İngiliz tarihçi Arnold Joseph Toynbee ile diplomat James Bryce tarafından kaleme alınan ve Ermeni soykırımı iddialarına temel teşkil ettiği öne sürülen ”Mavi Kitap”ın, Ermeni misyonerlerin verdiği ifadelerden hareket edilerek kaleme alınmış tek yanlı bir kitap olduğu bildirildi.
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Saime Yüceer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde tekrar gündeme gelen ve Ermeni soykırımı iddialarının çıkış noktası olarak bilinen ”Mavi Kitap”ın, 1. Dünya Savaşı yıllarında Türkler ve Almanlar ile ilgili asılsız suçlamalara yer verilen bir kitap olduğunu söyledi.
Kitabın Türklerle ilgili olan cildinde, Ermeni tanıkların ifadelerine göre Ermenilere yönelik bu dönemde birtakım katliamlar yapıldığının ifade edildiğini anlatan Yüceer, ”Mavi Kitap”ın kaynak olarak kullanılmasının söz konusu olmadığını, çünkü tek taraflı olarak kaleme alınmış bir kitap olduğunu kaydetti.
Yüceer, kitabın en önemli özelliğinin savaş propagandası yapmak amacıyla yazılması olduğunu dile getirerek, ”Bu kitabın tarihi de çok enteresan. 1916, İngilizlerin Çanakkale’de Türkler tarafından yenilgiye uğratıldıkları yıla denk geliyor. Savaş propagandası yapmak amacıyla hazırlanan kitabın, Almanlarla ilgili olan bölümü zaten yalanlandı. Kitabın yazarı Toynbee de Türklere yönelik iddiaların da tek taraflı olduğunu, dolayısıyla tarihi yönden kaynak olarak kullanılamayacağını itiraf etti. Ancak, bu iddialar da başlamış oldu” dedi.
”Mavi Kitap”ın başlangıçta bu kadar dikkate alınmasının nedeninin Tonybee’nin önemli bir bilim adamı olarak tanınmasından kaynaklandığını vurgulayan Yüceer, Tonybee’nin, İngiliz istihbarat örgütünün bir görevlisi olduğunun ortaya çıkmasıyla kitabın ne amaçla yazıldığının da anlaşıldığını bildirdi.
Yüceer, Ermeni meselesinin ilk kez Ayastefanos anlaşması ve Berlin Kongresi’yle uluslararası arenaya taşındığını, bu meselenin daha çok, büyük devletlerin Osmanlı Devleti üzerindeki çıkarlarını sağlamak amacıyla Ermenileri ”Maşa” olarak kullanmalarından kaynaklandığını kaydetti.
ANADOLU’DAKİ TOPLU MEZARLAR
Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı’nda tüm kuvvetleriyle çeşitli cephelerde savaşırken, Ermeni çetelerinin silahlarıyla birlikte askerden kaçarak, Anadolu’da terör uygulamaya başladıklarını belirten Yüceer, şöyle konuştu:
”Bu çeteler, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere, tüm Anadolu’da katliamlar yapmışlardır. İzmit ve Çanakkale bölgesinde de Ermeni çetelerinin olduğunu biliyoruz. Osmanlı, kendisini güvence altına alabilmek için Ermenileri göç ettirdi. Göç ederken çeşitli nedenlerle ölenler oldu. Bu kaynaklarda da var. Jason Mccartney, söz konusu yıllarda bölgede 500-600 bin civarında Ermeninin, Türklerden de 2-2.5 milyon insanın öldüğünü söylemiştir. Bölgede birçok toplu mezar alanı tespit edilmiştir. Eğer (Mavi Kitap)ta söylendiği gibi Türkler Ermenileri katletmişse, bölgelerdeki bu mezarlardan birisinin Ermenilere ait olması gerekir. Ancak mezarların Türklere ait olduğunu, buralardan çıkan eşyalar ele veriyor.” Yüceer, kesinlikle Ermenileri soykırıma uğratma gibi bir politikanın bulunmadığına dikkati çekerek, ”Her devlet, en ilkelinden en modernine kadar, kendi güvenliğini korumak zorundadır. Kendi varlığına karşı oluşan tehlikeleri bertaraf etmek zorundadır. Batılılar bunu tehlike olmadan bile yapmışlardır. Osmanlı Devleti ise tehlike oluştuktan sonra böyle bir çözüm bulma yoluna gitmiştir. Önce isyan olmuş, sonra göç gerçekleşmiştir” diye konuştu.
”TÜRKİYE BU KONUDA UZUN SÜRE SESSİZ KALDI”
Türkiye’nin bu konuda uzun süre sessiz kaldığını, ancak karşı tarafın asılsız ve tarihi belgeleri saptırarak birçok kitap yayınladıklarına değinen Yüceer, ciddi tarihçilerin ”Mavi Kitap”ı kaynak olarak kabul etmediklerini vurguladı.
”Mavi Kitap, Ermeni misyonerlerin verdiği ifadelerden hareket edilerek kaleme alınmış tek yanlı bir kitap” diyen Yüceer, kitapta kişiler ne demişse hepsinin doğru kabul edildiğini, bu nedenle de kitabın tarihi bir kaynaklığının bilimsel olarak söz konusu olmadığına dikkati çekti.
Yüceer, dünyanın bu kitaba adeta dört elle sarıldığına işaret ederek, şunları söyledi:
”Amaç, o dönemde Türkleri yıpratmak. Şimdi de böyle zaten. Türkiye, Ermenistan Hükümeti’ne arşivlerin karşılıklı olarak açılmasını önerdi. Ancak, onlar bunu kabul etmedi. Bu bize, bizim korkulacak bir şeyimizin olmadığını, aksine onların korkulacak şeylerinin olduğunu gösteriyor. Sözde Ermeni soykırımı iddiaları, yalanlar, uydurmalar üzerine yapılandırılmış bir kurgu. Türklerin, Ermenileri soykırıma uğrattığı iddialarına katılmıyorum, tam aksine Anadolu’daki Türklerin soykırıma uğratıldıkları görüşündeyim. Bu görüşü destekleyen çok sayıda da tarihi belge var. Batılı devletler kendi ulusal çıkarları için sözde Ermeni soykırımını gündeme getiriyorlar.”
Yorumlar kapatıldı.