GÜVEN ÖZALP
BRÜKSEL – AB Komisyonu, AB ile Türkiye arasındaki en üst düzey kurum olan ‘Ortaklık Konseyi” toplantısına ilişkin tutum belgesinin içeriğini belirledi.
Ankara-Brüksel hattındaki ilişkilerin geldiği son noktanın değerlendirileceği ve önceliklerin gözden geçirileceği Ortaklık Konseyi’nde AB’nin tutumun yansıtacak olan taslak belgede uygulama hâlâ sorun olarak görülüyor. Rum isteklerinin çoğunun kabul görmediği belgede Uyum Protokolü’ne ilişkin beklenti de ‘erken imza’ olarak sınırlandı. Toplantıda Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül temsil edecek. Lüksemburg’da salı günü yapılacak toplantıda AB görüşünü yansıtacak belgede şu unsurlar öne çıktı:
Kıbrıs: Birlik, Ankara Anlaşması’nı tüm üyelere genişleten Uyum Protokolü’nün ‘erken bir aşamada imzalanması’ beklentisini dile getiriyor ve bunu uygulamanın izlemesini Türkiye’nin tüm üye ülkelerle ilişkilerini normalleştirmesi açısından önemli görüyor.
Bu konuda Rumların istediği ‘ikili ilişki kurulması’ istemi kabul görmedi. Kıbrıs sorununa da değinen belge bu konuda Türkiye’nin kapsamlı çözüm için olumlu katkı yapmaya devam etmesini istiyor.
Reformlar: Reformların tamamlanmasını isteyen AB, hükümetin kararlılığına karşın bazı alanlarda uygulamanın ciddi engellerle karşılaştığını belirtiyor. Savcı ve hâkimlerin reformların uygulanması konusundaki rollerine dikkat çeken belge, yolsuzluğun varlığına da işaret ediyor. İşkence ve kötü muamele olaylarına hâlâ rastlandığını belirtiyor.
Ordunun rolü: Asker-sivil ilişkilerinin Birlik’teki örnekleri seviyesine çekilmesi gerektiğini belirten AB, ordunun halen bazı gayriresmi kanallarla etkili olmaya devam ettiğini belirtiyor.
TCK: Belge, Türkiye’yi, yeni yasanın 1 Haziran’a ertelenmesini fırsat bilerek ifade ve basın özgürlüğü alanındaki düzenlemeleri iyileştirmeye teşvik ediyor.
Dini özgürlük: Taslak belge bu alanda atılan adımların sınırlı olduğuna dikkat çekerken, özellikle azınlıkların tüzelkişilik, mülkiyet ve eğitimde sorunlarla karşılaştıklarını belirtiyor. Dini azınlıkların mallarına el koymaların sürekliliğinden şikâyet eden AB, Türkiye’den AB’ye uygun Vakıflar Yasası çıkarmasını istiyor. Bir başka talebi ise Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması.
Kültürel haklar: AB azınlıklara ilişkin olarak Türkiye’de yaşanan tartışmalardan memnun; eğitim ve yayın alanındaki yasal düzenlemenin genişletilmesini istiyor. Yerlerinden edilmiş insanların dönüşlerinin sağlanması konusunda az gelişme sağlanmakla birlikte bu yöndeki çabalardan memnuniyetle bahsediliyor.
Komşularla ilişkiler: Türkiye’nin komşularıyla ilişkileri geliştirme adımlarını olumlu bulan belge, mevcut sınır sorunlarının barışçıl yollarla giderilmesi çabalarının devamını talep ediyor.
Türkiye’nin Güney Kafkasya’daki istikrar ve ekonomik gelişme açısından önemli rol oynayabileceğini vurgulayan belge yoğunlaştırılmış bir diyaloğu memnuniyetle karşılayacağını vurguluyor. Taslakta, bu bağlamda AB’nin diyalog aracılığıyla Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin de gelişeceğine olan inanç dile getiriliyor.
Gül: Gevşeme yok
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, hükümetin AB reformları konusunda ‘gevşediği’ yolundaki iddiaların doğru olmadığını belirterek, “Yapılması gerekip de yapılmamış bir şey söz konusu değildir” dedi. Litvanya’nın başkenti Vilnius’taki NATO Dışişleri Bakanları gayri resmi toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül şunları kaydetti: “Türkiye bildiğiniz gibi siyasi kriterlerin büyük bir çoğunluğunu yerine getirdiği için 17 Aralık’ta müzakerelere başlama tarihi aldı. Yani kritik eşik geçildi dedik. Bu demektir ki, özellikle demokratikleşme alanında daha Türkiye’nin yapması gerekenler vardır. Hükümetimiz bunun farkındadır ve reform sürecini devam ettirmektedir.”
Yorumlar kapatıldı.