İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Orhan Pamuk´u yargılamak

Derya Sazak

Sişli Cumhuriyet Savcılığı yazar Orhan Pamuk hakkında TCK’nın 301’inci maddesindeki ‘Türklüğü alenen aşağılamak’ suçundan dava açtı. Yazarın 3 yıla kadar hapsi isteniyor.

Orhan Pamuk, ‘Bu ülkede 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü’ sözleri nedeniyle yargılanacak.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca aynı konuda başlatılan bir başka soruşturmada ise yazarın görüşleri ‘eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları’ çerçevesinde görülerek ‘takipsizlik’ kararı verilmişti.

Küllenen bir tartışmanın tekrar dava konusu edilmesi, The Washington Post’un da Orhan Pamuk’la ilgili haberi yayımlarken altını çizdiği Türkiye’deki ‘aşırı milliyetçi öfke’nin sonucu olsa gerek.

Kar, Benim Adım Kırmızı, İstanbul gibi kitaplarından sonra Pamuk dış basının yine gündeminde. Ancak bu defa ‘çok satanlar’ listesinde değil. Hakkında açılan dava nedeniyle haksızlığa uğradığı düşünülüyor. Pamuk davasıyla Türkiye bir kez daha, düşünce özgürlüğünü kısıtlayan ülkeler listesinde üst sıralara tırmanıyor.

Uluslararası Yazarlar Birliği’nin (PEN) Almanya şubesi, bu davanın ‘AB’ye üyelik başvurusunda bulunan bir ülkeye yakışmadığını’ açıklamış.

Katılıyoruz.

Orhan Pamuk, tarihteki bir trajediye işaret etmektedir. PEN de benzer yorumu yapmakta, “Türkiye, iç çatışmalarını sadece tarihin karanlık sayfalarıyla da yüzleşmesi halinde çözebilecektir’ açıklamasıyla yazara arka çıkmaktadır.

Demokratik çevrelerin Orhan Pamuk olayında hiçbir zaman anlam veremeyecekleri olgu, bir yazarın salt görüşlerini açıkladı diye cezaevine gönderilmek istenmesidir. Neyse ki Pamuk davasında ‘suçun işlenme tarihi’ gözetilerek TCK’nın eski maddesi esas alınacakmış. Hüküm giyse bile Pamuk hapse girmeyecek.

Türkiye 2005’in ilk aylarına 1915 Ermeni olaylarının doksanıncı yıldönümü tartışmalarıyla girdi. Pek çok tarihçi görüş açıkladı. Boğaziçi Üniversitesi Başbakan’ın isteğiyle, ertelenen ‘Ermeni konferansı’nı yeniden yapma kararı aldı. Elbette Orhan Pamuk’un görüşlerine katılmayabilirsiniz.

“Ermeniler öldürülürken, Doğu’da Türkler de katledilmedi mi?” diye sorabilirsiniz.

Güneydoğu’da PKK terörü nedeniyle 1990’larda ‘iç savaş’ yaşanırken “Ölen 30 bin kişiyi Kürt-Türk ayrımına tutmak doğru mu?” diye eleştirebilirsiniz.

Ancak Pamuk’a bu nedenle karşı çıkmak, ‘ölümle tehdit etmeyi’, saygın bir yazarı ‘mahkûm ettirmeye’ çalışmayı gerektirmez.

Hoşgörüye en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde bu öfke niye?

Yorumlar kapatıldı.