İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Evrensel Patrik krizi

Serpil Yılmaz

Merkez sağda birlik “sorunu” gündememizde olmamakla birlikte, önceliğini de yitirmiyor.

Merkez sağın en uzun süre liderliğini yapmış 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel birleşmenin adresi olarak, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın adını andı.
Melih Meriç’in Habertürk’teki programı Basın Kulübü’nün pazar gecesi konuğu Ağar’dı. Kendisine sorular yönelttik…

Avrupa Birliği (AB) süreci ve “merkez sağ”, tartışmalarımızın odak noktalarını oluşturdu. Ağar’ın tüm soruları bağladığı iki nokta dikkatimi çekti; birincisi merkez sağın milli özelliği, ikincisi ise DYP’nin hücrelerine nüfuz eden tarım politikası…
Ağar’a Türkiye’de liderlik turunun bir “gereği” olarak, “Amerika’ya gidecek misiniz?” sorusu da yöneltildi.

Ağar, “Atlantik aşırı seyahate gitmiyorum. Yurt dışına hiç seyahat yapmayacağım. Yalnızca Türk cemaatlerinin toplantılarına katılırım. Mükellefiyetimiz Türk milletinedir. Tek icazet alınacak merci millettir” dedi.
Ağar’ın, bloklar arasındaki stratejilerin iç politikayı biçimlendirdiği bir dünyada, aldığı siyasi pozisyonun yorumunu yapmıyorum.

Ağar, Ankara’da Amerikan Büyükelçiği’nin verdiği davete, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un “ekümenik Patrik” (evrensel Patrik) sıfatıyla davet edilmesinin yarattığı kriz ile ilgili olarak, “Eski Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir (DYP Genel Başkan Yardımcısı) ve Şükrü Elekdağ’a (CHP Milletvekili), Amerika’da da yapılan bu davetlere katılıp katılmadıklarını sordum; onlar gitmemişler” bilgisini verdi.

Gazetemizin Washington Temsilcisi Yasemin Çongar ise dünkü yazısında bu konuya geniş yer ayırdı ve şu notu aktardı:

“Ekim 1997’de ABD’de toplam 14 kenti kapsayan bir ziyaret yapan Bartholomeos, her gittiği yerde olduğu gibi, Beyaz Saray’da dönemin First Lady’si Hillary Clinton tarafından onuruna verilen öğle yemeğinde, ABD Dışişleri’nde ve Yunanistan Büyükelçiliği’nde de “ekümenik Patrik” olarak ağırlanmıştı. O zamanki Büyükelçi Nüzhet Kandemir de bu davetlere katılmıştı.”

1979 – 1989 yılları arasında Türkiye’nin Washington Büyükelçisi olarak görev alan Elekdağ, bakın konu ile ilgili olarak neler diyor:

“İsmet İnönü, Lozan’da Patrikliği Türkiye’den çıkarmayı savundu. Bunun nedeni; Patriklik, İstiklal Savaşı sırasında, Türkiye’deki Osmanlı tebası Rumları, Yunan cephesinde çarpışmak için teşvik etmişti. Lozan zabıtlarında, “Patriklik İstanbul’da kalacak, uluslararası stratejisi olmayacak, başında Türk vatandaşı olacak, TC’nin Rum Ortodoks tebasının dini vecibelerini yerine getirmek için çalışacak” ifadeleri yer aldı. Dışişleri Müsteşarı olarak, bu konuda talimat vermiş biri olarak “ekümenik Patrik” sıfatıyla bir davet alsaydım, katılmazdım, hiçbir büyükelçimiz de katılmaz.”

Kandemir dün KKTC’de bulunduğu için kendisi ile görüşemedim. Benim merak ettiğim, Türkiye’nin yurtiçinde veya dışında “ekümeniklik” iddiası karşısında bir tavır bütünlüğü içinde olup olmadığı…

Yorumlar kapatıldı.