Zeynep Gürcanlı
Fener Rum Patriği Bartholomeos, geçen hafta ‘Avrupa Birliği, Ruhban okulunun açılmasını sağlayacak’ sözleriyle gündeme geldi.
Daha sonra, Patrik’in bu sözleri sarfetmediği anlaşıldı.
Ancak şunu da söylemek gerekli;
Patrik söylese de, söylemese de bu bir gerçek;
Avrupa Birliği, Türkiye’ye hem Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, hem de Türkiye’deki gayrı müslümlerin mal-mülk edinme haklarının iyileştirilmesi için baskı yapıyor.
AB Komisyonu’nun hazırlayacağı ve Türkiye’nin Aralık ayında müzakere tarihi alıp alamamasını belirleyecek olan ilerleme raporunda, bu konular kesinlikle Türkiye’nin hanesine koyulan birer ‘eksi’ ibaresi ile yer alacaklar.
Türkiye, Fener Rum Patrikhanesi, azınlık vakıfları gibi konularla uğraşadursun, hristiyan aleminde çok önemli gelişmeler yaşanıyor:
Hristiyanlığın ‘düşman kardeşleri’ katolikler ve ortodokslar, yakınlaşmak yolunda çok önemli adımlar atıyorlar.
Katolik dünyanın temsilcisi Vatikan’ın bu yönde attığı ilk adım, Ortodoks Hıristiyanlar için dini öneme sahip ‘’Kazanlı Meryem’’ adlı ikonu, bu ayın sonunda Moskova Patriği İkinci Aleksi’ye hediye etmek olacak.
Ortodokslar, Hz. Meryem’in minik bir Hz. İsa figürüyle resmedildiği ikonun, mucizevi etkileri olduğuna inanıyorlar.
Efsaneye göre, Hz Meryem 16. yüzyılda Kazan’da bir çocuğa göründü. Çocuk Hz Meryem’in verdiği bilgiler doğrultusunda, yanmış evin enkazında bir ikon buldu.
Ortodoks dünyasında ikonun hastalara şifa dağıttığına, Rus halkını yabancı saldırılara karşı koruduğuna da inanılıyor.
Vatikan’ın, Fener Rum Patrikhanesi’ne de ‘hediyeleri’ olması bekleniyor.
Patrik Bartholomeos, Vatikan’a yaptığı ziyaret sırasında, 4. ve 5. yüzyıllarda Anadolu topraklarında yaşamış olan Yuhanna Krisostomo ve İlahiyatçı Yorgo adlarıyla tanınan iki Ortodoks azize ait kemik ve giysilerin, Fener Rum Patrikhanesi’ne iade edilmesini istemişti. Bu istek kabul edilmiş görünüyor.
Türkiye için kilit ziyaret
Katolik-Ortodoks yakınlaşmasında bir başka adım da, Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor;
Papa II. Jean-Paul, Fener Rum Patriği Bartholomeos’u ziyaret etmek için İstanbul’u ziyaret etmeye hazırlanıyor.
Ziyaret, Kasım ayı için planlanıyor. Patrikhane kaynakları, Papa’nın 30 Kasım’da Aziz Andreas yortusu sırasında gelebileceğini vurguluyorlar.
Ancak Papa’nın ziyareti sadece İstanbul’la sınırlı da kalmayacak.
II. Jean-Paul, Türkiye’nin de ‘resmen tanıdığı’, küçücük ve sembolik de olsa, bağımsız bir ülkenin ‘devlet başkanı’ sıfatı da taşıdığından, Ankara’ya da gelmesi bekleniyor.
İstanbul’dan önce Ankara’ya gelecek olan Papa II. Jean-Paul için Ankara’da ‘devlet başkanı protokolü’ uygulanacak.
Papa’nın İstanbul ziyareti, ‘düşman kardeşlerin barışması’ açısından hristiyanlık açısından büyük ‘kilit’ konumda. Ankara ziyareti ise, Avrupa Birliği yolunda ilerleyen Türkiye açısından büyük önem taşıyor.
Avrupa’da, gerek yetkililer, gerekse halk nezdinde yapılan temaslar-kamuoyu araştırmaları, Avrupa ülkeleri vatandaşlarının büyük bölümünün Türkiye’nin üyeliğine en çok ‘farklı kültürel kimlik’ nedeniyle karşı çıktığını gösteriyor.
Bu ‘farklı kültürel kimlik’ ise, Avrupalı’nın gözünde milliyet değil, din farklılığında düğümleniyor.
Papa ise, Hristiyan Avrupa’nın bu açıdan ‘en etkin’ ismi.
Papa II. Jean-Paul’ün ziyareti, Türkiye için büyük önem taşıyan AB Aralık zirvesinden yaklaşık 15 gün öncesine rastlıyor.
Bu dönemde gerçekleşecek Papa ziyareti, aslında başlı başına bir mesaj.
Ancak eğer Ankara temasları sırasında Papa II. Jean Türkiye’nin AB üyeliğinin, medeniyetler buluşmasını gerçekleştirebileceği gibi bir de açıklama yaparsa, bu Avrupa Birliği yolunda son derece büyük bir adım haline gelecek;
‘Kültürel fark’ tezi, bizzat Hristiyanlığın en üst düzey ismi tarafından çürütülmüş olacak.
Ankara, elde edebileceğinden çok umutlu olmasa da, şimdiden Papa’dan bu tip bir mesaj alabilmek için diplomatik çabalara başlamış durumda.
Yorumlar kapatıldı.