İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Soykırım konuşuldu

Meclis: Britanya, ‘Mavi Kitap’ın asılsız olduğunu açıklasın. Ortak çalışalım

RADİKAL – ANKARA – Ermeni vatandaşlara soykırım uygulandığı iddiaları, ilk kez dün TBMM’nin bu amaçla düzenlediği bir genel görüşmede tartışıldı. Meclis, soykırım iddialarının 90. yıldönümü öncesinde kararlılık sergileyerek, Britanya’yı 20. yüzyılın başında İngiliz Savaş Bakanlığı’nca hazırlanan ‘Mavi Kitap’ın ‘asılsız olduğunu’ açıklamaya ve Türkiye ile ortak arşiv çalışması için Ermenistan’a baskı yapmaya çağırdı. Görüşmeleri, MHP’li eski milletvekillerinin yanı sıra, Azerbaycan Büyükelçisi Mehmet Nevruzoğlu ile ABD Büyükelçiliği siyasi ataşesi Charles Blaha da izledi.

Hükümet adına konuşan Gül, sözlerine ‘Ermeni’ tanımını Türkiye’deki Ermeni vatandaşlarını dışarıda bırakarak kullandığını belirterek başladı ve “Ortak yaşantımıza birçok katkıda bulunan Ermenileri saygıyla anıyorum” dedi. Gül, soykırım iddialarının Türkiye hakkındaki ‘önyargı, iftira, yalan, abartma ve saptırmalardan’ kaynaklandığını söyledi. İddiaların temelini ‘Mavi Kitap’ın oluşturduğunu belirten Gül, Ermenilerin kitle halinde öldürüldüğü propagandasının işlendiği kitabın, ABD’nin I. Dünya Savaşı’na katılmasını sağlamak amacıyla yazıldığını hatırlattı.

Tehcir sırasında Ermeni kafilelerine kötü davranan bin 390 Osmanlı’nın yargılandığını ve birçoğunun idam cezasına çarptırıldığını söyleyen Gül, “Soykırım iddiasında bulunan çevreler, 90 yıldır tüm çabalarına rağmen, Osmanlı’nın Ermenileri yok etme niyetini ortaya koyan tek bir belge bulamamışlardır. Belge dediklerinin de sahteliği ortaya çıkarılmıştır” dedi.

‘Koçaryan’a mektup gönderdik’

Bakan Gül, Başbakan Erdoğan’ın Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan’a bir mektup gönderdiğini açıkladı. Mektupta Ermenistan’a soykırım iddiaları konusunu araştırmak üzere ortak bir komisyon kurulması önerisinde bulunduklarını anlatan Gül, bu önerinin kabulü için uluslararası kamuoyunun Ermenistan’a baskıda bulunmasını istedi. Gül, Ermeni soykırımı konusunda kararlar alan ülke parlamentolarına, “Türkiye’nin Ermenistan’a yaptığı öneriyi desteklemezseniz, sizi basit iç politika yapan, oy uğruna hakaret eden parlamentolar ilan edeceğiz” diye seslendi. Gül, Koçaryan’dan olumlu yanıt gelmesinin iki ülke ilişkilerinin normalleşmesinin koşulu olduğunu söyledi.

Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Genel Kurul’daki görüşmeler öncesinde, partisinin Meclis Grubu’nda soykırım iddiasını öne süren ülkelere, “İkide bir iler tutar yanı olmayan karalama kâğıtlarını Türkiye’nin önüne uzatanları, önce kendi tarihlerini gözden geçirmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

CHP’li Şükrü Elekdağ ise savaş sırasında Türk ordusunun güvenliğini tehdit ettiğine dikkati çekti ve “Tehcir veya zorunlu göç, Osmanlı Devleti’nin varlığını korumak için uygulanan meşru bir önlemdir” dedi.

Vekillerden ortak bildiri

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından AKP, CHP, DYP, ANAP, SHP ve bağımsızlar adına ortak bir bildiri okunarak yayımlandı. Bildiri ana başlıklarıyla şöyle: “TBMM iki ulusun çıkarının dostluğa dayalı ortak geleceği paylaşmalarına imkân verecek bir ortamı yaratmak olduğuna inanmaktadır. İktidar ile ana muhalefet partileri bu amaçla tarihin iki ulus için de yük olmaktan çıkarılmasını amaçlayan bir öneri yapmışlardır. Bu öneri Türkiye ile Ermenistan’ın kendi tarihçilerinden oluşacak bir komisyon kurmalarını, arşivlerini açmalarını öngörmektedir. Bu girişimin uygulanabilmesi için Ermenistan’ın işbirliği şarttır. Tarihe ortak bir perspektiften bakılması sağlanamazsa iki tarafın da çocuklarına bırakacağı miras sadece önyargı, düşmanlık ve intikam duyguları olacaktır.

Ermenistan’a çağrı

Eğer Ermenistan, Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri kurmak istiyorsa ortak tarih değerlendirilmesi önerisini kabulde tereddüt etmemelidir. Bu konuda öncelikli sorumluluk parlamentolarında Ermeni iddialarına ilişkin karar alan ülkelere düşmektedir. TBMM, yoğun bir uluslararası baskı kampanyası yoluyla Türkiye’ye tarihini bazı propaganda belgelerine dayanan tek yanlı ve yanıltıcı değerlendirmeler üzerine bina etmesinin dayatabileceğini düşünen ve hesaplarını buna göre yapan bazı çevrelerin büyük bir yanılgı içinde olduklarını belirtir ve bunun hiçbir koşulda mümkün olmayacağını ilan eder.”

Britanya’ya çağrı: Gerçeği açıklayın

TBMM’deki görüşmelerin ardından AKP ile CHP’nin Britanya Avam ve Lordlar Kamaraları üyelerine gönderilmek üzere hazırladıkları metin milletvekillerinin imzasına açıldı. Metinde Britanya’dan şu taleplerde bulunuldu: “Büyük Britanya Parlamentosu ve Hükümeti tarafından kamuoyuna Büyük Britanya Parlamentosu Mavi Kitaplar Külliyatı çerçevesinde yayımlanan Osmanlı İmparatorluğunda Ermenilere Uygulanan Muamele 1915-1916 adlı kitabın, I. Dünya Savaşında ‘Wellington House’daki İngiliz Savaş Propaganda Bürosu tarafından hazırlanan bir propaganda malzemesi olduğunun ve sözkonusu kitapta yer alan Osmanlı Ermenilerinin isyanı ile buna karşı Osmanlı Devletinin almış olduğu önlemlere ilişkin bilgilerin mesnetsiz ve güvenilir olmadığının açıklanmasını talep etmekteyiz.”

Metinde, Mavi Kitap’ın ‘Türkler Gitmeli’ programının ürünü olduğunun altı çizilirken araştırmacı ve istihbaratçıların değerlendirmelerinden alıntılar yapıldı ve “Mavi Kitap, İngiltere’nin savaş sırasındaki fevkalade başarılı bir propaganda faaliyeti olup, güvenilir bir kaynak değildir” denildi. Metinde, Ermeni çetelerinin faaliyetleri ve katliamlarından kitapta söz edilmediğine de dikkat çekilerek, kitabın ‘tahripkar ve habis etkilerinin bugün de devam ettiği, Türkiye’ye karşı nefret yayılmasında etken olduğu’ kaydedildi.

‘Düşmanlığı sürdürüyor’

Mavi Kitap’ın kimi bilim adamları ve siyaset oluşturucular için kaynak olma özelliğini koruduğu belirtilen metinde, şöyle denildi: “Bu kitap Türk halkına karşı anlayışsızlığın ve düşmanlığın güçlenerek sürmesine yol açmaktadır. Terör suçları için ahlaki gerekçe olarak kullanılmıştır. Teröristler 80’den fazla masum kişiyi öldürmüştür. Asılsızlığı ilan edilmeyen Mavi Kitap üstün nitelikte bir propaganda aracı olarak insanları ruhen ve zihnen etkilemeye devam etmektedir. I. Dünya Savaşının tüm taraflarının Osmanlı DevletiErmeni çatışmasının muğlak yönlerinin gün ışığına çıkarılması için etik ve nesnel bir yaklaşım sergilemek suretiyle insanlık ruhunda açılan yaranın iyileştirilmesine yardım etme sorumluluğunu taşıdığına inanıyoruz. Bu anlayışla Mavi Kitap’ın asılsız olduğunu ilan etmek suretiyle ortak tarihimizin bu önemli kısmına açıklık getirilmesini takdirlerinize sunuyoruz.”

Mektupta, “Mavi Kitap’ın savaş propagandası olduğunu kitabın gerçekteki yazarı Arnold Toynbee’nin kendisi bile itiraf etmiştir” ifadesine yer verildi. Mektuptaki diğer itirazlar şöyle:

“Savaş Propaganda Bürosu uzmanları, kitabın hazırlanmasında, tanıklık yaptıkları olaylar hakkında kişisel bilgileri olmayan birçok sahte ‘görgü tanığının’ ifadesini kullanmışlardır. İfadelerine yer verilen görgü tanıklarının söylediklerini yabancı misyonların ve askeri görevlilerin ifadelerinden yararlanmak suretiyle doğrulama yoluna gidilmemiştir.

Ermeni isyanlarına ve Doğu Anadolu’da on binlerce müslümanın katledilmesine hiç değinilmemiştir. Görgü tanıklarının Osmanlı Devleti’nin politikalarına yönelik her türlü kınama ve eleştirilerine yer verilirken, savaş alanı dışında bulunan yüz binlerce Ermeninin barış ve istikrar içinde yaşamaya devam ettiklerinden hiçbir şekilde söz edilmemiştir.

‘Mavi Kitap’ tebriki

TBMM’deki görüşmelerin ardından AKP ile CHP gruplarının Britanya Avam ve Lordlar Kamaraları üyelerine gönderilmek üzere hazırladıkları metin milletvekillerinin imzasına açıldı. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, genel kurulda Bakanlar Kuruluna ayrılan bölümde yan yana oturarak metne ilk imzaları attılar ve milletvekillerince alkışlandılar. Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal, imza attıktan sonra birbirlerini tebrik etti.

Yorumlar kapatıldı.