Raffi A. Hermonn
Gazeteci – Araştırmacı – Yazar
Initiation pour le Mouvement de
Dialogue
Démocratique Arméno Turc
(à Paris)
Ermeni Türk Demokratik Diyalog Hareketi
Girişimi
(Paris’te)
Kurucusu ve
Sözcüsü
Amerikan Duke Üniversitesinin Kültürel Antropoloji bölümünde,
doktorasını hazırlayan, araştırmacı yazar ve başka araştırmacıların
yararlandığı, Türkiyenin en kapsamlı Ermeni kitap kolleksiyonuna sahip,
değerli bilim ve yazı adamı, Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı,
Yektan Türkyılmaz 17 Haziran 2005te, Ermenistanın Zıvartnots
havaalanında tutuklanmakla kalmamış, bugüne dek Ermenistan KGBsine bağlı
bir cezaevinde, resmen akibetini beklemektedir.
En büyük derdi, güneşi balçıkla sıvayamayız ve eşyaları adlarıyla
tanımlamalıyız, özellikle 1965ten beri Türkiye Cumhuriyetinin başını
ağrıtan ve 1915ten beri ise de Ermeni Diyasporası ve Ermenistan halkının
yüreğini sızlatan; gerek Türk ve gerekse de Ermeni halklarının vicdanları,
bilinçleri ve genç dimağlarını, gerçekte meşgûl eden bu sorunu bilim
ışığında, insanlık potasında eriterek, bir çözüme katkıda bulunmak olan,
Yektan Türkyılmazın başına gelen bu olay talihsiz bir olaydan öte, çok
üzücüdür…
Bazı İNSANlar vardır, kendisini hiç tanımıyor veya hiç karşılaşmamış
olabilirsiniz ama onu iyi taniyan ve sizin güvendiğiniz insanların teminatı,
referansınız sayılabilir.
Bu durum, Mayıs-Haziran aylarında, Ermenistan Ulusal Arşivlerinde
araştırmalar yapmış, bu arşivlere girebilen ilk Türkiyeli olma ünvanını
almış; ABDdeki John Hope Franklin Enstitüsü bursunu, kazanabilmiş, Yektan
Türkyılmaz için de geçerlidir.
Daha hâlâ, yasalarının çoğunda, SSCB yasalarının izi gözlenen, 1991de
kurulmuş, Ermenistan Cumhuriyetinin şimdiki gümrük mevzuatı gereği, 50 yılı
aşmış kitapların yurtdışına çıkarılması için, bunları özel bir şekilde
beyanı gerektiği, anlaşılıyor.
Üstelik, her ne kadar Ermeni Diyasporasının Taşnak çevrelerin
güvenlerini kazanmış; buna karşın duygusaldan öte akıl ışığı altında hareket
etmeyi, şiar edinmiş bazı bilim adamlarının da aralarında bulunduğu
birçokların itiraz ve uyarılarına karşın telefon etmesine, mektup yazıp
almasına izin verilmeksizin, tutuklu yargılanmaktadır.
Ermenistanın, kesinlikle Türkiyeden toprak tâlebi yoktur; bu
kesindir ve hiç bir demagojiye yer bırakmadan, vesileyle, beyinlere
kazırcasına haykıralım, yoksa bunca yıldır Türkiye iç kamuoyuna söylenenleri
daha tekrarlarsak, ayıp, günah işlemiş ve bir zırva söylemiş oluruz.
Ermenistanin tüm tâlebi, Türkiyenin sahici anlamda, bu önemli, sahici
anlamda, 1915te yapılanlardan, o suçları işleyenleri kendisiyle
özdeşleştirmeden, üzüntü, acı, pişmanlık duyduğunu ifade etmesinden önce
belli etmesidir.
Bir de tabii, Türkiyede taa yazılı tarihçe 2500 yıl öncesine dek var
olan Ermenilerin bugünkü torunları, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının,
yine sahici anlamda, diğer vatandaslar gibi davranışa lâyık olmaları ve
yaşayabilmeleridir.
İşte bu kadar.
Başka bir şey tâlep eden yok !…
Bu bağlamda, Ermenistanın Türkiyeden haklı taleplerini
hatırladığımızda, aynı Ermenistanın bunları tâlep edip, Türkiyenin
demokratik yaşamını eleştirirken, aman ha… benzeri hatta ondan da beter
hatalarının kuyusuna düşmemelidir bizce…
1915 olayları hakkında, tıpkı kendisi lehinde hiç düşünmeden, imza
veren Taner Akçam, Ayşe Gül Altınay, Murat Belge, Halil Berktay, Oral
Çalışlar, Özlem Dalkıran, Hrant Dink, Etyen Mahçupyan (ve zamanında bana
ulaşılamadığından, adım resmen bu listede olmamamasına karşın, buraya âlenen
bendeniz de adımı koyuyorum), Orhan Pamuk, Taha Parla, Elif Şafak ve…
Ragıp Zarakolu gibi, Türk resmi tezine karşı çıkan, eleştirel gözlüğüyle
değerlendirmeler yapan, Yektan Türkyılmaz… cezaevinde hâlâ !
Bu olayı, Ermenistan Gümrük Mevzuatının, düzeltilmeye muhtaç bir
boşluğundan yararlanan, işgüzar bir memurun yanlışlığı olarak kabul
ediyor; durumun, hiç zaman kaybeden Hukuk Devleti olmaya karar vermiş
ülkelere yaraşırca, tashih edilmesini rica; Türkiye ve Ermenistanımızın her
anlamda çağdaş ülkeler olması durumunda, bundan sadece tatmin duyacak birisi
olarak, Ermenistan yetkililerinden tâlep ediyoruz.
Yoksa… zaten kendi derdini anlatabilmek için, uluslararası değere
sahip, bir avuç Türk aydınının dikkatini çekebilmiş Ermenistan, yanlış bir
davranış sonucu, resmen baltayı taşa vurduklarının farkına varırlar ki,
bu…toplu iğneyle kazılmış, onca değerli çukurların, bir çolpazlık sonucu
tepeleme dolup, tüm çabaların heba olmasına yarar…
Onun için, şunu diyoruz : Sevgili Komşumuz (Ermenistan), aman ha…
sakın baltayı taşa vurma !
Yorumlar kapatıldı.