Ermeni Ortodoks Kilisesi’nin temsilcisi Vertanes Kalayjian, ABD Kongresi çatısı altında düzenlenen bir toplantıda Atatürk’e hakaret ederek, ”Kemal de bir kasaptı” dedi.
Amerikan hükümetinin bağımsız bir kuruluşu olan ve özellikle insan hakları ve demokrasi konularında çalışan Helsinki Komisyonu, ABD Temsilciler Meclisi’nin çalışma binalarından Rayburn’de ”Türkiye’de dini özgürlükler” konulu toplantı düzenledi.
Kalayjian, toplantıdaki konuşmasında, Türkiye’nin başlattığı uzlaşma girişimine karşılık, kendisinin bugün bu iyimserliği paylaşmak için hiçbir nedeni olmadığını söyledi.
Kalayjian, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ten de ”Kemal” diye bahsetti ve ”Kişisel fikrime göre Kemal de bir kasaptı” dedi.
Bunun üzerine, toplantıya konuşmacı olarak çağrılmayan, ancak salonda bulunan Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nden diplomat Fatih Yıldız söz alarak, Kalayjian’ın sözlerini protesto etti.
Yıldız, ”Böyle bir toplantı düzenlerken, çağrılan isimlerin ne tür bir geçmişe sahip olduğunun iyi araştırılması gerekir. ABD Kongresi’nde, ülkenin kurucusu George Washington’a hakaret edilmesi kabul edilemeyeceği gibi Türkiye’nin kurucusu Atatürk’e de hakaretin kabul edilmesi mümkün değildir” diye konuştu.
Oturumu yönetenler de bu sözleri not ettiklerini belirttiler ve Yıldız’a eleştirisinin dikkate alınacağını kaydettiler.
Yıldız ayrıca, dini özgürlükler tartışılırken Ermeni soykırımı iddialarının gündeme getirilmesini eleştirdi.
Kalayjian, ”Türkiye’deki Ermeni toplumunun ikinci sınıf muamelesi gördüğünü” iddia etti ve ”diğer dini azınlıklarla birlikte ayrımcılığa uğradığını” savundu.
Toplantıda ”Türkiye’deki Hıristiyan Ermenilerin durumu” konusunda ise Türk-Ermeni Uzlaşma Komitesi üyesi Van Krikorian konuştu.
Krikorian, ”Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki kurulmasının ve Ermenistan’a ekonomik ambargonun kalkmasının, Türkiye’de son dönemde ortaya çıkan ‘problemleri tartışma istekliliğine’ katkıda bulunacağını” söyledi.
Krikorian, ”ABD’nin Ermeni soykırımını tanımasının da olumlu olacağını” savundu.
MUSEVİLERİN DURUMU
Türkiye’deki Musevi toplumunun dini özgürlükleri konusunda açıklamada bulunan Amerikan Musevi Komitesi (AJC) stratejik etütler direktörü Barry Jacobs da Türkiye’de yaşayan 25 bin Musevinin, istediği gibi ibadet etmekte özgür olduğunu söyledi.
Jacobs, Türkiye’de sinagog ve enstitülerin Türk yetkililer tarafından korunduğunu, Musevi liderlerin düzenli olarak Türk siyasi liderleriyle görüştüğünü ve istedikleri gibi yaşadıklarını kaydetti.
Türkiye ve Osmanlı İmparatorluğu’nun, Avrupa’daki anti-semitizm (Yahudi düşmanlığı) dalgasından kaçan Musevilere 500 yıldan fazla zamandır kucak açtığını belirten Jacobs, ”Bu tarihi gerçek önemli, çünkü bugün Musevilerin Türkiye’de ibadet etmelerine yönelik ortamı oluşturuyor. Bugün bu tarihi geçmiş, Türkiye’nin yüzde 99’u Müslüman bir ülke olması dolayısıyla da önemli. Bu, zorlu bir bölgede İsrail ile birlikte tek laik devlet olan modern Türkiye’nin kurucusu Kemal Atatürk’ün büyüklüğüne bir övgü” diye konuştu.
Toplantıya katılan ABD Kongre üyesi Alcee Hastings, dini özgürlükler probleminin sadece Türkiye’de olmadığına, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve hatta ABD’de de bu konuda sorunlar yaşandığına işaret etti.
Ermeni soykırımı iddialarının gündeme getirilmesine ilişkin ise Hastings, ”Biz burada konuşurken, Darfur’da soykırım devam ediyor” dedi.
Hastings, ”ABD’de de hiç kimsenin kölelik için özür dilemediğini” belirtti.
Yorumlar kapatıldı.