İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Şahin: Yeni yasa vakıflar arasında ayrımı kaldırıyor

Murat Yetkin

Başbakan Yardımcısı Şahin tüm vakıfların tek yasaya bağlı olacağını söyledi

Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, hükümetin son şeklini verme aşamasında olduğu yasanın, vakıflar arasındaki bütün ayrımları oradan kaldıracağını ve hepsini bir kanun ile bir yönetmeliğe tabi kılacağını söyledi. Şahin, böylelikle hem yurtiçinde, hem de yurtdışında tartışma konusu olan gayrimüslim vakıfların mal edinmesi ve benzeri sorunları da çözmeyi amaçladıklarını belirtti.

AB uyum süreci tartışmalarına da konu olan vakıflara yönelik uygulamalarda görülen eşitsizliğin nedenlerinden biri, Şahin’e göre, mevzuattan kaynaklanan sorunlar. Şahin, vakıfların halen 49 değişik mevzuata göre (10 yasa, 6 tüzük, 27 yönetmelik ve 6 tebliğ) ve dört ayrı kategoride yönetilmeye çalışıldığının altını çiziyor. Vakıflar arası ayrımın kaldırılacağını açıklarken, tamamının tek yasa ve tek yönetmeliğe bağlanacağını vurgulaması bu yüzden.

Türkiye’de halen 44 bin 845 kayıtlı vakıf var.

Bunlardan 39 bin 850’si, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen ve temsil edilen ‘Mazbut’ (zapta alınmış) vakıflar ve ağırlığı bu kategori oluşturuyor. Onu Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş 4 bin 530 ‘Yeni’ vakıf izliyor. 743 sayılı ‘Türk Kanunu Medenisi’ yürürlüğe girmeden önce kurulmuş ve yönetimleri vakfedenlerin soyundan

gelenlere şart edilmiş vakıflara ‘Mülhak’ deniyor ve sayıları 303. Bir adet esnaf vakfı var. 161 adet de, ‘cemaat’ vakfı, ki 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzelkişilik kazanmış, Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere ait vakıflar bunlar.

Cemaat vakıflarının dökümü ise şöyle: 75 Rum, 52 Ermeni, 18 Yahudi, 9 Süryani, 3 Keldani, 2 Bulgar, 1 Gürcü ve 1 Maroni. Hayır kurumu niteliğinde olup, 1936’daki uygulamayla vakıf statüsünü kabul etmek zorunda kalan bu kuruluşların idaresinden mülk edinmesine dek karşılaştığı sorunlar düzenlemelerin önemli bölümünü oluşturuyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Şahin’e verilen bir brifingle anlatılan yasa taslağına göre, vakıf sisteminin yeniden yapılanmasında, cemaat vakıfları yararına önerilenler şunlar:

– Bütün vakıflarla birlikte, cemaat vakıflarına da şube, temsilcilik ve irtibat bürosu açma hakkı getirilecek (Madde 4).

– Yasa ve yönetmeliğe uymayan vakıf yöneticilerine idari para cezası öngörülüyor. İki kez para cezası alan yönetici, mahkeme kararıyla görevden alınabilecek (Madde 10). Mevcut uygulamada cemaat vakfı yöneticileri idari kararla görevden alınabiliyor.

– Vakıfların mal edinebilmeleri için Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden izin alma zorunluluğu kaldırılacak (Madde 11).

– Hayrat niteliğini yitiren, işe yaramaz hale gelen taşınmazlar, Bakanlar Kurulu yerine, Vakıflar Meclisi kararı ile devredilebilecek (Madde 12). Geçici 12’nci maddede öngörülen bir değişiklikle de, cemaat vakıflarının tasarrufu altında bulunan, ancak mal edinilemeyen taşınmazlar, Hazine’nin mülkiyetine geçmiş olsa da, Vakıf adına tescil edilecek.

– Vakıf şartlarının yerine getirilmesi imkânı kalmamışsa, cemaat vakıflarının mazbut sayılması verine günün şartlarına uygun hale getirilmesi ve yaşatılması için destek verilecek (Madde 14).

– Vakıf, hiçbir makam ve merciden izin almadan uluslararası işbirliği yapabilecek, birim açabilecek, uluslararası kuruluşlara üye olabilecek (Madde 24).

– Tüm vakıflar işletme ve şirket kurabilecek, kurulmuş olanlara katılabilecek (Madde 25).

– Vakıfların, paralarını Vakıflar Bankası ya da bir devlet bankasında tutma zorunluluğu kaldırılacak, muhasebe sistemi tekleştirilecek (Madde 31).

– Vakıfların denetiminde Vakıflar Genel Müdürlüğü tek yetkili olmaktan çıkacak. İç denetim ve bağımsız denetim imkânı getirilecek (Madde 33).

– Vakıflar Meclisi, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün üyeleri atamayla gelen bir organı olmaktan çıkarılacak. Meclisin, genel müdürlükten, mazbut vakıfları temsilen 8, başbakanlığın atayacağı 5, yeni vakıflardan 6 ve mülhak ile cemaat vakıflarından 21 olmak üzere 40 üyeden oluşması, ağırlığın sivil topluma geçmesi öngörülüyor (Madde 76).

– Ortak kültür mirası sayılan eski eserlerin onarım ve yaşatılması amacıyla yapılan harcama, bağış, yardım ve sponsorluk harcamalarının tamamı vergi matrahından düşülebilecek. Vakıflara bağışlanan taşınır ve taşınmazlar, veraset ve intikal vergilerinden muaf tutulacak (Madde 83, yeni madde).

Taslak, halen Dışişleri Bakanlığı, AB Genel Sekreterliği, 3’üncü Sektör Vakfı ve belli başlı sivil toplum örgütlerinin incelemesine açılmış durumda. Başbakanlık, gelen tepki ve önerilere göre taslağı gözden geçirerek Meclis yolunu açmayı planlıyor. Yanıtların çabuk gelmesi ve işlenmesiyle, 17 Aralık AB zirvesinden önce gündeme gelmesi de mümkün.

Dün bu konu üzerinde çalışırken, ‘Yeni yasa ile örneğin Nakşibendi Vakfı diye bir vakıf da kurulabilir mi?’ diye bir soruyla karşılaştım. Yasa taslağında bunu doğrudan engelleyen hüküm yok. Ancak Vakıf Kuruluş Senedi, bütün yasal kuruluşlar gibi Anayasa hükümlerine tabi ve laiklik ilkesi, birlik ve bütünlük ilkesi vakıflar için de geçerli. Aldığım yanıt bu.

Yorumlar kapatıldı.