İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Zeytinburnu Surp Pirgiç saat 13.00

Ertuğrul ÖZKÖK

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın pazar günkü programında dikkatimi çeken bir madde var.

Erdoğan, saat 13.00’te Zeytinburnu’nda bir müzenin açılışını yapacak.

Ancak bu öyle sıradan bir müze değil.

Bir Ermeni müzesi.

ERMENİ MÜZESİ

Dün bu konuyu biraz araştırdım.

Başbakan’ın açacağı müze, bir Ermeni hastanesine ait.

Tam adı, ‘Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi’.

Hastane 1832 yılında Sultan İkinci Mahmud’un fermanı ile kurulmuş.

O zamandan beri de kesintisiz hizmet veriyormuş.

Yani geçmişte yaşanan kötü olaylar bu hastanenin hizmetinde kesikliğe yol açmamış.

Hastane Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Vakfı tarafından yönetiliyor.

Vakfın Başkanı Setrak Tokat’tan bazı bilgiler aldım.

Hastanenin adı Ermeni, ama hizmet verdiği hastaların yüzde 70’i Müslümanmış.

600 yatağı var.

İçinde yaşlılar için bir huzurevi de bulunuyormuş.

Bir bölümü müze olarak düzenlenmiş.

Burada hastanenin tarihine tanıklık edecek birçok belge ve eşya sergilenecekmiş.

Başbakan’ın adında ‘Ermeni’ kelimesi yazan bir müzeyi açması, bu olayı basit bir açılıştan öteye taşıyor.

Sonunda bütün bunlar hepimizin ortak mirası.

Türkiye’de görev yapan özellikle Batılı gazetecilerin pazar günkü bu açılışı izlemelerini çok isterdim.

Diyorum ki, keşke bu açılışa hem Ermenistan’dan, hem de Ermeni diasporasından bazı insanlar da davet edilseydi.

TARTIŞMA

Geçenlerde Hürriyet’te bir Ermeni vatandaşımızın Doğu’da yaptığı yatırımı manşete taşımıştık.

Tesisin açılışını yine Başbakan yapmıştı.

Umarım bu güzel adımlar, Ermeni diasporasının da dikkatini çeker.

Dünkü Hürriyet’te ilginç bir haber vardı.

Aralarında Etyen Mahçupyan ve Hırat Dink’in bulunduğu bazı aydınlar, ‘Liberation’ gazetesinin Marsilya’da düzenlediği toplantıya katılmışlar.

DİASPORA PSİKOLOJİSİ

Orada Fransa’da yaşayan Ermeni diasporasının bazı üyeleriyle aralarında tartışma çıkmış.

Etyen Mahçupyan, ‘Siz çözüm değil, intikam istiyorsunuz. Bizim Türkiye’de yaşamamız sizi rahatsız ediyor’ demiş.

Diaspora Ermenilerinin Türkiye’nin AB’ye girişine karşı çıkmasının, hem Ermenistan’ın hem de Türkiye Emenilerinin aleyhine olduğunu söylemişler.

Bütün bunlar dünyanın çok ciddi bir ‘diaspora psikolojisi’ sorunu ile karşı karşıya bulunduğunu gösteriyor.

Bu katı duruş, sadece diaspora Ermenileri için geçerli değil.

Almanya’daki dinci Türkler de Türkiye’dekilerden daha fanatikler.

Türkiye’de artık kaybolmaya yüz tutmuş bazı sol radikal grupların dışardaki uzantıları aynı katılığı sürdürüyorlar.

Amerika’daki bazı Yunanlıların Türkiye aleyhtarlığı, Yunanistan’daki Yunanlıları geride bıraktı.

İşte bütün bunlara bakınca içimden şu ses geliyor:

‘Keşke Türkiye’de yaşayan Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin sayısı çok daha fazla olsaydı.’

İlk fırsatta Başbakan’ın pazar günü açacağı o hastaneyi ve müzesini görmeğe gideceğim.

Türkler ve Ermeniler tarihte birlikte çok güzel dönemler yaşadılar.

Ama çok acı hatıraları da var.

ORTAK MİRAS

Hiç kuşkusuz Ermenilerin hatıraları bizimkilerden çok daha acıdır.

Ama ne yazık ki tarih böyle.

Benim ailemin de çok güzel ve çok acı Bulgaristan hatıraları var.

Ama unutmayalım ki müzeler dolusu ortak mirasımız da var.

Hem de çok zengin bir ortak miras…

Yorumlar kapatıldı.