İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Patriği Mutafyan kadar olamadık…

Van’da yayımlanan Şark Yıldızı adlı günlük gazetenin başyazarı Ziya Türk’ün
8 Haziran 2005 tarihli yazısını aynen aktarıyoruz:

Tarihi eserlerimize sahip çıkılmasında ve aslının korunmasında, kendi orijinal kültür ve değerlerine bağlılıkta, tüm olumsuzluklara ve imkansızlıklara rağmen sahiplenmede hiç tereddüt etmeyen, onurlu ve dik duruşuyla bir çoğumuza parmak ısırtan Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob Mutafyan kadar olamadık…

Van Valisi, Mutafyan ile 04 Haziran 2005 Cumartesi günü Kınalı Ada’daki Patriklik Konutu’nda görüştü. Öncelikle Akdamar Adası’ındaki kilisenin restorasyonu ile yakından ilgilenen Mutafyan, restorasyonun aslına uygun yapılması gerektiğini dile getirmiş,

Cumartesi günü saat 11.00 uçağı ile İstanbul’a giden Vali Niyazi Tanılır, Akşam Başbakanla birlikte katılacakları yemek programı öncesine böyle bir görüşmeyi sıkıştırmış. Görüşmede farklı isimlerin yanı sıra Patrikhaneden de görevliler bulunmuş. Ancak ne öncesinde ne de sonrasında bu görüşmeye dair bir açıklama yapılmamış. Biz konuyu Ermenilere ait bir siteden öğrendik.

Ben şahsen bu görüşmenin Vali Tanılır veya bu görüşmeye aracılık edenler tarafından kamuoyu ile paylaşılmasını isterdim. Doğrusu da budur, çünkü bir yandan dünya parlamentolarında birer birer aleyhimizde sözde Ermeni soykırım kararları alındığı bir sırada gerçekleşen bu bir görüşme çok önemlidir.

Ermeniler ile ilgili internet sitesinde Akdamar Adası’ndaki kilisenin aslına uygun olarak restore edilmesini istemek için Vali Tanılır ile buluştuğu, ayrıca Mutafyan’ın sözlerinde imalı olarak “Siz bu işi doğru dürüst yapamazsınız” der gibi “Aslına uygun restore edilmesi için bir tane Ermeni mimarın restorasyon ekibinde bulunmasının elzem” dediği belirtiliyor. O zaman Mutafyan’ın mantığına göre Urartulardan bir kişinin de Urartu eserlerinin kazıları ve resterasyonları ile ilgili olarak bulundurulması gerekir.

Ayrıca restorasyon işleri ihale ile yapılıyor, restorasyon da ehil firmalarca yapılıyor. Patrik Mutafyan’ın bölgeye ilgisi ilk değildi. 2003 yılında Van’a 23 kişilik bir heyetle gelen patrik, Akdamar Adası, Yedi Kilise, Gevaş, Çarpanak gibi tarihi yerleri gezmişti. Ziyareti sırasında kaldığı Merit Otel’de Ermeni Çetelerinin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı tarafından ziyaret edilip, Türkiye aleyhinde faaliyet gösteren Taşnak, Hınçak ve Radikal Ermeni diasporasının siyasi ve çıkar amaçlı saldırılarından duyulan rahatsızlık dile getirilmişti

1915 katliamından da söz edilen ziyarette düşmanlık yerine dostluk tohumlarının ekilmesi gerektiğine dikkat çekilmişti. Şimdi Vali Niyazi Tanılır’ı Patriklik Konutuna kadar götürüp görüşme ayarlayanlar, Patrik Mutafyan’a Zeve Şehitliğini ziyaret ettirmeyi hiç düşündüler mi? Ayrıca Vali Tanılır, görüşme esnasında Patrik Mutafyan’a, hassasiyet gösterilmesi gereken tek şeyin kilisenin resterasyonu olmadığı ve bir takım milli hassasiyetlerin de olduğundan söz etti mi?

Ayrıca acı ve gerçek olan tek şey var. Tüm dünya’da Ermeniler de dahil olmak üzere herkesin üzerimize geldiği bir dönemde, bir ermeni patriği bize ait olan bu toprakların ve bu toplumun malı olan bir kilise resterasyonu ile ilgili olarak “Aslına uygun restore edilebilmesi için restorasyon ekibi içerisinde bir tane Ermeni mimar bulunsun” diyebiliyor. Bizler ise milli ve manevi değerlerimiz ile ilgili tarihi eserlerimizi bir yerlere peşkeş çekmek için uğraşıyoruz. Adeta tarihimiz sahipsiz gibi.

Vali Tanılır’ın Mutafyan’a yanıtı, “Bizim yeterli uzman ekipimiz var ve bize ait olan bu tarihi eseri aslına uygun olarak restore ederiz” mi oldu, yoksa “Tabi ne demek siz ilgili Ermeni mimar arkadaşın ismini bize verin biz de ekibe dahil ederiz mi” oldu. Ayrıca görüşmenin içeriğinde başka konular var mıydı, varsa nelerdi? Bu konu ile ilgili resmi bir açıklama bekliyoruz.

Yorumlar kapatıldı.