İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bin yıldır paylaşılamıyor


12 Havariler Kilisesi, 929-953 arasında Ermeni Bagratid Kralı Abas tarafından yaptırıldı. Bina 12 yıldır Kümbet Camii olarak hizmette. FOTOĞRAFLAR: MUKADDER YARDIMCIEL/DHA

Kars’ta, Ermeni kralı Abas’ın yaptırdığı 12 Havariler Kilisesi, bin yıl kilise-cami arasında gitti geldi. 1993’ten beri cami olan binada, Ermeni turistlerin ayin yapma istekleri tepki çekiyor

İSMAİL SAYMAZ

İSTANBUL – Kars’taki 12 Havariler Kilisesi ya da diğer adıyla Kümbet Camii, doğunun ‘Ayasofyası’ oldu. 15 kişilik Ermeni turist kafilesi, önceki gün tarihi yapıda ayin yapmak istedi. İmamın tepki gösterdiği grup, ayini caminin dış duvarlarında mum yakarak sürdürdü. Bu kez de halk tepki gösterince, Ermeni turistler ayini tamamlamadan ayrıldı.

Sık sık el değiştirdi

Karslı tarihçi Vedat Akçagöz’ ün verdiği bilgiye göre, 12 Havariler Kilisesi (Surb Arak’elots), 929-953 arasında hükümranlık yapan Ermeni Bagratid Kralı Abas döneminde yapıldı. Kenti 1064 yılında ele geçiren Selçuklular, kiliseyi camiye çevirdi. Ancak Selçukluların daha sonra geri çekilmesiyle cami boş kaldı.

Kars’ın 1579 yılında Osmanlılara geçmesi üzerine 12 Havariler Kilisesi’nin adı da, Kümbet Camii’ne dönüştürüldü. Kent 298 yıl sonra Rus güçlerinin eline geçince, Kümbet Camii de yeniden kiliseye çevrildi ve bu dönemde ‘kale başkilisesi’ olarak anıldı.

Son tarih 1920

Kars, 1917’de yeniden Türklerin eline geçince, kilise yine camiye çevrildi. Türkler 1918 yılında geri çekilmek zorunda kalınca, cami tekrar kilise yapıldı. Ve Türklerin 1920’deki zaferiyle, kilisenin kapısına kilit vuruldu.

44 yıl metruk kaldı

1964’e değin metruk kalan kilise, bu süre içinde benzin deposu olarak kullanıldı, alkoliklerin uğrak yeri haline geldi. Kilise 24 Haziran 1964’te, daha sonra Kars Müzesi’ne dönüştürülen, eski eserleri koruma ve müze memurluğu bünyesinde müze olarak hizmet vermeye başladı. Müzenin 1978’de yer değiştirmesiyle, kilise 1993’e kadar terk edildi.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1993 yılında kiliseyi Diyanet İşleri Başkanlığı’na devretti. Böylece kilise, 70 yıl sonra yine cami olarak kullanılmaya başlandı.

Ermenilere izin yok

Sürekli cami-kilise arasında gidip gelen tarihi bina, ibadet etmek isteyen Ermenilerle Diyanet görevlileri arasında da gerilim yaratıyor. Yaklaşık iki hafta önce Ermenistan’dan gelen bir turist grubu camide ayin yapmak istemiş, önce imam Mehmet Altun, sonra il müftüsü İsmail Bayrak tarafından geri çevrilmişti. Bayrak’ın, “Camide ayin yapılmaz” demesi üzerine, grup kenti terk etmişti. Tarihi bina, önceki gün de benzeri gerilime şahit oldu.

Duaya bile tepki var

Erivan’dan gelen 15 kişilik turist kafilesi, ziyaret ettikleri binada ayin yapmak isteyince, yine caminin imamı Altun kabul etmedi. Altun, “İçeride ayin yapmak yasak” diyerek grubun dışarı çıkmasını istedi. Ermeni turistler, dışarı çıkarak ayinlerini cami duvarının kenarında mum yakarak sürdürdü. Burada mumlar yakıp dua eden Ermeni turist grup, bu kez de çevredekilerin tepkisiyle karşılaştı. Ortamın gerginleştiğini fark eden grup, ayini tamamlamadan camiden ayrıldı. Cami bahçesinde ayini izleyen bazı vatandaşlar, duvar üzerinde yakılan mumları atarak tepki gösterdi.

Müftü: Hep camiydi!

İmam Altun, “İslam dininde cami içinde ayin yapılması günahtır. Müftülüğün bu konuda da zaten yasak uyarısı var” derken, müftü Bayrak şunları söyledi: “Bina 1064’den sonra yalnızca 40 yıl kilise olarak kullanıldı. Burası kilise değil, cami. Kadrolu bir imamı ve cemaati var. Vakıflar ve Diyanet nezdinde de cami olarak tanınıyor. Bu durumda ben, neden Ermenilerin camide ibadet etmelerine izin vereyim ki?”

Dink: Kilise kalmalı

İstanbul’da Ermenice ve Türkçe haftalık olarak yayımlanan Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ise, binanın kilise olarak kalması gerektiğini söyledi. Dink, şu bilgileri verdi:

“12 Havariler Kilisesi mimari bakımdan doğu Ermeni kiliselerinin tipik bir örneği. Geçen yıl burayı gezmeye gittiğimde, önceki yılların aksine fiili olarak camiye dönüştürültüğünü gördüm.

‘Eskiden herkese açıktı’

İmam atanmış, yere halı serilmişti ve girişte, ayakkabılarınızı çıkarmak zorundaydınız. Oysa önceki yıllarda ayakkabıyı çıkarmadan isteyen içeriye girebiliyor, dua edebiliyordu. Benim böyle bir geleneğim olmadığı için bölgeye gittiğimde kiliseye girmedim.

Van’daki Akdamar Adası’ndaki kilisenin restorasyon çalışmalarını başlatan hükümet, burayı da gerçek kimliğine iade etmeli. En doğru tutum bu olur. O tarihi bina, kilise olarak yapıldı ve öyle kalması da en doğru çözümdür.”

Belediye: Müze yapalım

Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu ise tarihi binanın en kısa sürede restore edilmesi gerektiğini ifade etti. Alibeyoğlu, “Binanın restore edildikten sonra kültür merkezi veya müze olarak kullanılması çok daha uygun olur. Cami olarak kalsa dahi, önemli olan kültürel mirasın korunması. Şu durumda bile en azından yıkılmaktan kurtuluyor. Kaleiçi’nde kültürel mirasın canlandırılması kapsamında buraya da el atmayı düşünüyoruz” diye konuştu.

Yorumlar kapatıldı.