İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Papa: Ağca taşerondu

Roma

Papa İkinci Jean Paul’ün son kitabının İtalyanca baskısı tanıtıldı. Papa, kitabında, kendisine suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca’nın, Doğu Bloku’nun taşeronu olduğunu ima ediyor.

Papa İkinci Jean Paul’ün, kendisine karşı Mehmet Ali Ağca tarafından 1981’de Vatikan’daki Aziz Petrus Meydanı’nda düzenlenen suikast girişimi ile ilgili bölümlere de yer verdiği son kitabının İtalyanca baskısı tanıtıldı.

Papa, “Memoria e Identita” (Bellek ve Kimlik) adlı son kitabında, söz konusu suikast girişimine de değindi. Ağca’nın suikast hadisesinde sadece bir “taşeron” olduğunu söyleyen Papa, eylemin ardında o dönemdeki Doğu bloku ülkelerinin yer almış olabileceği biçimindeki tezi daha inandırıcı bulduğunu ima eden ifadeler kullandı.

Papa, İtalya’da piyasaya sürülen son kitabında, kısaca da olsa, 1981’deki suikast girişimine değinerek, “Ağca, herkesin söylediği gibi profesyonel bir katildir. Bu da, suikastin onun kendi teşebbüsü olmadığı, onu buna bir başkasının yönlendirdiği, bu işin ona bir başkası tarafından havale edildiği anlamına gelir” dedi.

“KIZIL TUGAYLAR DA MASUMLARI ÖLDÜRDÜ”

Papa’nın suikast girişiminin planlayıcılarının kimler olabileceği konusunda isim vermekten kaçınması da dikkati çekti. Papa, bu konuda şu ifadeleri kullanmakla yetindi:

“Suikast hadisesine dönersek ben bunu, yirminci yüzyılda zincirden boşanmış zorbalık ideolojilerinin son çırpınışlarından biri olarak görüyorum. Zulüm, faşizm ve nazizmin yanı sıra komünizm tarafından da yapılmıştır. Burada, İtalya’da da, benzer gerekçelerle zulmün başgösterdiği dönemler olmuştur: Kızıl Tugaylar da masum ve onurlu insanları öldürmüşlerdir”.

Söz konusu ifadeler, Papa’nın 1981’deki suikast olayında komünist ülkelerin parmağı olduğu biçimindeki tezi daha inandırıcı bulduğunun göstergesi olarak yorumlanıyor.

Papa, 27 Aralık 1983’te cezaevinde bizzat ziyaret etmiş olduğu Mehmet Ali Ağca ile neler konuştukları konusuna da değindi.

“AĞCA FATİMA’NIN SIRRINI ÖĞRENMEK İSTİYORDU”

Papa, Ağca’nın kendisinden Fatima’nın Üçüncü Sırrı konusunda bilgi edinmeye çalıştığını belirterek, şunları söyledi:

“Görüşme boyunca, Ağca’nın suikastte başarılı olamayışını çözmeye yönelik sorular yönelttiği açıkça ortadaydı. En küçük ayrıntılara da dikkat ederek, elinden geleni yapmış durumdaydı. Buna rağmen, hedef seçilen kişi, ölmekten kurtulabilmişti. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi? İlginç olan şey, bu sıkıntının onu dini meseleye sürüklemesiydi. Bu şeylerin, Fatima’nın o sırrında nasıl kaleme alınmış olduğunu, o sırrın neyle ilgili olduğunu soruyordu. Onun ilgilendiği ana şey buydu. Her şeyden önce bunu öğrenmek istiyordu”.

Suikast girişiminden ölmeksizin kurtulmasını Hz. Meryem’in yardım ve gücüne bağlayan Papa, “çok daha yüksek bir güç” diye nitelediği söz konusu olgunun Ağca tarafından da idrak edilmiş olabileceğini savunarak, sözlerini şu ifadelerle sürdürüyor:

“(Ağca) Bu ısrarlı sorularla, belki de gerçek şeyi yani önemli beyni idrak ettiğini göstermek istiyordu. Ağca, muhtemelen, kendi gücünün, ateş edip öldürme gücünün ötesinde çok daha yüksek bir güç bulunduğunu sezinlemişti. Bunun üzerine de o gücü aramaya başlamıştı. Temennim onu bulmuş olmasıdır”.

VATİKAN SÖZCÜSÜ’NDEN DESTEK

Ağca konusunda Papa’nın bu iddialarına, Vatikan Sözcüsü Joaquin Navarro-Valls ve Papalık Dinsel Öğretiler Kurulu Başkanı Kardinal Joseph Ratzinger tarafından destek çıkılması da dikkati çekti.

Navarro-Valls ve Ratzinger, konuya ilişkin görüşlerini, Papa’nın son kitabını tanıtma amacıyla dün düzenlenen basın toplantısı sırasında dile getirdiler.

Navarro-Vals, “İkinci Jean Paul hapishaneyi ziyaret ettiği esnada Ağca’nın ilgilendiği şey, Papa’yı öldürmeyi başaramayışının nedenini öğrenebilmekti. Kendisini, onu aşan bir tasarımın bir piyonu gibi hissediyordu” dedi.

“AĞCA FATİMA’NIN 3 SIRRI İÇİN MEKTUP YAZDI”

Kardinal Ratzinger ise Fatima’nın Üçüncü Sırrı konusunda Ağca’nın kendisine birkaç kez mektup yazmış olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bana, yapmak istediği şeyi gerçekleştirmeyi yani Papa’yı öldürmeyi başaramamasının sebebini soruyordu. Fatima’nın sırrında, onun bu başarısızlığının teknik bir izahı olup olmadığını soruyordu. Ağca sadece yaptığı işin teknik boyutuyla ilgilenmekteydi. Yaptığının ahlaki açıdan ne olduğu meselesiyle hiç ilgilenmemiştir”.

Ancak tüm bu açıklamaların aydınlığa kavuşturamadığı bir nokta var: Bu da, Papa’nın 1983’teki hapishane ziyareti esnasında, Fatima’nın Üçüncü Sırrı ile 1981’deki suikast olayı arasında Ağca’nın bir ilgi kurmayı nasıl başarmış olduğu meselesi. Zira Katolikler nezdinde bu iki olay arasında bir bağ bulunduğuna inandırıcılık kazandırılması, yıllardır özenle gizli tutulan Fatima’nın Üçüncü Sırrı’nın 2000 yılında Vatikan tarafından resmen açıklanmasıyla gerçekleşmişti.

Papa’nın talimatı ve Kardinal Ratzinger’in başında bulunduğu kurumun bir yorumu eşliğinde yayımlanan Fatima’nın Üçüncü Sırrı’ndaki ”ateşli silah darbesiyle düşen beyaz giysili piskopos” ibaresi, 1981’deki suikastin önceden haber verildiğinin göstergesi diye sunulmuştu.

1983’TEKİ GÖRÜŞMEYE İLİŞKİN AĞCA’NIN VERSİYONU

Öte yandan Ağca’nın iddialarına bakılırsa, Papa’yla 1983’teki görüşmede Fatima’nın Üçüncü Sırrı meselesi çok da geniş bir yer işgal etmemişti. Ağca, 1996’da İtalyanca olarak yayımlanan “La Mia Verita” (Benim Gerçeğim) adlı kitabında, anılan meseleyi şu cümlelerle özetliyor:

“Papa’ya sordum: ‘Fatima’nın Üçüncü Sırrı nedir?’. Papa hiçbir şey söylemiyor, bu gizemli sır konusunda susmayı yeğliyor. Bunun üzerine, ‘Fatima’nın Üçüncü Sırrı ne zaman açıklanacak?’ diye soruyorum. Papa, ‘Rahibe Lucia’nın ölümünden sonra’ diyor. ‘Neden onun ölümünden sonra?’ biçimindeki sorumu ise, ‘Zira Rahibe Lucia böyle istiyor’ diye yanıtlıyor. Konuşmamız da burada bitiyor”.

Ağca görüşme sonrasında Papa’nın sekreteri tarafından kendisine hediye edilen madalyayı ise şöyle betimliyor:

“Vatikan madalyasının bir yüzünde Hz. Meryem’in Fatima’da üç çoban çocuğa görünerek onlarla konuşması resmedilmiş. Tarih 13 Mayıs 1917. Diğer yüzünde ise Papa İkinci Jean Paul’ün resmi. Üstüne 13 Mayıs 1981 yazılmış”.

13 Mayıs 1981’de Ağca’nın kurşunlarından kurtulan Papa’nın neredeyse tam bir yıl sonra, 12 Mayıs 1982’de Portekiz’in Fatima kasabasını ziyareti sırasında bir başka suikast girişimiyle karşılaştığı da biliniyor.

İspanyol Katolik rahip Juan Fernandez Krohn’nun Papa’yı bıçaklama girişimi, son anda güvenlik güçlerinin müdahalesiyle önlenmişti. İtalya’da Ağca davasıyla da ilgilenmiş olan eski yargıçlardan Carlo Palermo, “Il Quarto Livello” (Dördüncü Düzey) adlı yapıtında, tarihlere ve Fatima’nın Üçüncü Sırrı’yla bağlantılardan hareketle uzun ve ayrıntılı bilgilere yer vererek, İkinci Jean Paul’e yönelik suikast girişimlerinin ardında, “bir varsayım olarak” Katoliklik bünyesindeki bazı karanlık güçlerin ve tarikatlerin bulunduğunun da ileri sürülebileceğini belirtiyor.

(aa)

Yorumlar kapatıldı.