Hasan Mesut Hazar
08 Nisan 2005 Cuma
ABD’deki Ermeniler ve işbirlikçisi bölücüler, 24 Nisan için hummalı bir çalışma içindeler. Savaş zamanında yaşanan trajik olayları abartarak ürettikleri propagandalara “soykırım” yaftasını yapıştırmak için şeytanı bile geride bırakan faaliyet içindeler.
Bu Amerika’daki tuzu kuru, zengin, müreffeh ve lüks içinde yaşayan Ermeniler ile yandaşlarının tek hedefi, Tükiye’ye zarar vermek! Ne kendi soydaşlarının geleceği onları iligilendiriyor; ne de Ermenistan’daki açlık sınırında yaşayanların dertleriyle uğraşmak gibi bir gayret içindeler. Türk-Amerikan ilişkilerine verebilecekleri zarar mertebesinde zevkleniyorlar. Amerikan KONGRESİ ile eyalet meclislerinde Türk düşmanlığını kayıtlara geçirdikleri oranda sevinç hummalarına giriyorlar.
Ermenilerin stratejik hatası ve seçim gafı
Ermenilerin yıllardır sürdürdükleri bu nefret ve düşmanlık üzerine kurulu çalışmaları, Türk-Amerikan ilişkilerini ipotek altında tutuyor. Amerikan sisteminin nimetleri ve güçlü Ermeni lobisinin seçimlerdeki parasal desteği, KONGRE ve eyalet meclislerinde her fırsatta Türkiye aleyhine faaliyetlere imkan veriyor.
Ancak Ermeniler ilk defa, 2004 yılındaki başkanlık seçimlerinde stratejik bir hata yaptılar. Başkan Bush’un, birinci döneminde Ermeni lobisine yüz vermeyen tavrına tepki olarak seçimde topluca, Bush’un rakibi Kerry’e yöneldiler. Daha önceki, “hem Demokrat hem Cumhuriyetçi adaya yakın olma” stratejilerini terkettiler. Bunda, Bush’un kendilerine yüz vermemesinin etkisi kadar, Demokrat Kerry’nin kazanma şansının daha fazla olduğuna inanmaları da büyük rol oynadı. Kerry’nin çevresinde kenetlendiler. Bush’un tekrar seçilmemesi için, Amerika çapında aleni, büyük kampanyalar yürüttüler.
Bush’un ikinci dönem için tekrar seçilmesi, Ermeniler’e büyük darbe oldu! Amerikan KONGRESİ’nin her iki kanadında da Başkan Bush’un partisi Cumhuriyetçiler çoğunluk sağlayınca, hem Temsilciler Meclisi’nde, hem de Senato’da eskisi kadar etkili olma şansını kaybettiler.
Ermeni Lobisine
nasıl güç verdik
Yıllardır ABD’de Ermeni yalanlarıyla boğuşan Türkiye için böylece bir fırsat doğdu diye sevinirken, inanılmaz bir gelişme ortaya çıktı. Irak savaşı ve 11 Eylül terör saldırısı sonrasındaki Bush politikalarına duyulan tepkiler, Türkiye’deki Amerikan aleyhtarlığını hızla tırmandırmaya başladı.
Türk-Amerikan ilişkilerinin sağlam yapısı, stratejik ortaklık ve örtüşen menfaatler doğrultusunda seyreden kapsamlı işbirliği ortamı gündemden düştü. Bunda, her iki ülkedeki sorumsuz medya ve basiretsiz politikacıların etkisi büyük oldu. Türk-Amerikan ilişkilerine basiret ve sağduyulu bakma yerine, duygusal ve tribünlere oynama yaklaşımlarını ikame etme saçmalığı pompalanmaya başladı.
Bu durum ve Türkiye’de maksatlı olarak abartılan Amerikan aleyhtarlığı, ABD’deki Ermeni lobisinin ekmeğine yağ sürdü. Bush yönetiminden ümidi kesen ve Cumhuriyetçi KONGRE’de istedikleri gibi at oynatamaz duruma düşen Ermeniler, kendilerine sunduğumuz bu altın fırsata hemen sarıldılar. 24 Nisan’a doğru 90. yıl sözde soykırımı anma faaliyetlerine, Türkiye’deki bu Amerikan aleyhtarlığını temel yaptılar.
Amerikan medyasında çıkan Türkiye karşıtı haber ve yorumlar ile, TV dizilerinde hortlatılmaya çalışılan Türkiye ve Türkleri karalama kampanyalarının ardında Ermeni lobisinin yüksek akçalı desteğinin bulunduğu unutulmamalı.
Ama işin üzücü yanı, süngüsü düşmüş Ermeniler’e bu fırsatı, biz Türkler’in veriyor olması!
Umarız, ABD’deki Ermeni lobisi faaliyetlerinden gereken dersi alırız.
Bindiğimiz dalı kesme ve düşmanın ekmeğine yağ sürme durumlarından artık kurtularak, daha basiretli ve sağduyulu bir hale geliriz.
Yorumlar kapatıldı.