Roma Katolik Kilisesi’nin ve dünyadaki bir milyara yakın Katolik Kilisesi üyesinin ruhani reisi Papa Jean Paul II Hazretleri, Karol Jozef Wojtyla adıyla 1920 yılında, Krakow’un 35 mil güneybatısında bulunan Wadowice’de doğdu. Babası emekli bir asker ve terzi, annesi ise Litvanya asıllı bir öğretmendi.
Okul yıllarında Wojtyla örnek bir öğrenci ve sporcu olmuştu. Papa Jean Paul II belki de tarihin tanıdığı en sportif papaydı. Gençliğinde futbol oynamış, kalecilik yapmış, Skawa Nehri’nde yüzmüş, ski, tırmanma ve kayak sporlarıyla ilgilenmişti.
Wojtyla gençlik yıllarında iki kez ölümle burun buruna geldi. Özellikle yorgun olduğu zamanlarda omuzlarında görünen hafif kambur, geçirdiği araba çarpmalarının sonucuydu. Yetişkinliğinde de durum pek değişmedi, fiziksel zorluklar peşini bırakmadı, önceleri çıkık bir omuzla uğraştı sonralarında ise uyluk kemiği kırıldı, ameliyat oldu, bağırsaklarından tümör alındı ve silahlı bir saldırı sonucu karnından, sağ kolu ve sol elinden yaralandı.
Annesinin ölümünden sonra, kendisini evladını yetiştirmeye adamış olan babası ile, kilisenin arkasındaki tek odalı basit bir apartman dairesinde yaşamaya başladılar. Babası Karol’a gerekli kıyafetleri dikiyor ve daha iyi çalışması ve güçlenmesi için oğlunu soğuk odada ders çalışmaya alıştırıyordu. Babası, evladını yetiştirmiş olduğu askerlerin disipliniyle büyüttü.
Wojtyla’nın en büyük tutkuları şiir, din ve tiyatro oldu. 1938 yılında babasıyla birlikte Krakow’a taşındı ve orada Jagiellonian Üniversitesi’ne kaydolup edebiyat ve felsefe okudu.
Amatör tiyatro gruplarına, şiir okumalarına ve edebi tartışmalara katıldı.
Dostları kendisinin yetenekli bir aktör ve iyi bir şarkıcı olduğunu söylediler.
Almanların Polonya’yı işgalinden sonra 1940 yılında taş kesicisi olarak esaretten kurtuldu.
18 ay sonra Wojtyla Krakow’da bulunan gizli bir yeraltı seminerine yazıldı ve üniversitede ilahiyat dersleri almaya başladı. Almanların Polonyalı erkekleri toplamaya başladığı 1944 yılında Krakow episkoposunun evine sığındı ve savaşın sonuna kadar da orada kaldı.
1946 yılında Krakow’da rahiplik yemini etti, 1949 yılına kadar zamanının çoğunu ders çalışarak (iki master ve bir doktora) ve rahiplik görevlerini yerine getirerek geçirdi.
Rahipliğinin ilk yıllarında Wojtyla Krakow’daki St. Florian Kilisesi’nde üniversite öğrencilerine rahiplik yaptı. Kilisenin yanında ise ikinci doktorasını (felsefe) almak için çalıştığı Jagiellonian Üniversitesi bulunmaktaydı.
1954 yılında komünist baskısı sonunda felsefe bölümü kapanmak zorunda kalınca, tüm fakülte Krakow Semineri’ne taşındı ve çalışmalarını orada sürdürdü.
Wojytla aynı zamanda Lublin’deki Katolik Üniversitesi’nde çalışmaya başladı.
Ancak tam zamanlı olarak işe alınmadığı için Lublin ve Krakow arasında mekik dokumaya başladı, bir şehirde eğitiyor diğerinde ise ders çalışıyor hale geldi.
Aynı dönemlerde evlilik, ailevi sorunlar, alkolizm, aile planlaması ve aile içi şiddet konularıyla uğraşmak üzere bir grup kurdu.
1956 yılında Katolik Üniversitesi Etik Bölümü Başkanı oldu, 1958 yılında ise Krakow’a yardımcı episkopos olarak atanmasıyla kilise hiyerarşisindeki yükselişine başladı.
1962 yılında başlayan II. Vatikan Konsili’nde Wojtyla Kilise’de bir devrim teşkil eden bu toplantıda dini özgürlük konusu üzerine yoğunlaşan entellektüellerin başında geldi. Aynı yıl da Krakow’a episkopos olarak atandı.
Her yönden iyi bir yönetici olmasına rağmen, çok az kişi Papa Jean Paul I’in
1978 yılındaki ölümünden sonra kardinallerin Wojtyla’yı Papa olarak seçeceğini düşünmesine rağmen, ancak 8 toplantıdan sonra 16 Ekim’de Wojtyla Papa olarak seçildi ve selefinin adını aldı. Tarihteki ilk Slav Papa oldu.
Aynı zamanda son 455 yılın ilk İtalyan olmayan papası ve 58 yaşında olmasıyla da son 132 yılın en genç papası ve Roma Katolik Kilisesi’nin 264.
papası oldu.
Papa olarak ilk kez 2 Haziran 1979’da doğum yeri olan Polonya’ya gitti.
Kasım 1979’da İstanbul’a geldi ve Kumkapı’daki Patrikliğimizi de ziyaret etti.
13 Mayıs 1981’de Aziz Petrus Meydanı’nda Mehmet Ali Ağca tarafından suikaste uğradı, saldırıyı yaralanarak atlattı.
15 Eylül 1982’de Yaser Arafat’ı kabul etti. Bu yüzden Yahudi gruplardan tepki aldı.
1 Aralık 1989’da Mikayil Gorbaçov’la Vatikan’da görüşerek Kremlin lideri ile bir papanın görüşmesini tarihe yazdırdı.
31 Ekim 1992’de Kilise’nin Galile’yi yargılamasında hatalı olduğunu resmen beyan etti. 19 Ekim 1994’te “Beyond the Threshold of Hope” kitabı yayınlandı.
3 Mart 1995 tarihinde düşük, ötenazi ve insan embriyosu üzerinde deney yapılmasını kınadı.
6 Eylül 1995’te Birleşmiş Milletler Kadınlar konferansı’nda kadınların kilisede özel bir yeri olduğunu, fakat papazlık rütbesini alamayacaklarını söyledi.
16 Kasım 1996 tarihinde otobiyografisi olan “Gift and Mystery” yayınlandı.
10-11 Mayıs 1997’de Lübnan’ı ziyaret ederek Müslüman ve Hristiyanları barışa çağırdı.
Polonya’yı ziyareti esnasında (31 Mayıs – 10 Haziran 1997) yedi Avrupa başkanını toplayarak onlara Avrupa’nın Hristiyan köklerini reddedemeyeceğini veya bir zenginler kulübü olamayacağını söyledi.
24 Aralık 1999’da Vatikan’da Aziz Petros Katedrali’ndeki Kutsal Kapıların açılışını yaptı. Bu ayine Papa’nın davetlisi olarak Patrik Mesrob II de katıldı.
20-26 Mart 2000 Kudüs’ü ilk kez ziyaret etti ve Hristiyanların Yahudilere karşı yarattıkları üzücü olaylar için özür diledi. Bu ziyareti sırasında Kudüs Ermeni Patrikliği’ne de uğramayı ihmal etmedi.
3 Eylül 2000’de Papa Pius IX’a ve Papa John XXIII’e (Papa Roncalli) azizlik payesi verdi.
4 Mayıs 2001’de Yunanistan’ı ilk kez ziyaret eden papa oldu ve Roma Katolik Kilisesi tarafından Ortodoks Hristiyanlara yapılanlar için özür diledi.
22-27 Eylül 2001’de Ermenistan’ı ziyaret etti, Surp Eçmiyadzin’de Rab’bin Sofrasını kutladı.
6 Mart 2003 “Roman Triptych” adlı ilk şiir kitabı yayınlandı.
Yirmidört yıl sonra, 22 Şubat 2005’te, 1981 tarihinde uğradığı suikastı ve yaşadıklarını anlatan “Memory and Identity” adlı kitabı yayınlandı.
2 Nisan 2005’te, yerel saatle 21:37’de ruhunu Göksel Baba’nın ellerine teslim etti.
Tarihin en çok seyahat eden Papası olan Jean Paul II, 8 dil konuşuyordu, İspanyolca’yı ise papa olarak atanmasından sonra öğrenmişti ve kısa zamanda medya ve teknolojinin avantajlarına ayak uydurmuştu.
8 Nisan 2005 günü Vatikan’daki uğurlama törenine katılmak üzere Patrik Mesrob II Hazretleri İtalya’ya gidiyor.
Yorumlar kapatıldı.