Güler Kömürcü
İnsanda bir defa örtü kaldırma merakı olmaya görsün, örtüler en olmadık yerde geçit töreni yapıyor, anlatayım;
Perşembe günü ‘kendime 4 günlük tatil ödülü’ verip Fransa sahiline ‘Nice’e uçtum, limanın dar sokakları derken, Cannes’a da geçmeye karar verdim. Bu kadar tesadüf birçoğunuz için ‘zorlama’ sayılabilir ama tesadüf işte (!) öğrendim ki Kemal DERVİŞ de CANNES’a gelmek üzere, meğer Cumartesi-Pazar Cannes’da İsrail’in Hebrew Univercity’nin düzenlediği ‘İSLAM ve BATI’ konulu konferansta ‘İSLAM’ adına konuşma yapacakmış! Kemal DERVİŞ’in zirvede ‘İslam adına ne söyleyeceğini dinlemeye karar verdim. Gelgelelim DERVİŞ’in de bendeniz belalısının Cannes’da olduğu içine doğmuş olmalı ki (!) son anda, İslam adına konuşmaktan vazgeçip, toplantıya katılmadı. Zirvede kimler yoktu ki, MOSSAD’ın eski başkanından tutun da Washington’ın aşinası Richard PERLE’a kadar herkes oradaydı.
Evet, Cannes sahillerinde Derviş’i bulamadım ama… Cote D’Azur’da aldığım daha ‘ilginç’ notlarım var sevgili okur; Cannes’daki ‘İslam ve BATI’ konulu zirveye katılan Alexis GOVCİYAN ve SAMSON Özararat ile uzun bir sohbet yaptık. Şahısları tanıtmaya geçmeden, karışık gündemde gözden kaçan bir kritik gelişmeyi:
Ermenistan’la sorunlu ilişkilerde tarihi bir adım atıldı. Önceki günkü haberlere bakalım;
‘ERMENİSTAN’ın ılımlı Başkanı Petrosyan’dan sonra yıllarca ülkeyi yöneten, milliyetçi Taşnak Partisi’yle dünyadaki Ermeni dernek ve lobileriyle yakın ilişkisi bulunan Robert Koçaryan, önceki gün Türkiye istikametinde ilk olumlu adımı attı. Ermenistan hükümetinin Parlamento’ya gönderdiği 2005 bütçe tasarısında daha önceki yıllarda bulunan soykırımla ilgili ödenek maddesi yer almadı; ‘Türkiye’ye Osmanlı döneminde işlenmiş Ermeni soykırımını kabullendirmek hükümetin ilk öncelikli dış politika hedefi değildir. Öncelikli olan Türkiye ile ilişkilerin düzenlenmesidir’ denildi. Bundan birkaç hafta önce de Ermenistan yönetimi, ‘Soykırımın Ankara tarafından tanınması Türkiye ile ilişkilerin normalleştirilmesi için bizim önkoşulumuz değildir’ demişti.
Ermenistan hükümeti 2005 bütçesinde sözde soykırım propagandasına * tek kelimelik yer dahi vermezken* dünya çapında faaliyet yürüten Ermeni lobileri mesela Fransa’da daha radikal davranıyorlar daha doğrusu davranıyorlardı, tam bu noktada Fransa’daki Ermeni lobilerinde duralım.
Fransa’nın sıcak esintili Akdeniz sahillerinde uzun bir sohbet yaptığım Alexis GOVCİYAN Fransa’daki Ermeni Lobisi’nin Başkanı’dır (Bay Alexis ya da diğer adıyla Kevork GOVCİYAN aslında İstanbul Taksim doğumlu, 18 yaşına kadar İstanbul’da yaşamış-okumuş Ermeni vatandaşlarımızdan-mış-) GOVCİYAN Fransa’da 24 Nisan (malum iddiaların) yasallaşmasını sağlayanların da başında yeralmıştı. Gelgelelim hafta sonu Govciyan’ın satıralarında, Erivan’ın üst paragrafta okuduğunuz son ılımlı politikalarıyla paralellik vardı.
Bay GOVCİYAN’la sohbetimizde yanımızdaki diğer isim olan SAMSON ÖZARARAT, MHP (rahmetli) eski lideri Alparslan TÜRKEŞ’in yürüttüğü- 1990’lı yılların başındaki Ermenistan-Türkiye arasındaki sorun giderici amaçlı görüşmelerde bulunmuş, TÜRKEŞ’le beraber ter dökmüştü. Samson bey, uzun süre Devlet Planlama Teşkilatı ve de özel sektörde SABANCI Grubu’nda tepe yöneticilik yapmış ilgili çevrelerin yakından tanıdığı bir isim… Samson ÖZARARAT, Türkeş’in ‘soykırım iddialarını -aşıp-iki ülke arasında ticaret işbirliği oluşturulmasını’ canı gönülden destekliyor, Türkiye’nin Ermenistan’la diplomatik ilişki başlatmasını diliyor. Ve tam bu noktada Bay GOVCIYAN da yarına dair reel politik adına, ÖZARARAT’ın dileklerine eşlik ettiğini belirtip, hatta, Türkiye’de sivil toplum örgütlerinin organize edeceği çeşitli paneller-sohbetlerde olumlu işaretlerin devamı için katılımcı olmaya hazır olduğunu da belirtiyor.
Dönüşte malum konulara dair görüşünü sorduğum Ankara’daki konunun bir ‘uzman’ın belirttiği gibi, olumlu işaretleri beklemeye devam ediyoruz. Peki bu arada, TÜRKEŞ’in bir tarihte gerçekleştirdiği yapılanma bugünün şartlarına göre- neden güncellenip-yeni aktörlerle oluşturulmuyor? Belki de 17 Aralık’tan sonra!
Yorumlar kapatıldı.