Ermenistan Hükümeti’nin, daha önceki yıllarda olduğu gibi sözde soykırımla ilgili ödenek maddesine, 2005 yılı bütçe tasarısında yer vermemesi gündeme damgasını vurmuş durumda.
Ermenistan’ın geçmiş yıllardaki tutumu dikkate alındığında, konuyu Türkiye açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirmek mümkün.
Ancak, Koçaryan’ın sağlıksız politikaları ile ekonomisi giderek bozulan Ermenistan’da, halkın açlık sınırında yaşadığı, işsizliğin had safhaya ulaştığı, insanların ülkelerinden büyük bir hızla başka ülkelere göçettiği bilinirken, soykırım iddiaları için ayıracak ödenek mi kalmamıştır, yoksa Ermenistan gerçekten de barışçı bir yaklaşım içine mi girmiştir, bunu zaman gösterecektir.
Parlamentoya gönderilen 2005 bütçe tasarısında şöyle bir ifade bulunmaktadır, “Türkiye’ye Osmanlı döneminde işlenmiş Ermeni soykırımını kabullendirmek, “ilk öncelikli” dış politika hedefi değildir.”
Yani, “Ermeni soykırımını kabullendirmek Ermenistan’ın ilk önecelikli hedefi değildir. Ama dış politika hedeflerinden de çıkarılmamıştır.” denmek mi istenmektedir. Zira 2005 yılında, sözde soykırımın 90. yıldönümü anmaları için Ermenistan’ın ve diasporanın yaptığı organizasyon hazırlıkları dikkate alınınca Ermenistan’ın açıklamaları pek de inandırıcı gelmemektedir.
Ayrıca, dünya çapındaki Ermeni lobilerinin de sözde soykırım konusundaki politikaların ne olduğu, daha doğrusu diasporanın da bu konuda Ermenistan ile aynı çizgide olup olmadığı önem arz eden bir diğer husustur. Bir başka deyişle, Ermenistan bütçesinde soykırıma ödenek ayırmayacaktır ama, diaspora Ermenistan’a bu konudaki maddi desteğini vermeye devam edecek midir?
Öte yandan Ermenistan tarafından atılan bu “dostane” adımın AB’ye üyelik için Türkiye’ye tarih verilmesi beklenen 17 Aralık görüşmelerinin öncesinde yapılmış olması dikkat çekicidir. Çünkü Avrupa Parlamentosu’nun hazırlamış olduğu Türkiye raporunda, “Türkiye’nin Ermenistan ile masaya oturması ve iki ülke arasındaki sınır kapısının açılması” yolundaki tavsiyeler ve bu konuda Ermeni diasporasının faaliyetleri göz önüne alındığında, Ermenistan’dan atılan bu “iyi niyet adımı” nın, Türkiye’den taviz koparmaya yönelik bir politikanın ürünü olduğunu hissettiriyor. Ancak Ermenistan’ın kendisini en iyi tanıyan ülke olarak Türkiye’yi ikna etmesi ve samimiyetini kanıtlaması gerekiyor.
Her şeye rağmen Koçaryan’ın sözde soykırım konusunda geri adım atması, ileriki dönemlerde iki ülke ilişkilerinde yumuşamaya vesile olabilecek niteliktedir.
Ancak herkesin bildiği gibi Türkiye ve Ermenistan arasındaki sorunlar sadece soykırım iddialarından kaynaklanmamaktadır. Gerçek bir komşuluk ilişkisinin kurulabilmesi, başka koşulların yerine getirilmesi ile de bağlantılıdır. Öncelikle Erivan yönetimi anayasasında yapacağı değişikliklerle Türkiye topraklarında hak iddia etmeyi ve Yukarı Karabağ’daki işgal ettiği topraklardan çekilmeyi de benimseyen bir politika izlemek zorundadır.
Öte yandan Ermenistan, Türkiye’yi sınır kapılarını kapatması ve doğal olarak komşuluk ilişkilerinin kurulamaması ile de suçlamaktan vazgeçmelidir. Zira, Türkiye ve Ermenistan arasında ilşkilerin bir temele oturamamasının, sınır kapılarının kapalı olması ile bir ilgisi yoktur. Çünkü bu bir neden değil sonuçtur. Yani, sınırların kapalı olması, Ermenistan’ın sözde soykırım propagandasından vazgeçmemesi Türkiye’nin toprak bütünlüğünü gerek söylemleriyle, gerekse ayasasında yer alan maddelerle tanımaması ve Azerbaycan topraklarının bir bölümünü işgali ile gelişen bir konudur.
Şöyle ki, Ermenistan Bağımsızlık Bildirisi’nin 11. maddesinde, Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesi için, “Batı Ermenistan” ifadesi ile Ermenistan’ın yayılmacı politikası net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Ermenistan anayasasının 13. maddesinin 2. paragrafında ise, Devlet Arması’nda Ağrı Dağı’nın bulunduğu hususu belirtilmektedir ki, bu da Türkiye topraklarındaki bir dağı bayrağına koyarak, o ülke toprakları üzerinde hak iddia etmenin simgesel bir ifadesini oluşturmaktadır.
Netice olarak, iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesini, “laf değil, uygulamalar” belirleyecektir.
Dr.Kenan Kınacı
ABHaber 02.12.2004 Ankara
Yorumlar kapatıldı.