Gazeteci Dink ve Mahçupyan’ı ‘Türkiye’nin rehineleri’ diye niteleyen Ermeni diasporası temsilcisi Leylekyan, tepki gördü. Dink: Biz Türkiye vatandaşıyız. Dışardakiler içerdekilere hamilik yapmasın
GÜVEN ÖZALP
STRASBOURG – Yeşiller’in inisiyatifiyle Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen konferans, Türkiye’deki Ermenilerle, Ermeni diasporası arasında 1915 olaylarına bakıştaki farkı bir kez daha ortaya koydu. Diaspora temsilcisinin katılımcılardan Etyen Mahçupyan ve Hrant Dink’i ‘Türkiye’nin rehineleri’ olarak tanımlaması tepkiyle karşılandı.
Strasbourg’da dün düzenlenen ve Yeşil Grup üyesi Türk kökenli Alman parlamenter Cem Özdemir’in yönettiği ‘Geçmişin Geleceği: Türkiye’deki Ermeniler’ başlıklı konferansa Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, Zaman gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan ve araştırmacı Taner Akçam katıldı. Ermeni sorununda Avrupa’nın tavrını eleştiren Dink, “Türkiye’den 90 yıl öncesini sorgulamasını değil, adlandırmasını istiyorsunuz. Bence çok şey istiyorsunuz” dedi. Türkiye’den son dönemde olumlu sinyaller gelmesine karşın üslupta bir değişiklik olmadığını savunan Dink, Avrupa’nın kendi sorumluluğunu hiç sorgulamadığını söyledi. Dink, “AB’nin yapması gereken bir jest değil, bedel ödemek. Halklar arasındaki ilişkiyi tükettiniz ve tükettirdiniz. Bunun bedeli o ilişkiyi yeniden üretmektir” diye konuştu. Dink, soykırıma odaklananların aslında çözüm istemeyenler olduğunu belirtti.
Mahçupyan da ‘İki tarafın da tarihi temizlemeye çalıştığını’ belirterek şunları kaydetti: “Türklerin soykırım yaptığını söyleyen Ermeniler, dönmeleri, Müslümanlaşan Ermenileri tartışmıyor. Bu tartışılsa, 1.5 milyon rakamından düşmek gerekiyor. Araştırma yapmak gerekiyor, o zaman gerçeği görünce durum insanileşiyor, mesela küçük çocuklar Müslümanlar tarafından korundu, bunlar Ermeni tezini baltalayan şeyler, Türkiye’yi mahkûm ettirmeyi zorlaştırıyor.” Yaptığı açıklama nedeniyle yazar Orhan Pamuk’a çok yüklenildiğini belirten Mahçupyan, “Ancak o da siyaseten doğru davranmadı” dedi.
‘AB yol haritası sunsun’
Taner Akçam ise Osmanlı arşivlerinin savaş sonrasında değiştirildiğini, kasıtlı bazı belgeler üretildiğini öne sürerek “Tanıklar, belgeler ve açıklamalar bir imha emri olduğunu kanıtlıyor” dedi. Almanya’nın da olaylarda sorumluluğu bulunduğunu belirten Akçam, “Almanya bunu söylemine yansıtabilirse Türkiye’yi rahatlatıcı etki yaratır. AB’nin de Ermeni sorunu konusunda bir yol haritası sunması gerekiyor” diye konuştu.
Toplantıyı izleyen Ermeni diasporası temsilcilerinden Laurent Leylekyan’ın Mahçupyan ve Dink’i ‘Türkiye’nin rehineleri’ olarak tanımlaması tepkiyle karşılandı. Dink, “Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Böyle algılarız ve böyle davranırız. Dışarıdakiler içeridekilerin hamisi kesilirse devlet ve toplum da azınlıkları dışarının uzantısı olarak görür” dedi.
Yorumlar kapatıldı.