İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hukuksuz Avrupa…

Oktay Ekşi

OLAY İsviçre’nin Winterthur şehrinde geçen yıl mayıs ayında yaşanmış. Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu bir bilimsel toplantıda ‘Ermenilere soykırım yapıldığı iddialarının gerçeğe aykırı olduğu’ tezini savunmuş. Ne var ki bu bir suç imiş. Bu nedenle hakkında soruşturma açılmış.

Aynı soruşturmayı bir Türk savcı, bir İsviçreli hakkında açsaydı ne olurdu?

Hiç uzun uzun düşünmeye sebep yok.

‘Türkiye’de zaten ifade özgürlüğü olmadığı’ hemen öne sürülür, onun ardından sıra sıra protesto mesajları alırdık.

Konu herhalde hemen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne getirilir, Türkiye’yi kınayan bir karar oradan çıkardı.

Ardından Türkiye’yi kınamak için aportta bekleyen ne kadar sivil toplum örgütü varsa, sadece İsviçre’de değil, Avrupa’nın öteki ülkelerinde, özellikle de Avrupa Birliği üyesi olanlarda ayağa kalkardı.

Ve onu Avrupa Birliği Komisyonu ile Avrupa Parlamentosu üyelerinin ‘Siz bu kafayla Avrupa Birliği’ne üye olmaya kalkarsanız hava alırsınız’ anlamındaki demeçleri izlerdi. Sonra da Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki temsilcisinden, ülkemize gelen pabuçsuz turistlere kadar herkes ‘Avrupa Birliği’ne üye olmak istiyorsanız o kulübün kurallarını öğrenip uygulayın. Yoksa boşa vakit kaybetmeyin’ türü laflarla akıl verirlerdi.

Ve -özellikle çevresinde bir Türk görünce sıkılan Türklerimiz başta olmak üzere- biz de ‘Adamlar doğru söylüyor’ diye ahkám keser dururduk.

Buyurun şimdi kendi bilimsel kanaatini söylediği için işte bir Türk tarihçisi hakkında -dünyanın en uygar ülkesi olmakla övünen- İsviçre’de soruşturma açıldı.

Sebep:

İsviçre’nin Federal Parlamentosu’na göre ‘Osmanlılar döneminde Ermenilere soykırım uygulanmış’mış.

‘İsviçre Ceza Yasası’nın 261’nci maddesinin B bendi ‘soykırımı veya insanlığa karşı işlenmiş bir katliamı reddetme, hafif gösterme veya haklı bulma’yı, 1 ila 3 yıl arası hapis, 5000 İsviçre Para Cezası gerektiren bir suç sayıyormuş.

İyi de ortada ‘Ermenilere karşı soykırım yapılmıştır’ diyen bir mahkeme kararı olmadıkça, bir insanı ‘suçu veya suçluyu övmek’ anlamına gelen bir hükümle nasıl itham edebilirsiniz?

Tamam… Nurenberg Mahkemesi Almanya’da Yahudilere karşı soykırım suçu işlendiğini hükme bağladı. O nedenle o soykırım olayına atfen ‘Hayır böyle bir şey yok’ demenin cezalandırılmasını anlamak mümkün.

Peki ama burada öyle bir durum yok ki…

O nedenle bize göre, doğru olan mantık bizim dediğimizdir. Yani yargı kararıyla kesinleşmiş suç olmadıkça İsviçreli savcı neresini yırtarsa yırtsın mahkemeden ceza çıkartamaması lazım.

Ama bu Avrupa’dır. Hani geçen gün ‘çifte standartlarından’ söz edip örnekler verdiğimiz Avrupa…

Bize düşen onun ‘iyi’lerini alıp bu tür iğrenç çifte standart örneklerini suratlarına çarpmaktır.

Yorumlar kapatıldı.