ISTANBUL (Lraper Kilise Bülteni, 10/04/2005) –
Surp Zadig’in (Paskalya) 3. Pazarı, Kınalıada Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’nde de kutlandı.
Yeterli sayıda din görevlisi bulunmadığından, Surp Zadig günü (27 Mart) bu kilisede Surp Badarak (Rab’bin Sofrası) ayini düzenlenememişti.
Surp Badarak
Rahip Tatul Anuşyan’ın yönettiği sabah dualarından sonra, Patrik II. Mesrob Hazretleri saat 10:30’da Surp Badarak’ı sundu. Kutsal sofraya Rahip Tatul Anuşyan, Sargavak Rober Küçükakbulut ve birkaç okuyucu hizmet ederken, ilahileri Artun Tekiroğlu’nun yönettiği Nersesyan Korosu üyeleri ve birkaç konuk okuyucu başarıyla seslendirdiler. Kilise, yaz aylarındaki gibi tamamen inananlarla doluydu.
Rab’bin Duası’ndan önce konuşan Patrik Hazretleri, Kiliseyi dolduran inananları “Krisdos haryav i merelots!”
(Mesih ölüler arasından dirildi!) müjdesiyle selamladı.
Surp Zadig’in 3. Pazarı’nda Kudüs’teki “Yukarı Oda”
diye bilinen mekanda vuku bulan olayların anıldığını söyledi. Ermenicesi “Vernadun” olan Yukarı Oda, aynı zamanda “Aşkharhamadur” yani “Dünyadaki tüm Hristiyanların Dua Yeri” olarak da biliniyor.
Patrik Hazretleri, Mesih İsa tarafından Yukarı Oda’da başlatılan bir geleneğin, durmaksızın, bugüne kadar sürdürüldüğünü söyledi: “Kutsal Perşembe günü Yu- karı Oda’daki son akşam yemeğinde açılan Rab’bin Sofrası (Surp Badarak sırrı) hala Hristiyanlar arasındaki en birleştirici, en güçlendirici, en kutsal bağ olma özel- liğini taşımaya devam etmektedir. Her Badarak’ta, din görevlisi ekmeği ve şarabı alarak Rab İsa’nın sözlerini tekrar ettiğinde, inanıyoruz ki, Kutsal Ruh’un inmesiyle o ekmek ve o şarap, Mesih’in çarmıh üzerinde günahları- mızın bedelini ödemek üzere kurban olarak sunduğu bedenine ve kanına manevî anlamda dönüşmektedir.
Hristiyanlar için bu çok kutsal bir sırdır ve bu sırrın yerini başka hiçbir şey alamaz.”
Rab İsa Mesih, ölüler arasından dirildikten sonra, Yukarı Oda’da öğrencilerine tam iki kez görünmüştür. Konuş- masına bu buluşmaları anlatarak devam eden Patrik Hazretleri şöyle dedi: “İncil’e göre, ilk Zadig günü akşamı, havariler Yahudiler’in korkusuyla Yukarı Oda’ya kapan- mışken, ansızın aralarında Rab İsa beliriverdi ve onlara ‘Size esenlik olsun!’ dedi. Havariler O’nun delik deşik olmuş ellerini, ayaklarını ve bağrını gördüler. O’nun ölüler arasından dirildiğine inandılar ve büyük bir sevinçle doldular. İsa onlara şöyle dedi: ‘Baba beni gönderdiği gibi ben de sizi gönderiyorum’ sonra onların üzerine üfleyerek ‘Alın Kutsal Ruh’u!’ dedi.” Böylece Yukarı Oda’nın aynı zamanda havarilere yetkilerinin verildiği yer olduğunu görüyoruz.
Bir hafta kadar sonra Rab İsa Mesih’in Yukarı Oda’da bulunan öğrencilerine bir kez daha belirdiğini anlatan Ruhani Reisimiz, şöyle dedi: “Bu kez bir hafta önce aralarında bulunmayan Tomas da oradaydı. İsa yine belirerek, onlara ‘Size esenlik olsun!’ dedi. Tomas, O’nun böğründeki mızrak izini görünce, O’na, ‘Rab’bim ve Tanrım!’ dedi. Rab İsa ise, ‘Görmeden iman edenlere ne mutlu!’ dedi.”
Yukarı Oda’yı ve orada meydana gelen olayları gözden geçirirken, Surp Badarak, iman, Kutsal Ruh’un işleyişi, esenlik ve Zadig coşkusunun inananları sardığını söyle- yen Patrik Hazretleri, bunların her Badarak ayininde hissedilebileceğini, yaşanabileceğini, her Badarak’a imanla yaklaşıldığında günlük yaşantımızda küçük veya büyük mucizeleri yaşayabileceğimizi söyledi.
Patrik Hazretleri sözlerini şöyle noktaladı:
“Kutsal Ruh’un işleyişine açık olalım. Balıkçılardan aziz havarileri, Yozgat’ın İğde köyünden küçük yetim bir çoban çocuğundan Şınorhk Badriark’ı, Polonyalı bir terzinin yetim oğlundan Papa II. Jean Paul’ü çıkaran Tanrı, bizlerin yaşamında da bizleri iman, ümit ve sevgiyle donatabilir, bizlere şifa, mutluluk ve esenlik verebilir, yeter ki O’nun çağrısına kulak verelim, O’nun Ruhu’ndan doğmuş olan ruhani evlatları olalım.”
Birçok inananın Kutsal Sofra’ya yaklaşarak komünyon
(hağortutyun) aldığı Badarak’ın sonunda ise, İncil’den
Yu.6:66-68 bölümü okundu.
Bir gün takipçilerinden bir çoğu Rab İsa’ya yüz çevirdiler, O’nunla dolaşmaz oldular. “İsa o zaman Onikiler’e, ‘Siz de mi ayrılmak istiyorsunuz?’ diye sordu. Simon Bedros şu yanıtı verdi: ‘Rab, biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sendedir. İman ediyor ve biliyoruz ki, sen Tanrı’nın Kutsalı’sın!”
Zadig Kutlaması
Kilisedeki ayinden sonra, önce Kınalıada Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan kırmızı Zadig yumurtaları tokuşturularak, çayla birlikte Zadig çörekleri yenerek bahçede Zadig coşkusu yaşandı.
Daha sonra kilisenin üst bahçesinde, yine Dt. Harutyun Dimici’nin başkanlığındaki vakıf yöneticilerinin hazırladıkları Zadig sofraları etrafında toplanıldı. Kilisede hizmet eden gençlerden üniversite öğrencisi Sayat Çınar’ın 18’inci doğum günü kutlanıldı.
Patrik Hazretleri gençlerden oniki kişilik bir grubu da saat 15:00’te Kınalıada’daki Patriklik konutunun bahçesinde kabul ederek, onlarla sohbet etti, merhum Papa Hazretlerinin cenaze ayinine katılan yüzbinlerce gençten edindiği izlenimleri aktardı, gençlerin kiliseden ve cemaatten beklentileri konusunda kendilerinden ilk elden bilgi edindi, üniversite ve iş hayatında kendilerine başarılar diledi.
Yorumlar kapatıldı.