İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Cem Özdemir’in anlamlı mektubu

Özdemir İnce

Alman Yeşiller Partisi’ni Avrupa Birliği’nde temsil eden Milletvekili Cem Özdemir, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök eliyle bir mektup göndermiş. 26.11.2004 tarihli bu mektubu olduğu gibi yayınlıyorum.

*

[Sayın Ertuğrul Özkök,

Bu akşam yapmış olduğumuz telefon görüşmemizde de belirtmiş olduğum gibi, Sayın Özdemir İnce’nin 26.10.2004 tarihli ‘Evet, AB müzakereleri kanlı geçecek’ başlıklı Hürriyet’teki köşe yazısında iddia ettikleri salt ve yalın gerçekler ile bağdaşmamaktadır.

Parti çalışma arkadaşım Sayın Joost Lagendijk’in (Sayın İnce’nin yazısından alıntı yapıyorum) ‘PKK ile diyalog kurmayı Türkiye’nin AB’ye girmesi için zorunlu görüyordu’ ifadesi tamamıyla yanlıştır. Sayın Joost Lagendijk’in PKK ile görüşülmesi şeklinde herhangi bir demeci olmamıştır.

Ayrıyeten şahsıma Sayın İnce tarafından yöneltilen ‘Cem Özdemir, Ermenilerden ‘soykırım’ dolayısıyla özür diliyordu’ iddiası da hiçbir suretle gerçekler ile bağdaşmamaktadır. Ben asla Ermenilerden soykırım nedeniyle ‘özür’ dilemedim.

Her türlü eleştiriye açık olmakla beraber, şahsıma yapılan bu eleştirinin yapıcı ve gerçekler ile ilintili olması gerekliliği ve mecburiyetine dikkatinizi çekmek istiyorum.

Bu reaksiyon ve tepkiler şunu gösteriyor ki, sadece Avrupa kamuoyundaki bazı şahıs ve kuruluşlar değil, aynı zamanda Türkiye’deki bazı şahıs ve kuruluşlar da, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne yakınlaşmasını ve bu süreçte hızlı bir şekilde ilerlemesini maalesef içlerine sindiremiyorlar. Saygılarımla.

Cem Özdemir

Avrupa Parlamentosu Üyesi]

*

Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir’in mektubunu okudunuz. Bence bu mektup, tarih önünde, benim haklı olmamdan çok daha önemlidir. Kendisi ‘Ben böyle bir şey demedim!’ dediğine göre, ben de yazımdaki iddiayı geri çekiyorum. Mektubu beni öylesine duygulandırdı ki, böyle bir şey istemediği halde, kendisinden özür bile diliyorum.

Ancak, arşivinde bulunması gereken 16 Nisan 2001 tarihli ve ‘Cem Özdemir’e İtiraz’ başlıklı yazımı bir kez daha okumasını rica edeceğim. Bu konuda bu kadar!

*

Evet, Cem Özdemir’in mektubu neden duygulandırdı beni, ne yazıyor Cem Özdemir? ‘Ben asla Ermenilerden soykırım nedeniyle ‘özür’ dilemedim’ diyor.

Bu cümlenin anlamını amatör bir dilbilimci olarak çözümleyeceğim:

Cem Özdemir, 1915 Ermeni isyanı dolayısıyla bugünkü Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesinde meydana gelen olaylar için Ermeni muhibbi çevrelerin kullandığı ‘soykırım’ deyimini kabul etmemektedir ve bu konuda kimseden özür dilememiştir. Bu ifade, gelecekte, Cem Özdemir’in özel ve resmi hayatındaki bütün konuşma ve davranışlarını etkileyip yönlendirecektir. Çünkü gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök aracılığıyla gönderdiği ve bu sütunda okuduğunuz mektubu ile artık bu görüşe angaje olmuştur; 1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak tanımlanamayacağını doğrulamaktadır. Kendisini kutlarım!

*

Cem Özdemir’in meslektaşı Joost Lagendijk için (adına) yaptığı itirazı da kabul ediyorum, ayrıca Bay Lagendijk’tan gıyabi özür de diliyorum. Ancak mektup Bay Lagendijk’in kaleminden çıkmadığı için kendisinin herhangi bir angajmana girmediğini de kabul etmek gerekir. Siyasette, vekalet ve kefalet yöntemi benim için geçerli değildir. Sonuç olarak, bir gün Türkiye-AB görüşmeleri başladığı zaman, Joost Lagendijk’in ne yaptığını, kimden yana olduğunu hep birlikte göreceğiz.

*

Ancak Milletvekili Cem Özdemir’in kendisi ile Avrupa Birliği’ni özdeşleştirmesini tuhaf karşıladığımı da belirtmek zorundayım. Kendisi öyle vehim içinde olsa bile Cem Özdemir’i eleştirmek Avrupa Birliği’ne karşı olmak anlamına gelmez! Zaten böyle bir yorum feci bir alçakgönüllük kazası olurdu. Aksi halde, AB’yi her eleştirmemizde Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir’e hesap vermek gibi bir komik durumla karşı karşıya kalırdık!

Yorumlar kapatıldı.