İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Tarih verilmeyebilir’ iddiası kafa karıştırdı

Avrupa Birliği (AB) Zirvesi’ne saatler kala Brüksel’de her saat Türkiye kararına ilişkin yeni iddialar ortaya atılıyor.

Bu iddialardan en önemlisi zirvede Türkiye ile müzakerelere başlanması için tarih zikredilmeyeceği ve tarih meselesinin komisyona havale edileceği yönünde. Bu senaryoya göre AB liderleri 2002 Kopenhag Zirvesi’nde aldıkları karara uygun olarak 6 Ekim tarihli komisyon raporunu göz önüne alıp “Türkiye ile müzakerelerin gecikmeksizin başlaması” yönünde bir karar alacak. Ancak kararda müzakerelerin ne zaman başlayacağı zikredilmeyecek. Bu karar ilerleme raporunu hazırlayan komisyona havale edilecek. Bu formülün özellikle Fransa’yı rahatlatmak için düşünüldüğü kaydediliyor. Fransa AB anayasası referandumundan Türkiye tartışmaları yüzünden ‘hayır’ çıkabileceğini ve müzakerelerin başlama tarihinin olabildiğince geç bir tarihe atılmasını istiyor.

Genel İşler Konseyi’nde AB Dışişleri Bakanları’nın Türkiye paragrafında mutabakata varamamış olmaları ve Fransa’nın tedirginliğinin bu senaryoyu daha da güçlendirdiği iddia ediliyor. Brüksel’deki uzmanlar böyle bir karar çıkması durumunda Ankara’nın endişelenmemesi gerektiğini savunuyor. 6 Ekim tarihli İlerleme Raporu’nun komisyon tarafından hazırlandığını vurgulayan kaynaklar, işin komisyona havale edilmesi durumunda müzakerelerin 2005 içinde kesinlikle başlayacağını savunuyor. Bu formülde ikinci bir konsey kararına da ihtiyaç duyulmayacak.

Zirve sonuç bildirisine girme ihtimali güçlenen daimi kısıtlamalara tepkiler de artıyor. Ankara’nın, zirve sonuçlarında imtiyazlı ortaklık ya da Fransa’nın aynı anlama gelen 3. yol formülü yer almaması için mücadele ederken daimi kısıtlamalarla ilgili mücadeleyi gevşettiği yorumları yapılıyor. Brüksel’deki uzmanlar, son taslakta kapsamının geliştirilebileceği hissettirilen ‘daimi kısıtlamaların’ daha da genişletebileceği uyarısı yapıyor. Hollanda’nın içeriğini basına sızdırmamaya özen gösterdiği yeni bir taslak üzerinde çalıştığına dikkat çeken kaynaklar, sonuç bildirisinde ‘daimi kısıtlamalar’ ve ‘derosgasyonların’ bulunması halinde bunun zaten imtiyazlı ortaklık anlamına geleceğini savunuyor.

Kaynaklar, İngiltere’nin ‘daimi kısıtlamaların Türkiye için uygulanacağı’ şeklindeki açık bir ifadeyi veto edebileceğine işaret ederek, ‘daimi kısıtlamaların uygulanabileceği ihtimali’ şeklindeki bir cümlede mutabakat sağlanabileceğini söylüyor. İlerleme Raporu’nun sahibi Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso da zirve sonuçlarının son taslağına itiraz etti. Son taslağın İlerleme Raporu’nun gerisine düştüğüne dikkat çeken Barroso, komisyonun serbest dolaşıma sadece büyük ekonomik dengesizlikler durumunda kısıtlama getirilebileceğini vurguladı. Bir komisyon yetkilisinin ise sonuçlara derogasyon kelimesinin girmesi durumunda müzakerelerin tam üyeliğe değil, imtiyazlı ortaklığa yol açacağı uyarısı haber ajanslarına yansıdı. Selçuk Gültaşlı, Brüksel

Yorumlar kapatıldı.