İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sürek avında domuzları Ermenistan´a kaçırdık

Vahap MUNYAR

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB), Emniyet Genel Müdürlüğü’ne helikopter bağışlama planı kafama takılmıştı: “Bu da arka bahçe değil mi?”

Soruyu sormamın nedeni, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun kurulması direkten dönen “İthalatçı Birlikleri”ne, “Birileri kendine yeni arka bahçeler yaratmak istiyor” sözleriyle karşı çıkmasıydı.

Hisarcıklıoğlu doğrudan söylemese de, politikacı ve bürokratların bu tür kurumlara başları sıkıştıkça harcama yaptırdıklarına dikkat çekmişti.

İlk bakışta TOBB’un Emniyet’e helikopter alması da benzeri bir işti. Üstelik bu helikopteri Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da kullanacağından söz edilmişti.

Hisarcıklıoğlu, TOBB’a “arka bahçe” muamelesinin söz konusu olmadığını belirtip, konuya şöyle yaklaştı: “Biz Emniyet’e daha önce 50 araç almışız. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün yapımı süren ‘Kapkaç ve Oto Hırsızlığı İzleme Merkezi’ için 2 trilyon lira katkı yaptık. İstanbul’un daha güvenli kent olması, turizme büyük katkı yapar. TOBB’un da bunu desteklemesi normaldir.”

Ardından laf lafı açtı, Hisarcıklıoğlu bir törende Başbakan Erdoğan’ın önünde anlattığı, fıkra gibi şu olayı aktardı:

Tarım Bakanlığı birara il müdürlüklerine ‘tüm zararlı hayvanları izleyip, bildirin’ talimatı verdi. Talimat üzerine illerden veriler gitmeye başladı.

Aradan birkaç yıl geçti. Bakanlık’tan il müdürlüklerine bir yazı daha gitti: “Bazı illerimizde yaban domuzu sayısının epey yükseldiği görülmüştür. Yaban domuzu sayısı 150’yi aşan illerimizde sürek avı başlatılsın. Avlanan yaban domuzlarının kuyruğu kesilip, bakanlığa gönderilsin.”

Bu yazı (T) iline yeni atanan Tarım Müdürü’nü telaşlandırdı. Çünkü, o ildeki yaban domuzu sayısı 149’u bulmuştu. Bildirimleri inceledi, yaban domuzu sayısının hep ekleme yapılarak “atmasyon” belirlendiğinin farkına vardı. “Nasıl olsa kimse farkına varmaz” diyerek, sayıyı 99’a düşürdü.

Bir yıl sonra bu ilimize yeni yazı gitti: “İlinizdeki yaban domuzu sayısının 99’a indiği görüldü. 50 yaban domuzunun akibetini bize bildirin.”

Tarım Müdürü telaşlandı, çözümü buldu: “Bizden izinsiz sürek avına çıkanlar olmuş, 50 kadar yaban domuzu bu sırada komşumuz (E) iline kaçmıştır.”

Tarım Bakanlığı işin peşini bırakmadı. Soruyu (E) iline yöneltti: “T ilinden sizin ilinize 50 kadar yaban domuzu geçtiği tarafımıza iletildi. Söz konusu domuzların akibetini bildirin.”

E ilinin Tarım Müdürü önce T’deki Tarım Müdürü’ne çıkıştı, sonra ortak çözümü bulup, topu üzerinden attı: “Evet, 50 yaban domuzu ilimiz sınırlarına girmiş, ancak sürek avı sonucu komşumuz E iline kaçmıştır.”

Tarım Bakanlığı yılmadı, oraya da aynı soruyu yöneltti. Yanıt da benzeri şekilde geldi: “Yaban domuzları bizden komşumuz K iline geçmiştir.”

Tarım Bakanlığı da K ilini hedef aldı. K’daki Tarım Müdürü çevredeki müdür arkadaşlarına danışıp, sonucu bildirdi: “Sözünü ettiğiniz 50 yaban domuzu ilimizdeki sürek avı sonucu Ermenistan’a kaçmıştır.”

Sonra? Hisarcıklıoğlu, “Sonrası meydanda” deyip ekledi:

“Bak, bürokrasi neler yaratıyor, nelerle uğraşıyor…”

Olay gerçek mi diye üsteledim, Hisarcıklıoğlu ısrar etti: “Aynen doğru…”

Yine de insanın inanası gelmiyor…

Yorumlar kapatıldı.