İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hemşinliler üzerine…

Hemşinlilerin bir aidiyet çemberine hapsedilmesindense, Doğu Karadeniz Dağları’nda gizemli yaşantı süren bir halk olarak kalmasını tercih ederim

CAN UĞUR BİRYOL

Hemşin, Rize’nin Çamlıhemşin ve Pazar-Hemşin ile Artvin Kemalpaşa’daki Hemşin yerleşimine ve burada yaşayanlara verilen bir isimdir. Hemşin/Hemşinlilik ortak bir kültürü ve yüksek dağlarda yaşayan insanları temsil eder.(1) Hemşinlilerin yaşadıkları bölgeler, sadece Doğu Karadeniz değildir. Gurbetçilik sayesinde Türkiye’nin birçok bölgesinde ve eski göçlerle Batı Karadeniz ve Erzurum sınırlarında da Hemşinlilerin yaşadığı biliniyor.

Doğu Karadeniz denilince akla gelen ilk yerlerden Çamlıhemşin, Doğu Karadeniz’in en yüksek noktası Kaçkar Dağları eteklerinde, tarihi Tebriz-Trabzon ipek Yolu’nun önemli bir geçit noktasında kurulmuştur. Çamlıhemşin’de yaşayan insanların çoğu yaz aylarını yaylada geçirir.

Pazar’ın Hemşin nahiyesinde yaşayanların birçoğu da yaylacılık faaliyetlerini Çamlıhemşin sınırlarındaki yaylalarda gerçekleştirdiğinden iki Hemşin arasında bir kaynaşma yaşanmıştır. Ancak coğrafi olarak uzak olmasa da, Hemşinlilerin Doğu Grubu olarak bilinenleri bu yakınlaşmanın hayli uzağında. Onlar da Hemşinli olarak bilindikleri halde, Batı Grubu olarak bilinen Çamlıhemşin ve Pazar-Hemşin’le pek alakaları yoktur.

Doğu Hemşinlileri (Homşetsi)

Peter Andrews’in “Türkiye’de Etnik Gruplar” kitabının Hemşinliler bölümünde, Hemşinlilerin Hopa-Kemalpaşa tarafında yaşayanlarının kendilerini “Homşetsi” olarak tanımladıkları yazar. Bu Doğu Grubu Hemşinlilerin tam olarak yaşadıkları yerler Artvin ilinde, Hopa ve Kemalpaşa içinden geçen akarsu düzeni üzerinde yer alır. Doğuda Çoruh nehri doğal bir sınır teşkil eder.(2) Doğu Grubu Hemşinlilerinin dili Ermenice’dir. Batı lehçesi ve Türkçe de konuşulur. Yöre insanları her ne kadar Hemşince konuştuklarını iddia etseler de aslen böyle bir dil yoktur.(3) 1990’larda Sarp sınır kapısının açılmasıyla Rusya’dan Doğu Karadeniz’e ilk gelenler Ermeniler oldu. Ermeniler, başlangıç olarak Hopa’ya alışveriş için uğradıklarında, yöre halkı ile dil bakımından kaynaştıkları görüldü. Bugün her ne kadar kendilerini Ermeni olarak tanımlamasalar da, konuştukları dil Ermenice ve bazı kaynaklarca Ermenice’nin bir lehçesidir.

Batı Grubu (Armeni)

Batı Hemşinliler olarak adlandırılan grup, Çamlıhemşin ve Pazar-Hemşin’in yüksek kesimlerinde yaşayan ve bir etnik kimliği temsil eden halklardır. Komşuları Lazlar da bu Hemşinlilere “Armeni” derler.(5) Daha yaygın bir söyleyiş ‘Kalın kaburgalı Ermeni’dir. Ne var ki artık Lazlar ve Hemşinliler arasında bu denli yaygın söylenişler kalmadı. Rekabet de yavaş yavaş ortadan kalktı, birbirlerine kız alıp vermeyen ve düşman olan iki toplum artık daha samimi. Lazların çay tarımı için Hemşin’in dağ köylerine gelmesi iki halkı birbirine yakınlaştırdı.

Günümüzde Batı Hemşinliler, içinde Ermenice kelimelerin de bulunduğu değişik aksanlı bir Türkçe konuşurlar. Bazı araştırmacılar, Batı grubu Hemşinlilerinin dillerini unuttuklarını söylerken, bazıları da böyle bir dilin olmadığını, olsa bile unutulamayacağını (Lazca örneğinde olduğu gibi) ifade ediyor.

Batı Grubu Hemşinlilerini Doğu Grubu’ndan ayıran en önemli özellikleri, kimlikleri haline gelen pastacılık ve fırıncılık meslekleridir. 19. yüzyılın başlarında Rusya ve Avrupa’nın bazı kentlerine giderek bu mesleği öğrenmiş olan Hemşinliler, daha sonra Türkiye’ye dönerek hem bu mesleğin yayılmasını sağladılar hem de kendilerine gurbetin kapılarını açan mesleklerini icra ettiler. Bugün büyük şehirlerde ve hatta Hakkari’de bile bilinen pastane ve fırınların çoğu Hemşinlilere aittir.

Yolu Kaçkar’ın eteklerine düşmüş bir gezgin Neal Ascherson, “Karadeniz”(6) eserinde şu tespitte bulunuyor: “Kemalizm ideoloji olarak, Avrupa’da 19. yüzyıl sonunda ve 20. yüzyıl başında geçerli olan ‘modern’ ulusçuluğun bazı aşırı kavramlarını benimsemiş. Homojenlik güçlü ve bağımsız devlet olmanın gereklerinden sayılmış. Buradan çok etnili, merkeziyetçi olmayan ve bazı bakımlardan hoşgörülü Osmanlı İmparatorluğu’nun kör kategori ve ayrımları kadar bu bilimsel ruha karşıt bir yapılanma olmayacağı sonucuna varılmış. Lazlar belki de 250 bine varan sayılarıyla kendi kimlikleri konusunda sonsuz bir sakınım içinde ve provokasyondan uzak oldular. Ancak 20 bin kadar küçük Hemşinli grubun üyeleri bilinmeyen bir geçmişte, Müslümanlığı kabul etmiş Ermeni soyundan geliyor ve halen Ermenice konuşuyorlar.”

Hemşinlilerin Ermeni olup olmadığı tartışmasına gelince: Ben, Hemşinlilerin Ermeni ya da Türk olarak bir aidiyet çemberine hapsedilmesindense, Doğu Karadeniz Dağları’nda gizemli yaşantı süren bir halk olarak kalmasını tercih ederim. Önemli olan çok kültürlülükse bunu illa bir yere dayandırmaya gerek yok sanırım.

CAN UĞUR BİRYOL: Gazeteci

Notlar
1- Hemşin kelimesinin alelade bir yer adı olmadığı bellidir. Zira yalnız coğrafi temelde ele alındığında dahi, örneğin Çamlıhemşin sınırları içerisinde Hemşinliler ve Lazlar yerleşik iki halk olarak karşımıza çıkıyor. Hemşinli ve Laz köyleri ayrımı oldukça net bir şekilde yapılabiliyor. (Erhan G.Ersoy, Birikim, Etnik Kimlik ve Azınlıklar, s139-143, sayı:65)
2- Peter Andrews, Türkiye’de Etnik Gruplar, (181 -184)
3- Michael Meeker “1971 The Black Sea Turks: Some Aspects of Their Ethnic and Cultural Background” (S-318-345) Erhan G. Ersoy’dan aktarım: Meeker, Ermenice’nin Doğu Grubu Hemşinlileri arasında oldukça iyi korunmuş olduğunu söyler. Hopa Hemşinlilerinin Ermenicelerinin Türkiye Ermenileri tarafından hemen hemen anlaşılabilmesine karşılık Hopa Hemşinlilerinin diğer Ermenileri hemen hiç anlayamadıklarını saptamış.
4- Dumezil, G. 1964 (P. Andrews, a.g.e)
5- Erhan G. Ersoy: Alan çalışması sırasında tanık olunan sözlü rekabet örnekleri hayli etnosantrik öğeler de içeriyor. Örneğin, ‘Lazdan evliya, koyma avluya’ gibi deyişler ilkokul çocukları arasında dahi oldukça yaygındır. Hemşinli yetişkinler arasında Lazların medenilik bakımından kendilerinden aşağı olduğu, aralarında kan davası gibi barbarlıkların bulunduğu, görgüsüz oldukları, eskiden dinsiz veya gayrimüslim oldukları türünden değerlendirmelere sık rastlanır. Lazlar da Hemşinlileri kumarbaz, içki içen, Ermeni’den dönme bir halk olarak göstermeye çalışırlar, iki toplum kültürünün çakışma noktalarında (Tulum eşliğinde horanlarda) da ciddi rekabetlerle karşılaşılır.
6- Neal Ascherson, “Karadeniz”.

Yorumlar kapatıldı.