İsmet Berkan
Günlerdir Ermeni meselesini yazıyorum. Sadece yazmakla kalsam neyse, günlerdir Salzburg’da sabahtan akşama kadar Ermeni meselesi konuşmalarına tanıklık ediyorum. Tarihçiler, konuyu inanılmaz derecedeki ayrıntılarına kadar girerek tartışıyorlar.
Buradaki tarihçilerden biri de Taner Akçam. Halen ABD’deki Minnesota Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesi olarak görev yapıyor ve Türk olup da 1915’te Ermenilere soykırım yapıldığını kabul eden ilk bilim insanı olarak da tanınıyor.
İşte o Taner Akçam bundan aylar önce Kanada’da bir radyo programına çıktı, daha doğrusu Ermeni meselesi konusunda radyoyla mülakat yaptı. Akçam’ın programa katılacağı önceden duyurulmuştu, bu yüzden Türk Büyükelçiliği programa katılmak istedi, sonuçta bir mektup gönderdi. Akçam’la mülakatın bitmesinin ardından radyoda büyükelçilikten gelen mektup da okundu.
Mektubun son paragrafında, savaşta sivillerin öldürülmesinin hangi şartlarda ‘normal’ olduğu anlatılmaya çalışılıyordu.
Bu mudur Türkiye’nin tutumu? Ermeni konusunda Türkiye kendini böyle mi savunuyor?
Salzburg’daki toplantıyı Ermeni ve Türk tarihçiler birlikte düzenliyor. Kendi türünün dördüncü toplantısı bu. Ama belki ilk kez bu kadar duyuruldu bu toplantı. Tabii duyurulunca da Türk Büyükelçiliği gelip izlemek istedi.
Oysa toplantıyı düzenleyenler resmi yetkililerin ya da resmi görüşlerin bu atölye çalışmasını etkilemesini istemiyorlar.
O yüzden hayır cevabı verildi.
Salzburg’daki Türk Konsolosluğu önceki akşam toplantıya bir faks gönderdi. Faksta, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıkladığı ortak bildiri var. Bildiri metni güzel yazılmış.
Metinde Türkiye’den ve Ermenistan’dan tarihçilerin ortak bir komisyon oluşturması ve iki tarafın arşivlerinde serbestçe çalışması öneriliyor. İnşallah öneri kabul edilir ama biliyor musunuz bana öyle geliyor ki bu öneri vakit kazanmak için yapılıyor esas olarak.
Çünkü, aklı başında herkes biliyor ki, Ermeni meselesinde temelde bilinmeyen bir şey yok. Bazı detaylar, bazı kişilerin tek tek yaptıkları bilinmiyor belki ama sonuçlar biliniyor: Yüz binlerce Ermeni Anadolu’dan kazındı, gitti.
Türkiye’nin işte bu sonuçla ilgili olarak söylediği bir şeyi olması lazım. Ben kendi adıma Türkiye’nin ne dediğini bilmiyorum, siz biliyor musunuz?
Bana öyle geliyor ki, bu Ermeni meselesi bizim için bir dış politika sorunu olduğu kadar bir iç politika sorunu da. Ve iç politik sorun olma boyutu giderek daha fazla ağırlık kazanıyor.
Yorumlar kapatıldı.