Mihail Vasiliadis
Batı Hıristiyan aleminde en büyük dini bayram olarak Hazreti İsa’nın doğum günü kabul edilen Noel ve yine Hazreti İsa’nın çarmıha gerilerek öldürüldüğü daha sonra ise dirilerek göğe uçtuğu Paskalya kutlanır. Noel bayramı sabit olarak 25 Aralık tarihidir. Paskalya, ilkbaharın ilk dolunayını izleyen pazar günü kutlanır, yani seyyar bir bayramdır. Doğu Hıristiyan alemi ise üç büyük bayram kutlar. Bu ikisinin yanına, yaz Paskalyası da dediği, Hazreti Meryem’in ölüm gününü ekler. Ölüm her ne kadar üzücü bir şeyse de, Hazreti Meryem için, Hakkın rahmetine kavuşarak, kaybettiği oğluna kavuşacağı için, sevindiricidir.
Hazreti Meryem Ortodokslar için çok önemlidir. Aşırı derecede sayılır ve sevilir. Özellikle analar çocukları için bir şey isteyeceklerinde ‘sen de anasın, anlarsın’ diye başlayarak dualarını ona yönlendirirler. Ricalarının kabul edilmesi için yüce Tanrıya aracı olmasını isterler. Kendileri doğrudan Tanrıya yönelemeyecek kadar günahkardırlar belki ama Hazreti Meryem’in onları kırmayacağına inanırlar. Baba, Oğul ve Ruh-ül Kudüs Tanrıdır, ‘O’ ise kendileri gibi bir insandır. Oğlunu beşeriyetin iyiliği için kurban vermiş, çok acı çekmiştir; dertlinin halinden anlayacaktır…
Ozan Kostandinos Kavafis’in çok güzel, ağızlarda buruk bir tat bırakan bir Meryem Ana şiiri vardır; şöyle der: Deniz, derinliklerine çekmişti genci, lakin / annesi habersiz, mum yakar Meryem anasına / havalar güzel olsun, denizler s‰kin / oğlu çabuk dönsün evine, yuvasına. / Dua edip yalvarırken anası / Meryem hüzünlü bakar ikonasından / bilir ki boşunadır duası / geri gelmez denizlerin diplerinde yatanlar…
Hazreti Meryem’in, Ortodoksların ve özellikle İstanbulluların gözünde önemini saptamak için, İstanbul’daki kiliselere bir göz atmak yeterlidir; yaklaşık yarısı ona ithaf edilmiş, onun adına kurulmuştur. Şaşılacak bir durumsa, hepsinin Hz. Meryem adına anılmasının yanında, ayrı ayrı sıfatlara sahip olmasıdır. Halk ona türlü sıfatlar yakıştırmıştır: kutsayan, yol gösteren, hayat pınarı, solmaz gül, yardım eden, Hızır gibi yetişen, tedavi eden, kurtaran, zehre panzehir olan, dert dinleyen… ilh., bunların bir kısmıdır.
Meryem Ana İstanbul’da yalnız Hıristiyanlarca değil, Müslüman halk tarafından da sevilir; hatta diyebilirim ki Müslümanlar saygıda Hıristiyanların gerisinde kalmaz. Özellikle kadınlar ona mum yakar, dua eder, yakınlık duyarlar. Kadın olmasının, isyan etme olanağı olmadan kaderine boyun eğmiş olmasının, çok acı çekmiş olmasının, herhalde anımsatacağı bir şeyleri olsa gerek, bağrı yanık Anadolu kadınına!
Meryem ananın bayram günü Ağustos’un 15’idir. Bu yıl da bayram coşkunlukla kutlandı. İstanbul, dünyanın dört bir yanından gelen eski İstanbulluların, onların çocuklarının, torunlarının ziyaretlerini kabul etti. Meryem ananın adına dikilen kiliseler dolup taştı.
İmroz adası da çok ziyaretçi kabul etti. Orası zaten son yıllarda, yılın bu döneminde, eski sakinleriyle dolup taşar. Düğünler olur; gelenler çocuklarını memleketteki kiliselerinde vaftiz eder. Sonra yeniden boşalır ada eski sakinlerinden ve geride kalan yaşlılar, şiirdeki Meryem ana gibi hüzünle bakarlar…
Bilirler ki duaları beyhudedir… Ama yine de ederler!
***
İstanbul’da en görkemli tören Beşiktaş’ta, çarşı içindeki Panayia kilisesinde oldu. Ayini Patrik bizzat yönetti, kendisine Panama ve Filadelfia Metropolitleri refakat etti; Türkiye’ye yeni gelen Yunanistan Büyük Elçisi Georgios Yennimatas da hazır bulundu. Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolos’u Aleksis Aleksandris iznini kullanmakta olduğundan yoktu ama, iki Konsolos, Marios Limberopulos ve Aleksandros Dimitrakopulos oradaydılar. Patrik, ayin esnasındaki konuşmasında Büyük Elçiye ‘hoş geldiniz’ derken, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda destek görmesi gereğini, her zamanki gibi, vurgulamayı unutmadı.
Görüşmelerin başarılı geçmesi, sorunların çözümlenmesi ve mutlu sona ulaşılması için dua ettiğini ve elinden geleni yaptığını belirtti. Büyük Elçi ise iyi sözleri için Patrik Hazretlerine teşekkür etti ve en olumlu sonuçlara ulaşmak yolunda çaba harcayacağını vurguladı.
Kilise bakımlı, bahçesi güzeldi. Resepsiyonda Patrik, yerel Metropolit İrineos’a ve İdare Heyeti başkanı Kostandinos Belalidis’e, duyduğu memnuniyeti belirtti. Gerçekleşen onarım işleri için tebrik etti. Gerçekten de kilise pırıl pırıl, ahşap kısımları ise yeni onarılmış ve bakımlıydı.
Dönüş yolunu alanlar memnundu ve gelecek yıl daha da iyi olsun temennisindeydi…
Yorumlar kapatıldı.