İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İsviçre evinde vurulacak

TBMM Dışişleri Komisyonu üyeleri basına kapalı bir toplantı yaptılar. Komisyon Başkanı Mehmet Dülger, arkadaşlarına sordu:

– İsviçre Parlamentosu’nun bir daveti var. Ne düşünüyorsunuz? Bu davete katılmalı mıyız, yoksa protesto mu etmeliyiz? Ak Parti Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak, “Gitmemiz gerekir” dedi:

– İsviçre Parlamentosu’nun aldığı karar üzerine Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu hakkında yapılan soruşturma, yargı tarihinde görülmemiş bir olaydır. Eğer biz bu davete gitmezsek, “Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış” şeklinde bir durum ortaya çıkacak.

Ardından ekledi:

– Toplantıya gitmek zorundayız. Ben asker kökenliyim. En iyi savunma taarruzdur. İsviçre’ye gidelim ve belgeleriyle biz de “soykırım yoktur” diyelim.

CHP’li Onur Öymen de benzer görüşleri savundu.

Şükrü Elekdağ ise, yakın tarihten bazı örnekler verdi. İsviçre tarafından gerçekleştirilen ve “soykırım” denilebilecek olayları sıraladı. Gerektiğinde, bunların da İsviçreli parlamenterlerin yüzlerine vurulabileceğini söyledi.

Sonunda, 13 Haziran tarihinde İsviçre’ye gidilmesi kararlaştırıldı.

***

İsviçre’de, Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger’in yanı sıra, Ak Partili Eyüp Sanay ve Ramazan Toprak ile CHP’den Halil Akyüz

ve Selami Yiğit’ten oluşan parlamento heyeti Türkiye’yi temsil edecek.

Türk parlamenterler, “İşte belgeleri” diyecekler:

– Parlamentonuzun aldığı karar yanlıştır. Geçmişte, Ermenilere yönelik bir soykırım yaşanmamıştır.

İsviçre Parlamentosu’nun aldığı “Ermeni soykırımını inkâr suçtur” kararını tanımadıklarını ilan edecekler. İsviçre Parlamentosu’nun kararını parlamento içinde ihlal edecekler.

Sert bir tepki ortaya koyacaklar. Çıkarılan kanunu çiğneyecek ve açıkça meydan okuyacaklar:

– İsterseniz, bizimle ilgili de soruşturma açabilirsiniz.

***

Türk parlamenterler, şimdiden hazırlıklara başladılar. Bir yandan, İsviçre Parlamentosu’nun çıkardığı yasa maddesini inceliyorlar. Diğer yandan tarihi belgeleri derlemeye çalışıyorlar.

İsviçre’de net bir tavır sergileyecekler. Parlamentonun kararının, tarihi gerçekleri yansıtmadığını söyleyecekler. Çıkarılan yasa maddesini protesto edip, “Biz bunu tanımıyoruz” mesajını verecekler.

Peki ya İsviçre makamları, Türk parlamenterler hakkında da soruşturma yapmaya kalkarlarsa?..

Ramazan Toprak, “Hiç sanmıyorum” cevabını verdi:

– Keşke yapsalar. Memnun oluruz ve bundan zevk alırız. Ancak, böyle bir cesaretlerinin olduğunu hiç sanmıyorum.

Toprak, İsviçreli parlamenterlerin “hazırlıksız yakalanacaklarını” söyledi:

– Oraya gidecek ve hukuku siyasallaştırma çabalarına darbe vuracağız. Bizim yapacağımız, düpedüz bir meydan okuma olacak.

***

İP Genel Başkanı Doğu Perinçek de 7 Mayıs’ta İsviçre’ye gidip, meydan okumuştu. Lozan Anlaşması’nın imzalandığı binanın önünde bir basın açıklaması yapmıştı. “Ermeni soykırımı iddiaları uluslararası bir yalandır” demişti:

– Ermeni-Müslüman boğazlaşmasının sorumlusu, Batılı Emperyalistler ve Çarlık Rusyasıdır. Hitlervari “Ermeni soykırımı” iddialarına inanmayın. Galile gibi gerçeği arayın.

İsviçre makamları hiçbir şey yapamadı. Öyle görünüyor ki, Türk Parlamento Heyeti’nin meydan okumaları karşısında da ses çıkaramayacaklar. Hukuku öylesine siyasallaştırdılar ki, şimdi kendi çıkardıkları kanunu uygulamakta bile güçlük çekiyorlar.

Yorumlar kapatıldı.