İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kendi ağzından `Madam Anahid´

40 yıldır kucağından düşürmediği Akordiyonu kim bilir nerdedir şimdi? Ya kedileri? Gittiğin yerde yakandan düşürmediğin gülünün kokusu ferahlatsın içini…..

Toprağın bol olsun Madam Anahit….

Kendi ağzından ‘Madam Anahid’

“Taksim’de doğdum. Tarlabaşı nahiyesi. Bir de ağabeyim vardı, uzun yıllar ‘Vartabed’ olarak hizmet verdi İstanbul’da. Vosgik Vartabed olarak tanınır. Annem piano tutkunuydu. İlk öğrenimimi Anarat Hığutyun Katolik okulunda bitirdim. Şimdi Taksim Sanat Evi oldu. Lise eğitimimi ise Esayan Okulu’nda gördüm. İlk gençlik yıllarım adada geçti, orada Rum bir komşumuz vardı, oğlu çok güzel akordeon çalardı. Erir, gıpta ederdim. Gönül verdim. Arto Benon’dan akordeon dersleri almaya başladım ve anneme çok ısrar ettim bana bir akordeon alması için. Gittik aldık akordeonu ve ardından doğru Saint Antoine’a, koydum akordeonumu mimberin önüne, adağımı yerine getirdim… En güzel yıllar 30-35 yaşlarında olduğum yıllardı. Bak Ayhan Işık’ın fotoğrafı var duvarda. Bu duvara bak, Zeki Müren, Sadri Alışık, Kemal Sunal, Yılmaz Güney… Hepsi de iyi insanlardı, iyi sanatçılardı, beni de çok severlerdi. Şimdi hepsi mazi oldular… Birkaç filmde de oynamıştım; ‘Arkadaş’, ’24 Saat’, ‘Öğretmen’ ve başka filmler. 35 yılım geçti Beyoğlu’nda, şimdi ihtiyar oldum…”
Hohner Marka Akrdeonu ile Çiçek Pasajı’nın unutulmazları arasında yer alan Madam Anahid’in yokluğu şimdilerde pasajda daha göze batar olmuş. “Kimse çalmıyor artık pasajda. Madam kadar kaliteli sokak müzisyeni kalmadı hiç”

Birileri yazmalı. Hakkında birşey yazılmadan

kimse bu dünyadan göçüp gitmemeli…. W. Saroyan

Yorumlar kapatıldı.