Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ”Türk Milleti olarak ne inancımızla, ne kültürümüzle ne de tarihimizde, hele bugün herhangi bir ırka mensup olmaktan dolayı hiç kimseye karşı, hiçbir ırka karşı peşin hükmümüz olamaz” dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısıyla ilgili açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ”Son günlerde bayrak, ırkçılık faaliyetleri ve (Kavgam) kitabı konularında tartışmalar yaşandığını” belirterek, bu konudaki nasıl tavır alındığını sorması üzerine Çiçek, şunları söyledi:
”Türkiye’de bir süreden beri Kavgam kitabı üzerinden bir tartışma yaşanmaktadır. Bunun dışa yansıyan boyutları da var. Acaba Türkiye’de belli bir ırka karşı tavır mı gelişiyor, bir yaygınlaşma mı söz konusu diye. Çok açık ifade ederizki Türk milleti olarak ne inancımızla, ne kültürümüzle ne de tarihimizde, hele bugün herhangi bir ırka mensup olmaktan dolayı hiç kimseye karşı hiçbir ırka karşı peşin hükmümüz olamaz, böyle bir tavır içinde olamayız. Bunu ben şahsen bir düşünce sapıklığı olarak görüyorum. Çünkü ırkını tercih etmek insanların kendi elinde değildir.
Dolayısıyla bizim bu noktadaki tavrımız devlet olarak, sadece hükümet olarak veya benim tavrım olarak da değil, geriye dönüp baktığımızda herkesin tarihin belli bir döneminde belli bir ırka mensup olanlarla ilgili olarak bir kısım gayri insanı tavırlar, uygulamalar içinde olduğu dönemlerde, bu millet tarihinde bunlara hep kucak açmıştır. Onlar bu ülkelere gelmişlerdir. Bu ülkenin kültürüne, çalışmalarına zenginlik katmışlardır ve dolayısıyla bu ülkenin aziz vatandaşlarıdır. Kimsenin başka ülkelerde meydana gelen gelişmeler üzerine Türkiye’ye bir şey söylemesi de doğru değil. Türk milletinin bu noktadaki kanaati böyledir. Bizde ırkçılık yoktur ve ırkçılığı da doğru bir şey olarak görmüyoruz.”
EK PROTOKOL
”AB ile ilgili ek protokol için çerçevesinde bir mektup teatisi yaşanıyor. Acaba imza aşamasına ne kadar sürede gelinecek?” sorusu üzerine Çiçek, ek protokol konusunda çalışmaların bir süredir devam ettiğini anımsattı.
Dışişleri Bakanlığı’nın AB komisyonu ile görüşmeler yaptığını kaydeden Çiçek, şöyle devam etti:
”Bu görüşmeler bizim yönümüzden tamamlanmıştır. Metin üzerinde sağlanan mutabakat mektup teatisi yoluyla bu hafta içerisinde teyit edilecektir. Tabii Türkiye metinde mutabık olduğunu bildiren mektubunda uyum protokolünün imzası sırasında Kıbrıs konusunda da bir deklarasyonu olacaktır. Şüphesiz hepimizin üzerinde hassasiyet gösterdiği konu bu ek protokolün bağlamı dışına taşırılarak bir tanıma sonucunu doğurup doğurmayacağıdır. Belli bir süreden beri Dışişleri Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı konu budur. Hem kendi incelemeleri hem de uluslararası hukuk uzmanlarıyla yaptığı görüşmeleri vardır. Neticede bu ek protokol malların serbest dolaşımıyla alakalıdır ve bu çerçevede düşünülmesi gerekmektedir. Bu hem tanıma anlamını taşımadığı gibi bu kayıtlara da geçirilecektir hem de hizmet sektörü bu işin dışındadır. Bu işin AB açısından bir prosedürü var. Bu prosedür tamamlandıktan sonra gerekli imzalar atılacaktır. Ancak Türkiye kendi yönünden demin söylediğim rezervlerini kayıtlara geçirmek, konuyla ilgili düzenlemeleri yapmak kaydıyla protokolü imzalamaya hazır olduğunu ifade etmiştir. Burada önemli olan en hassas konumuz özellikle bu protokolün imzalanmasının tanınma sonucunu doğurmayacağını çok açık bir şekilde ortaya koymuş olmamızdır. Bu, sadece malların serbest dolaşımıyla ilgilidir.”
İNCİRLİK ÜSSÜ
”İncirlik Üssü’nün Amerikan yönetimi tarafından lojistik üs olarak kullanımına ilişkin talebi olduğu” anımsatılarak, bu konuda bir gelişme olup olmadığı, bir takvim belirlenip belirlenmediği yönündeki soru üzerine Çiçek, konunun toplantıda görüşülmediğini söyledi. Çiçek, ”Şüphesiz ilgili kuruluşlarımız, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı bunun üzerinde çalışıyorlardır” dedi.
Türk-Amerikan ilişkilerine önem verdiklerini ifade eden Çiçek, ”Konunun kısa sürede çözümlenmesini biz de arzu ederiz, ama henüz hükümet önüne karar verme noktası olarak gelmemiştir. Belki Önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantısına veya ondan sonra gelebilir” diye konuştu.
”Acil eylem planı çerçevesinde uygulanamayan kamu yönetimi temel yasa tasarısından bahsettiniz. Bu konuda hükümet yeniden girişimde bulunacak mı? Anayasa değişikliği gerekiyor mu?” sorusuna karşılık Çiçek, şunları kaydetti:
”Aslında çerçeve yasayla sorunu çözebilseydik geri kalan düzenlemeleri yapabilmek daha kolay olabilecekti. Ancak bir anayasa sorununun olabileceğini düşünüyoruz. Anayasa sorunu olunca da anayasa değişikliği yapmadan, meclisi devamlı çalıştırıp sonra tekrar Anayasa’ya aykırılık sebebiyle yasama ekonomisi açısından bazı sıkıntılar çıkabilmektedir. O nedenle belki bu konuyu o bütünlük içinde ele almak yerine şu an uygulanabilir uygulanmasında fayda görülen ve herkesin üzerinde mutabık kaldığı bazı değişiklikleri yapmak bize daha pratik gözüküyor.
Nitekim bununla ilgili bazı çalışmalar da yapıldı. Köy hizmetleriyle ilgili, sağlık hizmetlerinin birleştirilmesiyle ilgili bazı düzenlemeler yapıldı. Belki bu yoldan giderek sorunu biraz daha küçültmek suretiyle Anayasa’ya aykırı olmayacağından kesin kanaat sahibi olduğumuz hususları yasalaştırmak bize daha pratik görünüyor. Onun için de bazı adımlar atılmıştır. Bundan sonra da her bakanlık kendi yönünden bu çalışmaları sürdürüyor, sürdürecektir.”
Yorumlar kapatıldı.