İnsanın yaşamını anlatması kolay iş değil: Nasıl yapmalı da kendini beğenmiş görünmemeli, okuru sıkmamalı, adları anılanları ya da unutulanları kızdırmamalı? Bizden sık sık yaşamımızı, mutsuzluklarımızı, başarılarımızı, tanıdığımız insanları, özellikle de aşk maceralarımızı anlatmamız istenir. (…) Sözcüklerden korkmasam da kendimce bir utanma duygum var benim. Duygularımı kolayca ortaya sermemi, fazla ön plana çıkmamı, başarılı bir kariyerde karşılaştığımız “zafer” gibi abartılı sözcükler kullanmamı engelleyen gizli bir yön, belli bir ölçülülük… [önsöz’den] |
Ünlülerin hayat hikâyelerini
anlattığı kitaplar hem yazar hem de okur için zordur: Yazar,
Charles
Aznavour’un da önsözünde belirttiği gibi, tedirgindir,
okur ise meraklı ancak çoğu zaman hazırlıksız. Anne tarafından
Adapazarlı, baba tarafından Gürcistanlı Ermeni asıllı
ünlü Fransız şarkıcı-söz yazarı-oyuncu Aznavour’un
özyaşamöyküsü Geçmiş Zaman Olur ki
bu zorlukların üstesinden samimiyeti ve akıcı dili sayesinde
kolayca geliyor ve okuru hemen sarıp Fransız ‘chanson’unun bu
ünlü sesinin dünyasına alıp götürüyor.
Aznavour, Osmanlı topraklarında yaşayan
Ermenilerin 1915 yılında yaşadığı büyük felaketin tanığı olan
annesinin ve ailesinin hikâyesiyle giriş yaptığı kitabında
Fransa’da bir göçmen çocuğu olarak Ruslarla,
Cezayirlilerle, Faslılarla, Yunanlılarla, Ermenilerle kader birliği
içinde yaşadığı güçlükleri, İkinci Dünya
Savaşı’nda Alman işgali sırasında bir yeniyetmeyken başından
geçenleri, tanıdığı direniş önderlerini anlatıyor
heyecanla. Sanatçılık kariyerinde merdivenleri ağır ama emin
adımlarla yükselen, bu arada Edith Piaf, Charles Trénet,
Jean Cocteau, Raoul Breton, François Truffaut, Jacques
Prèvert, Yves Montand, Gilbert Bécaud, Liza Minelli gibi
ünlü simalarla dostluk eden, onlarla birlikte çalışan
Aznavour kimi zaman sahne ışıklarının ardındaki koşturmacaya, kimi
zaman da sanatçının kendiyle baş başa kaldığı kâh
hüzünlü kâh huzurlu anlara
götürüyor okuru.
Geçmiş Zaman Olur ki Aznavour’un
yaşamıyla ilgili pek çok sorunun yanıtını birinci ağızdan
verirken, yazarın bazılarında Türkiye halkına barış adına zeytin
dalı uzattığı şiirlerini ve şarkı sözlerini de içeriyor.
Aznavour’un ne kadar çalışkan ve verimli bir sanatçı
olduğunun ispatı gibi duran ek bölümünde
sanatçının bütün albümlerinin, filmlerinin,
oyunlarının ayrıntılı bir dökümünü bulmak
mümkün. 280 sayfalık kitapta Aznavour’un aile
albümünden ve çeşitli kaynaklardan fotoğraflara da yer
veriliyor. Emre Aral Altuntaş’ın Fransızcadan çevirdiği Geçmiş
Zaman Olur ki’yi yayına Altuğ Yılmaz hazırladı, kapak tasarımını
Micheline Pelletier, teknik uygulamayı ise Sayat Ayık üstlendi.
Yorumlar kapatıldı.