Hasan Pulur
BU yazılarımızın hiçbir şekilde, “soykırım” diye üzerimize gelmeye hazırlananları etkilemeyeceğini, hatta haberleri bile olmayacağını biliyoruz.
Ama bu yazılar, Türk’ün Türk’e propagandası diye de değerlendirilmemelidir, bu yazılar, okurlarımızı bilgilendirmek, “Neymiş bu soykırım lafı?” diyenlere gerçeği mümkün olduğunca anlatmak içindir.
Başından beri söylüyoruz, Ermeni sorunu vardır, kimse bunu inkâr edemez.
Ama olan nedir?
İşte bunu anlatmaya çalışıyoruz.
***
RUS kuvvetlerinin Osmanlı ve Rus Ermenilerinden kurulmuş gönüllü alayları öncülüğünde Osmanlı topraklarına girmesiyle birlikte Osmanlı ordularındaki Ermeniler, silahlarıyla firar ederek Rus kuvvetlerine katılmışlar, ya da çeteler kurmuşlar; yıllardır Ermeni okul ve kiliselerinde saklanan silahlar ortaya çıkartılmış; askerlik şubeleri basılarak yeni silahlar sağlanmıştır. Bu çeteler, erkekler cephelerde olduğu için savunmasız kalan Türk şehir, kasaba ve köylerine saldırarak katliama girişmişler, Osmanlı kuvvetlerini arkadan vurmuşlar, Osmanlı birliklerinin harekâtını engellemişler, ikmal yollarını kesmişler, yaralı konvoylarını pusuya düşürmüşler, köprü ve yolları imha etmişler, şehirlerde ayaklanarak Rus işgalini kolaylaştırmışlardır.
***
RUS kuvvetlerinin 1915’in mart ayında bu kez Van yönünde harekât başlatmaları üzerine, 11 Nisan’da Van’da Ermeni isyanı başlamış, Van, Rusların eline düşmüştür. Rus Çarı 1. Nikola, Van’daki Ermeni komitesine 21 Nisan 1915’te bir telgraf göndererek, Rusya’ya yaptığı hizmetler nedeniyle teşekkür etmiştir. Amerika’da yayımlanan Ermeni gazetesi Goçnak 24 Mayıs 1915 tarihli sayısında, Van’da yalnızca 1.500 Türk’ün kaldığını iftiharla yazmıştır.
***
DOĞU Anadolu’da bunlar olurken, Türk askeri nasıl bir savaşın içindedir bilir misiniz?
İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale Boğazı’na dayanmıştır. Batı’da Galiçya cephesinde savaş sürmektedir. Güney’de Irak’ta İngilizler taarruza geçmiştir.
Ordu iki ateş arasında kalmıştır…
***
İŞTE tehcir bundan sonra başlar.
Ya bu tehcir sırasında 1 milyon Ermeni’nin öldürüldüğü…
Lozan Konferansı’na katılan Ermeni temsilcisi Boğos Nubar, Türkiye’de o gün 280 bin Ermeni olduğunu, 700 bin Ermeni’nin başka ülkelere göç ettiğini söylemiştir.
Elbette “tehcir”de ölenler de vardır, öksüz, yetim, yurdundan ayrı kalanlar da…
Ama 1 milyon, palavradır.
***
TAHA Akyol’un geçtiğimiz cuma günkü yazısından öğrendiğimize göre bazıları Orhan Pamuk’a “Artin Pamuk” lakabını takmışlar. Milli Mücadele’ye karşı çıkan, Kuvayı Milliye’ye “eşkıyalar” diyen, Sabah gazetesi yazarı Ali Kemal’e de o tarihlerde “Artin Kemal” derlermiş… Orhan Pamuk’un görüşlerine ne kadar karşı olsak da, akıbeti bakımından, Ali Kemal’e benzetilmesini hiç uygun bulmuyoruz. Ali Kemal’in İzmit’te linci, benzetilecek bir örnek değildir.
Yorumlar kapatıldı.