütmenin durdurulmasına karar vermişti. Karara Hakim Fetih Sayın karara muhalif kalmış ve yürütmeyi durdurmanın mahkemenin yetkisi içinde olmadığını savunmuştu. Karşı oy kullanan Fetih Sayın, Danıştay Tetkik Hâkimliği’ne atandı.

Bunun üzerine Konferansı düzenleyen Boğaziçi ve Sabancı Üniversiteleri de karara itiraz etmişlerdi. Konferans ise 24-25 Eylül günlerinde Bilgi Üniversitesi’nde yapılmıştı.

“Hukuki isabet yok”

Atilla Sarp başkanlığında üyeler Yüksel Dağ ile Ö. Vasfi Uçaray’dan oluşan Bölge İdare Mahkemesi, kararında, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda idari yetki sınırlarının çizildiği vurgulanarak şöyle denildi:

“İdari yargı yerinde dava açılabilmesi için ortada tesis edilmiş bir işlemin mevcut olması, bu işlemin ‘idari’ nitelikte bulunması ve idari yargı yetkisinin sınırları içinde kalmasının gerekli olduğu açıktır. Dosyanın incelenmesinden, davalı idareler tarafından idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlemin tesis edilmediği anlaşılmıştır. Ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte idari bir işlemin bulunmaması karşısında, yasanın 27. maddesi uyarınca yürütmenin durdurulması talebi hakkında karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.”

Mahkeme aldığı ara kararda, konferansı düzenleyen Boğaziçi ve Sabancı üniversitelerinden şunları istemişti:

“* Dava konusu idari işlemin hangi idari süreçle tesis edildiği, söz konusu işlemle ilgili olarak herhangi bir idari birime bildirimde bulunup bulunulmadığı sorularak, işlem ve sair belgelerin onaylı örnekleri,

* Konuşmacıların hangi kriterlerin göz önüne alınması suretiyle seçildiğinin sorularak konuya ilişkin bilgi ve belgelerin, (başvurular, yayın listesi, akademik kariyer ve değişik görüş sahibi olma ve benzeri) onaylı örneği,

* Toplantının görüşünü ifade edecek olan herkesin katılımına açık olarak düzenlenip düzenlenmediği, farklı bir ifade ile, toplantıya farklı görüş sahiplerinin katılımına imkan tanınıp tanınmadığı, değişik görüş sahiplerinin temsil edilmeleri yönüyle davet edilip edilmediği

* Şayet toplantı dar çerçeveli bir katılım ile düzenlendiyse katılımcıların hangi kriterlere göre belirlendiği sorularak, ilgili tüm bilgi ve belgeler (başvurular, yayın listesi, akademik kariyer bilgisi, referanslar gibi),

* Konuşmacı ve katılımcıların ulaşım ve konaklama giderleri ile konferans giderlerinin ne şekilde karşılandığı, şayet sözü edilen gider üniversiteler ve katılımcılar dışındaki kişilerce karşılanıyorsa sponsor olan gerçek veya tüzel kişilerin ne şekilde belirlediği sorularak tüzel ve gerçek kişilerin tümünü gösteren listenin onaylı bir örneği.” (EÖ/KÖ)

Yorumlar kapatıldı.