Hasan Cemal
Tahrik üzerineydi dünkü yazım. Tahriklere kapılmayın çağrısı yapmıştım.
Bugün de galeyan yazıyorum.
Galeyana gelenleri…
Çünkü gitgide çoğalıyor, tahriklere kapılıp galeyana gelenler…
Önüne geleni tekme sille dövüyorlar. Cam çerçeve indiriyorlar. Linç eylemi yapıyorlar.
Bütün bunlar TV ekranlarında.
Milletin gözü önünde yaşanıyor.
Onun içindir ki tahrike kapılmayın, kışkırtmaya, provokasyona gelmeyin demek yetmiyor.
Bir çağrı daha şart:
Galeyana gelenleri engelleyin; yakalayıp, adalete teslim edin; cezaları neyse çeksinler.
Yoksa, tahriklere kapılmamak ya da olayların daha fazla büyümesini önlemek için çabalamanın bir yararı olmaz.
Gidiyorlar, sergi basıyorlar.
Tarih Vakfı’nın İstanbul’da, İstiklal Caddesi’nde düzenlediği 6-7 Eylül sergisini.
Tam bir rezillik!
Basanlar bazı ülkücüler!
Etrafı kırıp dökerken, “Türkiye Türk’tür, Türk kalacaktır!” diye slogan atıyorlar. “Ya sev ya terk et!” diye bağrışıyorlar.
Yarım yüzyıl önce yaşanmış bir acının paylaşılmasına, tarihimizin rezil bir sayfasının protesto edilmesine kaba kuvvetle karşı çıkıyorlar.
Anlaşılan o ki:
Galeyana gelmişler!
Milli hisleri ayaklanmış!
Bir başka hüzün verici örnek:
Bozüyük’te bir otobüs, taşla sopayla saldırı altında. Birkaç saldırgan camları kırılan pencereye tırmanıyor, yumruklarıyla, sopalarıyla içeridekileri acımasızca dövüyorlar.
İçler acısı bir manzara.
Tam bir cehennem!
Anlaşılan onlar da “galeyana gelmişler, milli hisleri ayaklanmış…”
Öyle mi?..
Yoksa “halkın koyduğu milli tepki mi?..” bütün bu saldırılar, linç eylemleri?..
Eğer öyleyse tahrike kapılmayın, kışkırtmaya gelmeyin demekle yetinmenin hiçbir yararı yok.
Bu nokta çok önemli.
Güvenlik güçlerinin, polisin, idarenin soğukkanlı davranması, olayların büyümemesi için özen göstermesi elbette doğru yol. Bu yolda son zamanlarda iyi bir sınav verildiği söylenebilir.
Ama bu yetmez.
Olayların büyümesini önlemek için dikkat sarf ederken, galeyana gelenleri, milli hisleri ayaklananları başı boş bırakmamak gerekiyor.
Bu başarılamazsa, saldırganların yaptıkları yanlarına kâr kalırsa, olayların büyümesi önlemez.
Türklerle Kürtleri birbirine düşmanlaştırmak isteyenler iki tarafta da var ve iki taraf da karanlık oyunlarını şu günlerde tezgâhlamanın peşinde çünkü… Bir yanda PKK ve tepesindeki yönetici klik, öte yandan Kızılelmacılar…
Kızılelma cephesi, 6-7 Eylül sergisine yönelik saldırıyı ya da Bozüyük’teki linç girişimini “Halkın koyduğu milli tepki” diye mazur gösterebiliyor.
Bu oyuna gelmemek lazım.
Güvenlik güçleri hiç kuşkusuz ‘galeyan’ları önlemek için de, galeyana gelip saldıranları yakalarından tutup adalete çıkarmak için de vardır çünkü…
Yorumlar kapatıldı.