İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Tehciri meselesi

Mustafa Necati Ozfatura

Ağustos 1914 tarihinde İttihat Terakki Partisinin, Alman taraftarlıklarıyla meşhur ileri gelenlerinden bazılarının maceracı tavrıyla Almanya ile ittifak anlaşması imzalandı. Kaldı ki İttihat Terakki’nin tahttan devirdiği Sultan Abdülhamid Han, Birinci Dünya Savaşının yaklaştığını görüyor ve tarafsız politika ile savaş sonrası kaybedilen bazı yerlerin yeniden Osmanlıya katılacağını umut ediyordu. Abdülhamid Han’ın herkesten gizlediği bu niyetini sezen Almanya ve İngiltere birbiriyle düşman oldukları halde, Abdülhamid Han’ın devrilmesinde anlaştılar ve bu işi İttihat Terakki ileri gelenlerine devrettiler. 31 Ekim 1914 tarihinde İttihat Terakki ileri gelenlerinden birkaçının emr-i vakisi ile Osmanlı Devleti Almanya’nın yanında fiilen savaşa katıldı. Ermeniler Muş, Urfa, Zeytun ve daha nice yerlerde isyan çıkardı. Ermeni asıllı bazı Osmanlı askerleri firar ederek Rus ordusuna katıldı. 1914 Sarıkamış hezimetinden sonra bazı Ermeniler, Ermeni çetecilere yardım ederek, Osmanlı Ordusunun ricat (geri çekilme) yollarını kesiyorlardı. Tehcirden önce Van’da Ermeniler isyan etti. Bu isyanı McCarthy, eserinin 189. sayfasında (Görgü şahidi olarak) şu şekilde nakleder, “Van’da Müslüman olan herkes yok edildi. Üç antik bina dışında, bütün camiler yakılıp yerle bir edildi. Şehrin Müslüman kesimi tamamen tahrip edildi. Ermenilerin eylemi ve Osmanlılarla Ermenilerin çatışması bittiğinde, Van antik bir harabeye dönmüştü.” Tehcirin sebebi yalnız bu değil, buna benzer çok sayıda hadiseler idi.

24 Nisan nedir?

Her sene Türkiye dışındaki Ermeni sempatizanlarının gündeme getirdiği 24 Nisan’ın mahiyeti şudur: 24 Nisan 1915 tarihinde Hınçak, Taşnak ve diğer Ermeni komitacılarından 235 kişi tevkif edildi. Osmanlı güvenlik tedbiri olarak Mayıs 1915-24 Ekim 1916 arasında 702 bin 400 Ermeni’yi tehcir ettirdi. O tarihte sürgünde kurulan Ermeni hükümetinin Fransa Dışişleri Bakanlığına gönderdiği raporda, tehcire 700 bin Ermeni’nin tabi olduğu bildirilmiş idi. 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesinden sonra Tevfik Paşa kabinesinde: (Danimarka-İspanya-Hollanda-İsviçre) her birinden 2 bağımsız hukukçu ve Osmanlı temsilcileri ile bir heyet, sözde Ermeni soykırımını incelemek üzere kuruldu. İngiliz istihbaratı, Arnold Tonybee’nin hazırladığı “Mavi kitap” yalanı ortaya çıkar endişesi ile bu komisyona mani oldu. Ve gerçekler ortaya çıkmadı. Damat Ferit Paşa 144 kişiyi yargıladı ve hatta bir kaymakam idam edildi. Ama soykırım yalanı ortaya çıktı. İngilizler 144 kişiyi Malta Adası’na sürdü ve yargıladı. Ama soykırım ispatlanamadı. İngilizler İstanbul işgalinde Divan-ı Harb kurdular. Ancak soykırımı ispat edemediler.

1.5 milyon yalanı!

Osmanlı dışındaki fanatik Ermeniler ilk önce 3 milyon Ermeni’nin katledildiği yalanını yaydılar. Sonra bunu 2.5 milyonu, 2 milyona düşürdüler. Ve en son 1.5 milyon üzerinde karar kıldılar. Osmanlı arşivlerine göre Osmanlı Devleti içinde Ermeni sayısı zaten 1 milyon 300 bindir. Nitekim Osmanlı Meclisinde her 100 bin kişiye 1 mebus düşer hesabıyla 13 Ermeni mebus bulunuyordu. Venedik’te bulunan Ermeniler bir harita neşretmişlerdi. Bu haritaya göre Osmanlı Devletinde 1 milyon 400 bin Ermeni olduğu ve bunun 1 milyon 200 bini Osmanlının Asya bölümünde gösteriliyordu. Van’daki Fransız Konsolosu kendi hükümetine 1915 yılında (tehcirden önce) Osmanlı Devletindeki Ermeni sayısının 1 milyon 15 bin olduğunu rapor etmişti.

Tehcir esnasında yolda salgın hastalık, yorgunluk gibi çeşitli sebeplerle ölenler olmuştur. Ama soykırımda 1.5 milyon Ermeninin öldüğü Batı ülkelerinde yaşayan fanatik Ermenilerin ve Türk ve İslam düşmanı İngilizlerin yalanıdır. Arnold Toynbee hayatında bir defa olsun Anadolu ve İstanbul’a gelmediği halde “Mavi Kitap”ı görgü şahidi gibi yazmıştır. Bugün Hıristiyan Batı’nın açtığı “Haçlı Seferi”nin mimarı Arnold Toynbee’dir.

…..

Not: Porf. Justin McCarthy “Death and Exile The Ethnic Cleansining of Ottoman Muslims” (Ölüm ve Sürgün Osmanlı Müslümanlarının Etnik Olarak Temizlenmesi) bu kitapta soykırıma Müslümanların maruz kaldığı belgelere dayanarak yazılıdır.

Yorumlar kapatıldı.