İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Profesör Halaçoğlu vakası

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof.

Dr.

Yusuf Halaçoğlu İsviçre”de bir konferansta Ermeni soykırımının gerçekleşmediğini anlatmış.

Bunun üzerine hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve İsviçre makamlarınca kırmızı bültenle aranıyormuş.

Bu aranma hadisesinin tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyoruz; ama eğer hakkında kırmızı bülten çıkarılmış ise, Prof.

Dr.

Halaçoğlu”nun yurt dışına çıkması büyük ölçüde engellenebilir; çünkü en azından her hangi bir Avrupa ülkesine gittiği zaman bu tutuklama talebi dolayısıyla yakalanarak İsviçre makamlarına teslim edilmesi gerekebilir. Bu hadise dolayısıyla iyi düşünmek lazım.

Öncelikle bunun ne menem bir demokrasi anlayışı olduğunu sorgulamak gerekir.

Konunun uzmanı bir bilim adamı görüşlerini açıkladı diye tutuklanacak.

Üstelik bu bilim adamı bugüne kadar Osmanlı arşiv belgelerini en etraflı incelemiş birisi olacak.

Demekki bundan böyle içinde Türk bilim adamlarının bulunduğu ciddi ve bütün görüşlere yer veren bir panel düzenlenemeyecek. İsviçre, ”Ermeni soykırımı olmamıştır” demeyi suç haline getiren tek ülke değil.

Son günlerde Fransız parlamentosunda bu yönde bir hazırlık var.

Belçika parlamentosundaki tasarı ise muhtemelen yakında geçecek ve yasalaşacak.

Bunu diğerlerinin izlemesi muhtemel.

AB ülkeleri içerisinde Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin tasarılar parlamentolarda kol geziyor.

Önce soykırımının bir gerçek olduğu ve söz konusu ülkelerin bunu kabul ettiğine dair bir kanun çıkıyor.

Ardından da bunun aksini söylemeyi suç haline getiren yeni bir yasa çıkarıyorlar.

İsviçre bunlardan biri.

Belçika ve Fransa yolda.

Diğerlerinde de benzeri hazırlıklar var. Kısacası bu işin iyice tadı kaçtı.

Ve son zamanlarda yapılanlar, bugüne kadar söylenen mazeretleri doğrular nitelikte değil.

Güya müttefikimiz olan Amerikalılar ve Fransızlar kendi ülkelerinde yaşayan büyük Ermeni kitleleri olduğunu; bu Ermenilerin iç politikada çok etkili olabildiklerini ve seçim zamanlarında parlamentoları zorlama ihtimallerinin belirdiğini söylüyorlardı.

Son gelişmeler bu tezleri doğrulamıyor.

Ermeni tasarısı konusunda en hızlı giden Belçika”da topu topu on bin civarında Ermeni var.

Buna karşılık Türklerin sayısı yüz otuz binlerde ve bunların epeyce bir kısmı da vatandaş.

Seçim vs.

kaygısı olsa Türkleri daha fazla dikkate almaları lazım.

İşin daha da garibi ise Slovakya ve Polonya gibi yakın zamanda AB üyesi olan ülkeler.

Bunların hiç birisinde Ermeni yok.

Ne iç politika kaygısı var ne de Ermeni meselesine özel bir önem atfetmelerini gerektirecek her hangi bir şey.

Yakın zamanda bunların NATO”ya alınmalarına biz hiç bir şart getirmemiştik.

Yanlış yapmışız. Yani Ermeni meselesi herkesin kullandığı bir konu.

Polonya ve Slovakya gibileri ağabeyleri Almanya üzerindeki ağırlığı almak için harekete geçmiş olmalılar.

Belçika da Fransa”nın Türkiye aleyhtarı yükünü azaltmaya çalışıyor.

Yani hesaplı ve planlı bir terbiyesizlik ve hasmane bir tavır söz konusu.

Çünkü bu meselenin yenilir yutulur bir tarafı yok.

İşin demokrasi yönü ise tam bir komedi.

Yahudi soykırımıyla bu konu arasında benzerlikler kurulmaya çalışılması ise tam bir rezalet. Yahudilere ne yapıldığı konusunda dünyadaki hemen bütün tarihçiler, hukukçular ve diğer uzmanlar arasında tam bir görüş birliği vardı.

Üstelik o konu sıcağı sıcağına bir de mahkeme kararına bağlanmıştı.

Ermeni iddiaları konusunda ise Türk tarihçileri ve bilim adamlarını bir tarafa bıraksak bile, bir dünya Amerikalı ve diğer ülkelerden tarihçi bunun soykırımı olarak nitendirilemeyeceğini söylüyor ve yazıyor.

Ortada bir hukuk belgesi ve hele hele bir mahkeme kararı da yok.

O zaman ”olmadı” demeyi suç saymanın mantığı ve bunu demokrasiyle uygun görmenin çirkinliği ortada.

Türk demokrasisini sürekli eleştiren aydınların (!) kendilerini ispat etmeleri şart.

Eğer sadece Türk ve Türklük düşmanlığı yapmıyorlarsa, bu karara şiddetle itiraz etmeleri gerekir.

Profesör Halaçoğlu”na gelince, onun üzülmesine gerek yok.

Böyle bir iki yüzlü Avrupa karşısında çalışmalarını taçlandırmış oldu.

Bu kararı iftiharla masasına asabilir.

Çünkü bu kadar iki yüzlülük dünya tarihinde zor bulunur.

Yorumlar kapatıldı.