İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Söz´ün ardında neler var?

Murat Belge

‘Demokrasi’den bu ülkede ne anlaşıldığını anlamak zor. Zor olması, sahiden anlamamaktan mı ileri geliyor, yoksa anlamak istememekten mi, o da ayrı konu. Genellikle pek bilinmediği doğru: yaşamadan bilemez ki insan! ama bilinmediğini veri olarak kullanan birileri de buna dayanarak her türlü çarpıtmayı yapıyor. Sonuçta, demokrasi demagoji haline geliyor.

Bir süredir, demokrasiyle şimdiye kadar hiç de iyi geçinmediğini bildiğimiz birileri, ‘Niye karşı tarafı çağırmadınız?’ diye bir kendilerinden menkul ‘demokrasi’ talebinde bulunuyor. Bunun için ben Hakan Erdem’den aldığım ‘Evrim teorisini ‘yaradılış’a inananlarla tartışma’ benzetmesini kullanmıştım. Halil Berktay da siyahların haklarını Ku Klux Klan’la tartışma benzetisini yaptı.

Buna Oktay Ekşi’nin çok öfkelendiğini gördüm. “Sen ‘Ku Klux Klan’ dersen,

sana da ‘vatan haini’ derler” teması üzerinden veryansın etmiş.

Şimdi ilk söyleyeceğim, böyle bir durumda, bir iddianın ne kadar akıldışı olduğunu göstermek için bir benzetiye, bir örneğe başvuracaksınız, bunun abartılı bir benzetme olmasını tercih edersiniz. Çünkü o abartı belirtilmek istenen anlamı daha yalın bir biçimde gösterir.

Ama Oktay beye birkaç şey hatırlatmak istiyorum. Bu konu veya bir benzeri ortaya atılır atılmaz seslerini yükseltenlerin bazıları, zaten o sözü, yani ‘sen vatan hainisin’ sözünü ilk cümle olarak söylüyorlar.

İkincisi, Oktay beye ağır bir hakaret izlenimi veren bu ‘Ku Klux Klan’

benzetmesi toplumda herhangi bir tepkime yaratmıyor. Yani hiç kimse, bu söz söylendi diye, o cepheden birilerine, ‘Vay, sen meğer Ku Klux Klan kafasında bir adammışsın! O halde ben seni ilk fırsatta temizleyeceğim’ falan demiyor.

Ama bir cephe ‘vatan haini’ deme ayrıcalığını sürekli elinde tutuyor ve her fırsatta kullanıyorsa, bunun toplumdaki yansımaları da bir başka türlü oluyor. Oktay Ekşi elbette ki bu yansımaları manipüle eden bir kesimin içinde yer alamaz, ama ‘Siz böyle konuşursanız, toplum da böyle yapar’ diyenler var ve bu yazıda söyledikleriyle Oktay Ekşi kendi istemese de oraya yakın düşmüş oluyor.

‘Toplumdaki yansımalar’ dedim. Buyurun bir örnek: “ulan kürt ve ermeni aşığı satılmış köpekler… bu ülke sizin gibi piçleremi kaldı… bozkurtların dişleri artık kan istiyor. Dişlerimizi boğazlarınıza geçireceğiz. İntikam alınacak. Şehitlerin kanı yerde kalmayacak…”

Bu, ‘bozkurt turk’ imzasıyla gelmiş bir e-mail. Genel bir ‘tür’ içinden bir tane örnek. Daha yığınla var, bu içeriği üç aşağı beş yukarı yansıtan, bu imla ve gramer bilgisini de sergileyen.

Yani, bir cephenin ‘rafine’ temsilcileri, köşe yazarları veya emekli elçiler veya adalet bakanları, bu ‘vatan haini’ edebiyatını başlatınca, kendi ‘rafine’ konumlarından, söyledikleri aslında çok ‘rafine’ sayılmasa da, sokaktaki yansımalarının yanında elbette ki çok ‘nezih’ kalıyor. Ama belirleyici gerçeklik o ‘nezih’ düzeyde değil sokakta. Sokakta şu yukarıdaki mesajda yansıyan bir kafa yapısıyla yaşayan (ve galiba Ku Klux Klan’ın çok uzağında olmayan) kitleler varken, bizler de bu tartışmada eşit taraflar olarak bulunmuyoruz.

Not: Kale almaya niyetli olmadığım bir ‘köşe’de bana ilişkin bir açıklama yayımlandı: O köşe sahibine gönderilmiş bir mektup, ama bana hitap ediyor. Bana hitap edecekse niçin oraya gönderilmiş, belli değil. Ama zaten önemli de değil.

Yorumlar kapatıldı.