İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fatih Altaylı :Kafanıza 82 kiloluk taş düşsün e mi! – Hürriyet

DEĞERLİ yazarlarımızdan Mehmet Barlas
dün Sabah’taki köşesinde altına imza atmaktan zerre
çekinmeyeceğim bir yazı kaleme almış.

Farklı seslere gösterilen tepkilerin, ülkenin gelişmesi
önünde engel olduğunu söylüyor.

Ve biraz da ucunu bana dokundurarak, ‘Zaten o Sabetaycıdır, zaten o
Nobel almak istiyor, zaten o zengin çocuğudur’
diyerek
herkesin kendi gibi düşünmeyenleri bir şekilde ‘karaladığını’
ima ediyor.

Yüzde yüz elli haklı.

Ben de Barlas gibi en aykırı düşüncelerin bile dile
getirilmesi ve konuşulmasından yanayım.

Ama bunun iyi niyetle, aydın tavrıyla yapılması şartıyla.

Aslında bu tartışmaların kaynağı benim Orhan Pamuk hakkındaki
yazım.

Ben Pamuk’u eleştirdim. Çünkü Pamuk bir
aydın tavrı sergilemedi.

Pamuk, tam da Barlas’ın eleştirdiğini yaptı.
Türklerden söz ederken, ‘Zaten onlar 1 milyon Ermeni’yi,
30 bin Kürt’ü öldürdüler’
dedi.

Benim tepemi attıran da bu.

‘Türkiye
tarihi ve geçmişiyle barışmalı. Türk Kürt 30 bin cana
mal olan yakın
geçmişteki olaylar da, Ermeni soykırımı olarak bilenen mesele de
bütün
boyutlarıyla ele alınmalı. Gerçek neyse, onunla
yüzleşmekten
kaçmamalıyız’
deseydi ‘aydın’ olurdu.

Ama o hakaret etti. Konuştuğu gazeteciye bile sanki Türkler
aşağılık yaratıklarmış gibi, ‘Bak sen de bir Türk gazeteci
gibi konuşuyorsun’
dedi.

Yetmedi. ‘Kimse söylemedi bari ben söyleyeyim’
diyerek 1 milyon 30 bin ölüden bahsetti.

Gerçek bir aydın, eğer 1 milyon 30 bin ölüden eminse
bundan ‘bari’ diye bahsetmez. ‘Kimse bahsetmese de ben
bahsetmeye mecburum’
diye bahseder.

Ama bu ülke ilginç.

Bazılarının ‘Bu filme gitmeyin’ deme hakkı var, benim ‘Böyle
demek doğru değil’
deme hakkım yok.

Pamuk’un Türkleri ‘aşağılama’ hakkı var. Benim ‘Sen
bizi aşağılayamazsın’
deme hakkım yok.

Ve bunu yapanların savunduğu şey ‘düşünce
özgürlüğü’.

Türkiye’de düşünce
özgürlüğünü savunanlar bile sadece kendi gibi
düşünenlerin düşünce
özgürlüğünü savunuyorlar.

Ne zavallı bir durum…

Yorumlar kapatıldı.