Oktay Ekşi
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan Avrupa Konseyi Liderler Toplantısı için gittiği Varşova’da, Ermeni Soykırımı iddiaları konusunda doğrusu iyi laflar etmiş. Hatta bizim inancımıza göre Türk liderlerin bu konuda bugüne kadar söylediklerinin en cesur, en kesin ve en anlamlı olanını söylemiş.
Lakin bunları Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın yüzüne karşı yapmamış.
Ya ne olmuş?
Robert Koçaryan çıkmış, Erdoğan’ın gözünün içine baka baka ‘Bizim, 1915 yılında işlenen soykırımın uluslararası düzeyde tanınmasını hedefleyen çabalarımız Avrupa değerlerine olan inancımız çerçevesindedir. Bu üzücü olayların 90’ıncı yıldönümü yaşanırken soykırımı tanıyan ve kınayan devletlere minnettarız’ demiş. O sırada sesi çıkmayan Erdoğan daha sonra bir basın toplantısı düzenleyerek Koçaryan’a veryansın etmiş.
Onunla da kalmamış. Bugüne kadar ‘Ermeniler Türklerin soykırımına uğradı’ anlamında karar alan parlamentoların ülkelerine özetle, ‘Eğer bu konularda daha fazla ileri gidilirse, biz de Türkiye olarak, tarihte bu soykırımları bizzat yapmış ülkelere karşı Meclisimizden soykırım kararları aldırmaya teşebbüs ederiz’ demiş. Sonra ‘Şu anda bize karşı 15 ülke böyle bir kararı aldı. İlk önce oradan başlarız işe. Onları bir masaya yatırırız. (…) Kararlarımızı da öyle alırız’ diye eklemiş.
Türkiye bu tür kararlar alabilirse bizce de doğru olur. Ama bakın ‘alabilirse’ diyoruz. Çünkü kararı almanız yetmez. O kararın ardında duramazsanız döner dolaşır bir tarihte Yunanistan’a kızıp da ilan ettiğimiz 714 No’lu Notam hikayesini tekrar yaşarız.
O neydi derseniz anımsadığımız kadarıyla anlatalım:
Türk-Yunan gerginliğinin pek yoğunlaştığı 1980’li yıllarda, Ege semalarından geçen uçaklarımızın bunu önceden Yunanistan’daki Uçuş Bilgi Merkezi’ne (FIR) bildirme zorunluluğunu tanımadığımızı ilan ettik. Hatta misilleme olsun diye biz de 714 No’lu Notam ile yabancı uçaklara ‘bize bilgi verme zorunluluğu’ koyduk. Ama kararımızı kimseye dinletemedik. Sonunda o karardan kuzu kuzu vazgeçtik.
Tekrar edelim… Soykırım suçlamaları karşısında Erdoğan’ın yaptığı çıkışı destekliyoruz. Çünkü dünyada bu konularda eli temiz olan devlet olmadığı gibi, Türkiye’den daha masumu da yoktur. Örneğin Fransızların 1950’li yıllarda Cezayir’de yaptığı ve bir iddiaya göre bir milyon sivilin hayatına mal olan katliamın hesabını Fransa hálá vermedi.
Ermeni soykırımını tanıma kararı alan Polonya’yı da, İkinci Dünya Savaşı bitince Batı Polonya’dan sürülen Alman kökenli halkın maruz kaldığı facia nedeniyle kimse suçlamadı. Oysa olay ‘soykırım’ tanımına tıpatıp uymaktaydı.
Peki ya milyonlarca Tatar’a yapılanlar başta olmak üzere yirminci asrın en çok ve en büyük soykırım suçlusu olan Rusların, tutup ‘Ermeni soykırımını tanıma’ kararı almasına ne dersiniz?
Başbakan doğru söylüyor. Aynayı alıp bunlara kendi suratlarını göstermek gerekir. Ama işin hesabını kitabını iyi yapmadan değil.
Yorumlar kapatıldı.