Yalçın Pekşen
Gerçi ortada CHP’nin daveti var ama yine de Amerikalı tarihçi’yi bize ‘Allah gönderdi’ diyebiliriz. Kendi tarihçi ve yazarlarımız bile bize cephe almışken yabancı bir tarihçinin sözleri ilaç gibi geldi.
Büyük olasılıkla Üstad Çetin Altan’ın kulakları çınlıyordur; bugüne kadar her konuda ‘Türk’ün Türk’e propagandası’ yüzünden geri kaldığımızı veya yeterince ilerleyemediğimizi ileri sürüp duruyordu.
Söyledikleri doğruydu, fakat artık o kural aşıldı ve ‘Amerikalı’nın Türk’e propagandası’şeklinde ifade edilebilecek bir durum ortaya çıktı.
Hatta, Louisville Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Justin McCarthy’nin iddiası bizim iddiamızdan bile bir boy ileride.
Bilindiği gibi ‘sözde’ Ermeni soykırımı konusundaki resmi Türk tezi iki madde altında özetleniyordu:
1) Olaylar 1915 yılında olmuştur. O tarihte olayların sorumlusu Osmanlı İmparatorluğu’dur. Osmanlı İmparatorluğu’nu lağveden Türkiye Cumhuriyeti resmen 1920’de kurulmuştur.
2) Sorumlu sayılsak bile, Ermenilere uygulanan soykırım değil, tehcirdir (uzaklaştırma). Savaş sırasında düşmanla işbirliği yapan Ermenilerin bulundukları bölgeden uzaklaştırılırken bir miktar zayiat vermeleri savaş koşulları içinde doğal sayılmalıdır. Miktar konusunda rivayet muhteliftir.
* * *
Henüz bu tezlere bile dünyada kendimizden başka kimseyi inandıramamışken, Amerikalı Prof. Dr. McCarthy’nin iddiası bizim iddialarımızı dahi aşmaktadır.
Sağolsun:
‘Ermeniler öldüler; zaman zaman Türkler tarafından öldürüldüler ama çok daha fazla Türk insanı öldü…’ demektedir.
Bana kalırsa bugünlerde ‘İstanbul’a kimin heykelini dikelim?’ şeklindeki tartışmanın içine pekala Amerikalı profesörü de katabiliriz. En azından semazen heykelinden daha mantıklı olur.
* * *
Zira McCarthy Türk asıllı olmadığı halde, Ermeni olayları konusunda bizim tarafımızı tutan tek tarihçi ki, Türk tarihçiler arasında bile işi bu kadar ileriye götüren biri yok.
Anlaşılan biz bundan sonra savunmamızı Amerikalı tarihçinin tezine dayandıracağız: Önce TBMM’de konuştu, bir hafta boyunca da yabancı büyükelçilere konferans verecek. Sonrası düşünülecek. (Belki bir dünya turu falan…)
Bunlara güvenerek benim olayı biraz daha ileri boyutlara götürecek bir fikrim var.
Hazır Amerikalı bir taraftar bulmuşken ‘Ermeniler bize soykırım yaptı’ tezini ortaya atsak, ne kaybederiz?
-Bize kimse inanmaz…diyenler çıkacaktır. Ne fark eder?
Nasıl olsa bize Amerikalı tarihçiden başka inanan yok.
Herhalde benim söylediğime de yine sadece o inanır. Zaten kendi tezi olduğuna göre başka seçeneği de yok.
Ermeniler de buna ‘sözde Türk soykırımı’ adını takarlar. Takmazlarsa hatırımız kalır!
Yorumlar kapatıldı.