İstanbul Zeytinburnu’ndaki Surp Pırgiç Hastanesi’nde, Türkiye’nin ilk Ermeni müzesi kuruldu. Açılışı Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan Bedros Şirinyan Müzesi’nde, eski Ermeni patrik giysilerinden cerrahi aletlere, Marko Paşa imzalı tıp diplomasından hastaneyle ilgili dökümanlara dek birçok eşya ve belge bulunuyor.
Hastane Vakfı Başkanı Setrak Tokat, ‘Müze açılışını 17 Aralık öncesine yetiştirerek AB’ye Türkiye’yle ilgili birlik ve beraberlik mesajı vermeyi amaçladık’ diyor. n Ayda KAYAR
II. Mahmud’un fermanıyla, dönemin darphane müdürü Gazez Artin Amire Bezciyan’a verilen arazi üzerinde, 1834’te faaliyete geçen Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi, Türkiye’nin ilk Ermeni müzesine ev sahipliği yapıyor. Hastane Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Bedros Şirinyan tarafından, Yönetim Kurulu binasının ikinci katında düzenlenen müzede, tıbbi aletler ile ilaçların yanı sıra, fermanlar, fotoğraflar, vakıf defterleri ve aralarında antika saatlerin de yer aldığı çeşitli eşya bulunuyor.
17. ve 18. yüzyıldan kalma Kütahya çinileriyle, çini sobalar en ilgi çekici parçalar arasında. Hastanenin Osmanlı döneminden kalma arması ile II. Mahmud’un kuruluşa ilişkin fermanını da görmek mümkün. Müzede, eski patrik kispeleri de bulunuyor.
Parçaların bir bölümü geçmişte huzurevinde kalanlara ait. Çünkü hastane huzurevinin geleneklerine göre burada kalanlar, gelirken yanlarına en sevdikleri eşyalarını alabiliyorlar. İşte huzurevinin eski sakinlerinden kalan vazo, sandalye, daktilo ve duvar saatleri gibi birçok antik parça da sergileniyor.
Toplam 300 metrekare üzerine kurulu müzenin, modern bir müzecilik anlayışıyla düzenlenmesi halinde, 2 bin metrekareye yayılabileceğini belirten hastane yetkilileri, önümüzdeki yıllarda müzenin genişlemesinin zorunlu olduğuna dikkat çekiyorlar.
Hastane Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Setrak Tokat, cemaatin elinde bulunan çeşitli belge ve eşyalarla daha da genişleyeceklerini söylüyor. Müzeyi AB’nin Türkiye’ye müzakere tarihi vereceği 17 Aralık öncesine yetiştirerek, ülkedeki birlik ve beraberliği bir kez daha gözler önüne sermeyi amaçlamışlar.
Hastanenin bahçesinde tarihi bir eczane ve kilise bulunuyor. Portekiz’in başkenti Lizbon’daki çini ve elyazması koleksiyonuyla ünlü Gülbenkyan Müzesi’nin kurucularının aile mezarları da hastane bahçesinde yer alıyor.
Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nde yoğun bakım ile kalp ve koroner damar cerrahisi dışında her tür tedavi hizmeti veriliyor. Hastane, huzurevi ile birlikte toplam 600 yatak kapasiteli. Hayırseverlerin desteğiyle bugünlere gelen hastanede tedavi olanların yaklaşık yüzde 70’i Müslüman.
Müzenin ziyaret saatleri ve günleri yeni açıldığından dolayı henüz kesinleşmiş değil. Yetkililer önümüzdeki hafta içinde netleşeceğini söylüyorlar. Bu nedenle gitmeden önce telefon etmekte fayda var. Adres: Zakirbaşı Sokak. No: 32 Kazlıçeşme / İstanbul. Tel : (212) 582 50 50.
Hastanenin kuruluş efsanesi
Anlatılanlara göre, Osmanlı İmparatorluğu, o zamanki adı Ayastefanos olan Yeşilköy’e kadar gelen Ruslarla ateşkes anlaşması imzalanmak üzeredir. Ruslar, savaş tazminatı olarak yüklüce miktarda altın ister. II. Mahmud’un hazinesinde bu kadar altın yoktur. Darphane Müdürü Gazez Artin Amire Bezciyan, padişahla baş başa görüşüp bir ferman ister. Bu fermanla, zenginlerin altınlarını alıp külçe haline getirir. Çuvalların üstlerinde yüksek ayarlı altın vardır. Altlar ise bolca bakırla karıştırılmış, 11 ayar altın külçelerden oluşmaktadır. Anlaşma imzalanır, Rus general altınları alıp gider. Ruslar, ülkelerine döndüklerinde durum ortaya çıkar ama anlaşma imzalandığı için yapılacak bir şey yoktur.
II. Mahmud, darphane amirine ‘Dile benden ne dilersen’ der. Gazez Artin, ‘iki postluk’ yer ister. ‘Al postları koyduğun yer senindir’ yanıtını alır. Gazez Artin, postları ip kalınlığında keserek, şu anda Kazlıçeşme semtinde bulunan alanı çevreler ve bu topraklar onun olur. Daha sonra da araziyi, öncelikle fakirlerin tedavi edileceği hastane kurulmak üzere bağışlar.
Yorumlar kapatıldı.